Selfishly translate Turkish
144 parallel translation
I was grasping selfishly at my own happiness.
Bencilce kendi mutluluğuma odaklanmıştım.
But the more selfishly Akiyama behaves, the more correctly we should behave.
Akiyama her ne kadar bencilce davransada biz daha doğru davranmalıyız.
With their stomachs full, the children have selfishly fallen asleep.
Karınları doyunca teşekkürü esirgeyerek uykuya daldılar.
Because of the way that I've lived selfishly and restlessly, one thing after another.
Çünkü şimdiye dek... bencilce ve dur durak bilmeden yaşadım.
You put everyone in danger when you act selfishly.
- Herkesi tehlikeye soktun ve bencilce davrandın.
You'd selfishly let her spend her youth shut in with your daughter.
Gençliğini ablasına hizmet etmek için burada geçirmek üzere onu buraya tıkmak sizin için normal.
I saved you selfishly for myself.
Sizi sadece kendi çıkarlarım için kurtardım.
I selfishly thought there was always time on my side.
Bencil bir şekilde, daima zamanın benden yana olduğunu düşünmüştüm.
You speak selfishly taste.
Çok bencilce konuşuyorsun.
Your blatant disregard of your surroundings in selfishly drawing your sword is absolutely inexcusable.
Çevrendekileri tamamen hiçe sayarak, bencillikle kılıcına davranman kesinlikle affedilemez.
They took action selfishly, without asking my permission...
Benim iznim olmadan bencilce hareket ettiler.
You know, I kidded myself about loving her but deep down I knew. And knowing, I behaved selfishly.
Aslında ona aşık olduğumu düşünerek kendimi kandırırken bile yaptığım hatanın farkındaydım.
Selfishly, I prefer it that way.
Bencilce bir şekilde, böyle olmasını tercih ederim.
Willoughby believed, selfishly I think, that my future way of life and my liberty were at great risk.
Willoughby inandı ki, bence bencilce, yaşamımın geleceği ve özgürlüğüm büyük bir riskti.
- You're selfishly misleading a woman. - So are you!
- sen bencilce çıkarın için bir kadını yanlış yönlendiriyorsun.
There I go, selfishly giving in to my insatiable lust for you.
Senin için, yine bencilce, karşı konulmaz arzuya yenik düşüyorum.
Carl Nearman, you've acted selfishly.
Carl Nearman, bencilce davrandınız.
These rules prevent the individual.. from acting selfishly within the society.
Bunlar kişinin toplum içinde sadece kendini düşünerek sorumsuzca hareket etmesini engeller.
Most bear fish singly and selfishly.
Çoğu ayı tek başına ve bencilce avlanır.
She's known as the betrayer. The one who selfishly killed her own daughter.
O Hain olarak biliniyor, kendi öz kızını bencilce öldüren kişi.
If in the calm you selfishly please only yourselves, you may lose each other.
Sakin sularda bencillik yapar, kendinizi düşünürseniz, birbirinizi kaybedersiniz.
... selfishly stubborn, and hopelessly codependent.
... bencil, inatçı ve umutsuz bir vakaydı.
Remember when you selfishly bailed on me at the store and left me to buy a birthday present for you to give your friend?
Arkadaşına vereceğin hediyeyi seçmem için beni mağazada bencilce bir başıma bıraktın ya?
Selfishly, I tried to keep you here, while the cancer ate away your organs, like an unstoppable rebel force, but I couldn't save you, and I shall see your face... nevermore, nevermore,
Bencillik yapıp, seni burada tutmak istedim. Kanser bütün hücrelerini önüne geçilmez asi bir güç gibi yiyip bitirirken, seni kurtaramadım ve senin yüzünü... bir daha asla, asla, asla göremeyeceğim.
Selfishly. I wanted one to be mine.
Bencilce, bir tek kendim bindim.
No, it can't end like that, cos Quasimodo's actions were selfishly motivated.
Hayır, sonu bu şekilde olamaz. Çünkü Quasimodo tamamen bencilce hareket ediyordu.
However, it's often after you've selfishly ignored all the signs that they've been suffering.
Ne yazık ki sen bencilliğinden, acı çekerek gösterdikleri işaretleri görmezden geldikten sonra olur bu.
Selfishly, I'm just asking for my friends... only child gone, work at a standstill.
Bencilce, sadece dostlarım için soruyorum - - tek çocukları vefat etti, ayakta kalmaya çalışıyorlar.
They were pretending to work with the aliens... to infect the entire population with an alien virus... but the conspirators were trying to save themselves... by secretly and selfishly developing a vaccine.
Bütün nüfusa uzaylı virüsü bulaştırmak için uzaylılarla çalışıyor gibi göründüler ama komplocular gizlice ve bencilce bir aşı geliştirerek kendilerini kurtarmaya çalışıyorlardı.
But I was also selfishly so relieved.
Fakat aynı zamanda egoistçe bir tavırla rahatladım.
That a handful of adults, a handful of nations selfishly define the nature of peace and freedom in this world
Çünkü bu dünyada yetişkinler barışı ve özgürlüğü sağlıyor.
You considered terminating the pregnancy, but selfishly you didn't.
Kürtaj yaptırmayı düşündün ama bencillik edip yaptırmadın.
Man must learn to think of these horrible outcomes before he acts selfishly or else...
İnsanlar bencil davranmadan evvel bu korkunç sonuçları düşünmeliler.
You put everyone in danger when you act selfishly.
Bencil davrandığında herkesi tehlikeye atarsın.
No, I'm told I was thinking selfishly.
Hayır, bencilce düşündüğümü söyledim.
If you selfishly shoot prisoners, you'll be banished from the country.
Eğer düşüncesizce yolcuları vurursan, Ülkeden sürüleceksin..
Wish I hadn't acted selfishly
Keşke bencilce davranmasaydım.
Stop selfishly ordering, asshole.
Aptal şeyler ısmarlamaktan vazgeç, salak herif.
Thanks to your angry love, I can no longer sit by selfishly while another suffers for my book cooking.
Başka birisi benim işlediğim suçtan dolayı hapisteyken ben burada duramam.
But me, I'm a miserable prick who cares nothing about anyone but myself, and I look at you in your hospital bed, tired and worn out from surgery, and I selfishly wonder how long must I wait
Ama ben, kendim dışımda kimseyi önemsemeyen acınası bir hıyarım. Hastane yatağında, yorgun, ameliyat yüzünden bitap düşmüş halde sana bakarken bencil bir şekilde seninle sevişmek için ne kadar beklemem gerektiğini düşünüyorum.
Well, selfishly, I would be glad if you decided to stay.
Bencilce düşünürsek, kalmaya karar verirsen çok sevinirim.
You're selfishly robbing me of grandchildren.
Bencilce beni torunlarımdan mahrum geliyorsun.
Thelma Bates, you've acted selfishly, as have I.
Thelma Bates, en az benim kadar bencilce davrandın.
Selfishly, I'm glad that's one battle you're losing.
Merak ediyorum Biraz bencilce olacak ama bu savaşı kaybetmene sevindim.
Well, selfishly, I'm glad that's one battle you're losing.
Biraz bencilce olacak belki ama bu savaşı kaybetmene sevindim.
So, Just selfishly, will you have lunch with me this week? Okay, Jack.
Kişisel olarak soruyorum, bu hafta benimle yemek yer misin?
You got there by playing selfishly and losing.
Bencilce oynadınız ve kaybettiniz.
- I was thinking... a little more selfishly.
- Ben biraz daha bencilce konuşuyordum.
I really needed him alive, but I'm... I'm trying not to think about it so selfishly.
Pek bencilce düşünmemeye çalışıyorum ama yeniden yargılanmama da ramak kalmıştı.
But selfishly speaking, I'm sorry we didn't get a chance to chat.
Ama bencil olursak, konuşmaya fırsatımız olmadığı için üzüldüm.
- But you just selfishly...
- Fakat bencilce...