Sempai translate Turkish
51 parallel translation
Oh, that's right! I shouldn't call you "Darling" anymore, huh, Kasuga-sempai?
Artık sana sevgilim dememem gerekir, değil mi Kasuga-senpai?
Bye... Sempai!
Görünüşe göre başrolü ben alacağım.
I've known all along... that Kasuga-sempai...
Kasuga-senpai'nin seni sevdiğini.
My Sempai, Azuma-san.
Adı Azuma.
Does that mean you're here to verify the human proto-culture intervention hypothesis, Aries-sempai? Roy...
Bunun anlamı, insanoğluna proto-kültür müdahalesi hipotezini doğrulamak için burada olduğun mu, Aries-senpai?
Yada-sempai!
Yada-sempai!
He was my Dojo'Sempai'( senior ).
Dojo'da benden kıdemliydi!
Sensei, hello, it's Sempai.
Usta, merhaba, Ben Sempai.
I am now Sempai, which is Assistant Sensei.
Ben şu an bir Sempai'yim, yani yardımcı usta.
And gave me the duties of a sempai.
ve bana "sempai" görevlerini verdi.
Not that a lot of people here in America know what a sempai is.
Amerika'da çoğu insan sempai nedir bilmez.
As sempai, do you ever think that there's gonna be a day where humans and robots can peacefully coexist?
Bir sempai olarak, sence bir gün robotlar ve insanlar, barış içinde yaşayabilirler mi?
Sempai? Sure! Count me in!
Uddiyana'daki kadromuzda bir kişilik boş yer açıldı.
Tohsaka-sempai.
Ne demek istediğini anlamadığımı söyledim, Toshaka-senpai.
Good morning, Sempai.
Ah, günaydın, Senpai.
You and Saber sound like two old friends, Sempai.
Senpai ve Saber-san iyi anlaşıyorlar değil mi?
Aren't you hungry, Sempai?
Senpai, iştahın yok mu?
Sempai, is this true?
Senpai, bu doğru mu?
S-Sempai, you knew, too?
S-senpai, sen bile...
It's a good thing she didn't use the Hiramekarei on you, sir.
Hiramekarei kullanmadığımıza sevinmelisin, sempai.
Sempai!
Patron!
Umm, Natsuki? I can help!
Şey, Natsuki-sempai.
When were you born? Me?
Sempai, Ne zaman doğdun?
I'm in the same physics club at school as Natsuki- -
Memnun oldum. Natsuki-sempai ile okulumuzun fizik kulübünden...
I-I understand...
Anladın, değil mi? Tamam. Sen nasıl istersen sempai.
Then from now on you should act like we're really close, okay? Huh?
Pekala, bundan sonra bana "sempai" yerine Natsuki-chan " de.
You're sharing the same roof with the most popular girl at school!
Okulun en güzel kızı, Natsuki-sempai ile aynı çatı altında uyuyorsun.
Natsuki was in this bath...
Natsuki-sempai bu küvetteydi.
Natsuki...
Natsuki-sempai.
Natsuki...
Sempai. Natsuki-sempai.
- -What kind of house is that? !
Natsuki-sempai'nin nasıl bir ailesi var böyle?
- -You can do it, Natsuki!
Bitir işini, sempai!
Natsuki!
Sempai!
Sempai, you're pretty good at bass.
Senpai, bas gitarda çok iyisin.
You do your best shot too, Sempai.
Sen de en iyi atışını yap, senpai.
You look really down, Sempai.
Gerçekten çökmüş görünüyorsun, senpai.
Anyway, Sempai.
Neyse senpai.
Huh? Isn't that Yoshiyama-sempai beside him?
Yanındaki Yoshiyama-sempai değil mi?
Sempai!
Sempai!
We called each other sempai and kohai.
Birbirimize sempai ve kohai derdik.
Don was my sempai.
Don benim sempai'ımdı.
It's just I've never in all my life Heard a peacock say Sempai and kohai.
Sadece daha önce hiçbir tavus kuşunun sempai ve kohai dediğini duymamıştım
Sempai and kohai.
- Sempai ve kohai.
Oh, Sempai!
Elinden geleni yaptın zaten.
Sempai...! Sempai...!
Senpai, senpai, falan!
Oh, then Kasuga-sempai... good luck in your studies!
Seni tekrar aracağım!
And I've caused Irie nothing but trouble.
Sudou-sempai ve Matsumoto-san?
000 yen?
Hiç değişmemişsin, Sudou-sempai.
Natsuki's amazing...
Natsuki-sempai süper gidiyor.
N-Natsuki!
Ne- - Sempai!
Sempai...
Sempai...