English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sensor

Sensor translate Turkish

1,612 parallel translation
Sensor calibration must be off.
Algılayıcı ayarları kapalı olmalı.
Long-range sensor telemetry, assimilation logistics and vessel movements for a radius of 30 light-years.
Uzun menzilli algılayıcı telemetrileri, asimilasyon lojistiği ve 30 ışıkyılı çapındaki gemi hareketliliği.
I'm beginning to wonder if the Borg are nothing more than rumor and sensor echoes.
Ama merak etmeye başlıyorum, Borg bir söylenti ve algılayıcılar yanılıyor mu.
Once we disable their sensor grid, we only have two minutes until it regenerates.
Öncelikle algılayıcı şebekelerini devredışı bırakırız, onu yeniden yapmadan önce sadece 2 dakikamız olur.
Keep a sensor lock on the away team.
Algılayıcıları uzak takımın üzerinde kilitli tutun.
Computer, isolate the sensor readings for time index 1 14.6.
Bilgisayar, algılayıcı okumalarını zaman indeksi 1 14.6 göre ayır.
Isolate the sensor readings for time index 166.2.
Algılayıcı okumalarını zaman indeksi 166.2 göre ayır.
What if we boosted our sensor range with power from the main deflector?
Ne olurdu ana saptırıcılardaki gücü algılayıcılara aktarsaydık?
Sensor logs.
Algılayıcı kayıtları.
I... think it's a ship, trying just to just out of sensor range.
Bence... bu bir gemi, algı menzilinden uzak durmaya çalışıyor.
Very sensitive equipment that contains a cycle's worth of complex sensor readings.
Çok hassas ekipmanlar! bir döngünün karmaşık algılayıcı sonuçları.
Probably a sensor synapse... out of calibration.
Herhalde bir algı sinapsi... düzeni bozulmuştu.
More than half the pod's sensor relays have been fried.
Aracın algılayıcılarının yarısından çoğu kızartma olmuş.
Steal again. - [Door Sensor Rings]
Günaydın Apu.
Their long-range sensor array is being repaired...
Uzun menzil sensörleri onarımda.
30 meters of EPS conduit, a broadband sensor matrix, a tactical data module.
30 metre EPS kablo borusu,... bir geniş band tarayıcı matrisi, bir taktik data modülü.
Judging by your sensor logs, it looks like you ran into it after your deflector field collapsed.
Algılayıcı kayıtlarına göre saptırıcı alanı çöktükten sonra olmuş gözüküyor.
I've examined the sensor logs from the shuttle mission.
Mekik görevinin algılayıcı kayıtlarını inceledim.
He's been fooling you for days, creating false sensor readings, and he's been altering your crew's thought patterns- - a little neurogenic telepathy to make them lower their guard.
Hatalı sensör okumaları yaratarak sizi günlerce aldatır, ve müretebatın düşünceleri örnek alarak sinirsel telapati yoluyla onların korumasını düşürür.
These are your sensor readings?
Tarayıcı okumaları bunlar mı?
Our sensor array took heavy damage.
Sensör dizimiz ağır hasar aldı.
We've lost sensor contact.
Sensör temasını kaybettik.
We're picking up traces of the hull, but our sensor readings are being refracted by all the debris in here.
Kaplamaya ait bazı izleri bulduk, ama sensörlerimiz burada pek verimli çalışmıyorlar.
Realign the sensor array to scan for EM fluctuations.
Sensör dizisini, EM dalgalanmalarını taramak üzere yeniden sıralayın.
Is this really the time to be chasing sensor ghosts?
Gerçekten tarayıcıların hayaletler üzerinde etkisi var mı?
Ensign Kim detected a minor fluctuation in sensor array, but he took care of it.
Teğmen Kim sensörlerde önemsiz bir dalgalanma tespit etti ama onu onardı.
Rerouting sensor input to secondary processors.
Algılayıcı girişlerini ikincil işlemciye yönlendirin.
Sensor status?
Sensörlerin durumu?
Pull the sensor technology off that ship.
O gemideki uzak sensör teknolojisini çekin.
He's recalibrating the deflector dish and routing it through the sensor array.
Saptırıcı çanağını yeniden ayarlıyor ve sensör dizilerinin yollarını.
Voyager collects a great deal of information- - sensor scans, navigational projections, engineering updates, away team reports, scientific analyses.
Voyager, muazzam bir veri kaynağı ihtiva ediyor, sensör taramaları, yönlendirme aydınlatmaları, mühendislik güncellemeleri, dış görev takımı raporları, bilimsel analizler.
Captain, I need permission to shut down the sensor grid.
Kaptan, sensör ızgarasını kapatmak için izninize ihtiyacım var.
What does that have to do with the sensor grid?
Sensör ızgarasına bu ne yapabilir ki?
The conduits within the nearby sensor grid contain an unlimited supply of these particles.
Sensör ızgarasının hemen yakınında bulunan borular onlar için, sınırsız derecede o parçacıkları içerir.
When they do, the sensor emitters momentarily lose their resolution.
Bunu yaptıkları esnada, sensör yayımlayıcılarının çözünürlükleri düşüyor.
I wish to reexamine the sensor records from that event.
O olayın üzerinden, sensör kayıtlarını yeniden inceledim.
Insufficient sensor data.
Yetersiz sensör verisi.
Unfortunately, the sensor records are incomplete.
Ne yazık ki, sensör kayıtları eksik durumda.
According to sensor estimates of the Array's hull integrity, a charge of half that yield would have been sufficient.
Sensör tahminlerine göre, istasyonun kaplama bütünlüğü, o patlayıcıların yarısı kadarıyla yok edilebilirdi.
Voyager's sensor logs were damaged in the Kazon attack.
Voyager'ın sensör kayıtları Kazon saldırısında hasar görmüştü.
The sensor records off my ship weren't damaged.
Benim gemimin sensör kayıtları hasar görmemişti.
Neelix's sensors indicated the ship vanished.
Neelix'in sensör kayıtları, o geminin kaybolduğunu gösteriyor.
Seven showed me the sensor records.
Seven bana sensör kayıtlarını gösterdi.
Full sensor sweep.
Tam algılama sürüyor.
Check their sensor logs.
Sensör kayıtlarını kontrol et.
l-l think I can penetrate the hull... uh, using a microtunneling sensor...
Ben... ben ayıklayabileceğimi düşündüm... uh, bir mikro tünel tarayıcıyla...
I've only been observing the Doctor for a matter of hours, and I've already learned more about this vessel than I did in three days of sensor sweeps.
Sadece bir kaç saattir Doktoru dikkatle izliyorum, ve daha şimdiden gemi hakkında sensörlerle yaptığım üç günlük taramadan daha çok şey öğrendim.
For several days, I've been using a long-range tunneling sensor to tap into your program.
Son birkaç gündür, uzun menzilli... tarayıcımı senin programına bir geçit açmak için kullanıyordum.
Now alter course, and transfer your sensors to me, so I can monitor your compliance.
Şimdi rotanızı değiştirin ve sensör kontrollerinizi bana yönlendirin ki, itaat ettiğinizi izleyebileyim.
Transfer sensors to Sick Bay.
Sensör kontrollerini Revir'e yönlendirin.
It's got an internal sensor array.
Dâhili sensörler elinde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]