Sere translate Turkish
79 parallel translation
So, tomorrow morning, they find the old gleep sprawled across his bar.
Bu yüzden, yarın sabah o yaşlı hırtı bara sere serpe yayılmış bir şekilde bulacaklar.
If you lie down here...
Buraya sere serpe uzanırsan...
Sounds like head.
Sere benziyor.
You should know that apart from Lu Xiaofeng who else would look for the four of us And meet us here under this sere tree
Asıl sen bilmelisin ki Lu Xiaofeng'den başka... hiç kimse biz dördümüzü buraya toplayıp... bu sararmış ağaçların altında beklemez.
So you notice the sere tree near us?
Yani sararmış ağaçlarda bir şey mi gördün?
He doesn't see it, he hears it If the tree weren't sere... he should hear the sound of birds
O göremez, ama çok iyi duyar ve eğer ağaçlara çarpıp ses çıkarmasaydım..
My body was in that public noise... this passing by from the outside... exposed.
Bedenim o gürültünün içindeydi... Dışarıdan geçen bu... gürültü içinde ; sere serpe.
"Once lush, now sere. " Consoled only that I am
Bir zamanlar bereketli, şimdi solmuş, kupkuru olmuş
The adventurous knight shall use his foil and target the lover shall not sigh gratis the humorous man shall end his part in peace the clown shall make those laugh whose lungs are tickled o'th'sere and the lady shall speak her mind freely, or the blank verse shall halt for it.
Gezgin şövalye kılıç kalkan kullanabilir. Aşık boşuna ah çekmez suratsız rolüne çıkan rahatça surat asabilir sonuna dek. Soytarı gülmeye can atanları güldürsün.
With S.E.R.E. training coming up next week, sir.
Önümüzdeki hafta SERE eğitimi var.
# So hold it right there, Little girl, little girl
# So hold it right sere, Little girl, little girl
I'll just conjure up the image of you sprawled out on a bed of live koi, weeping and desperately trying to revive that little plastic diver.
Sadece gözümün önüne canlı Japon balıklarının üzerinde sere serpe uzanmış ve plastikten yapılma bir dalgıcı umutsuzca yeniden hayata döndürmeye çalışan halin gelecek.
It's time to sere these little babies now.
Bu bebekler için yemek zamanı.
He gets totally intoxicate and we'll find him laying down in the middle of the street here.
Tamamen sarhoş olur ve biz de onu burada sokağın ortasında sere serpe yatarken buluruz.
It's that the whole world's out there, feeling sexy in their skin.
Sanki bütün dünya sere serpe, seksapelinin farkında.
Now bright gold leaves turn brown and sere. This is the turning of the year.
Altın gibi parlak yapraklar kahverengiye dönüşüyorlar.Mevsimin değiştiği vakitteyiz.
You see, most of the mags want you all oiled up, and spread wide eagle.. maybe going down with some girl.
Gördüğün üzere, bir çok dergi senin yağ sürmeni istiyor, ve sere sepe açılmanı istiyor, belkide bir kız ile yere yatmanı.
What's SERE school?
HKDF Okulu ne?
I keep seeing that Dutch woman, you know, sprawled out like that.
O Hollandalı kadın hâlâ gözlerimin önünde, biliyor musunuz, öylece sere serpe uzanmış.
We'll have to land on him.
Onu sere sermek zorundayız.
Sere Mansion ( Atila ) functioned as a detention camp for the military junta between 1976 and 1978.
1976 yılının aralık ayından 1978 yılının mart ayına kadar diktatörlük tarafından kayıp tutukluların merkezi olarak kullanılmıştır.
This general title is i see your men here reading and coughing and doing everything under god's blue sky except for studying the sere manual.
Generalin unvanı adamların okuyor, öksürüyor, Tanrı ne verdiyse yapıyor. - HKDK rehberine calısmak haric.
Last time you did sere school?
HKDK kursuna son gidişin?
You find the tactics changed at sere?
HKDK taktikleri değişmiş miydi?
You think sere school's a drill? All :
- HKDK kursu tatbikat mı?
And should these soldiers break in sere, what's in their christmas stocking?
Bu askerler HKDK'de çözülürse, onları ne bekliyor?
This is a u.s. Army sere training drill.
Bu bir, ABD ordusu HKDK eğitim tatbikatıdır.
Welcome to sere.
HKDK'ye hoş geldiniz.
In my experience... you want to be the new head of sere, you've got to learn the new way.
- Tecrübem... - HKDK'yi yöneteceksen yeni yöntemleri öğrenmelisin.
The sere school goes on for as long as i say it goes on.
HKDK kursu ben bitirinceye kadar bitmez.
You will slap him, or i will use this document to flunk you out of sere school, and you will be removed from the unit.
Ona tokat atmazsan bu belgeyle HKDK kursunda cakarsın ve birlikten atılırsın.
Sere ain't over.
HKDK bitmedi.
And i thought sere meant "survive, evade, resist, escape."
HKDK, "hayatta kal, kurtul, diren, kaç" demek sanıyordum.
You have survived sere school.
HKDK kursunu geçtiniz.
Just like it, baby - wild and rocky and wide open.
Aynen öyle bebek - vahşi, sert ve sere serpe.
Alpha team.! Welcome to SERE.
Alfa takımı, SERE'e hoş geldiniz.
- Same guy who put you through hell in SERE school?
Bu adam, bizi SERE okulundaki cehenneme sokan adam değil mi?
you said you sere snooping.
Araştırdığını söylemiştin ya.
Sere--serena, wait.I'm so sorry.Serena!
Çok üzgünüm. Serena!
I miss your screams so I can comfort you and you sleeping with me protecting me against nightmares.
Özledim yatıştırdığım çığlıklarını ve bizi kabuslardan koruyan sere serpe yatışlarımızı.
I have been left kicking and sprawling in the mire, neither at liberty to serve my country nor at liberty to go home.
Bataklığın ortasında tepinir ve sere serpe yatar vaziyette bırakıldım. Ne ülkeme hizmet etme özgürlüğüne sahibim ne de evime dönme özgürlüğüne.
I thought you know exactly where we sere going!
Nereye gittiğimizi bildiğini sanıyordum!
My father's sprawled out on the floor like fucking Screamin'Jay Hawkins,
Babam kahrolası Screamin'Jay Hawkins gibi sere serpe yere yuvarlandı
Right, so she can picture us lying down with all the tiny, beautiful animals crawling all over our naked bodies.
Ya, tabii sonra o da bizleri sere serpe yatarken şirin, minicik hayvanların çıplak vücutlarımızda gezindiği hayalini kursun.
I did my sere training at fort bragg,
Kurtarma eğitimimi Fort Bragg'da aldım.
- Down the h...
- Şere...
# Ahora sí que yo seré... #
Bu şarkıyı kabul et...
He received SERE training, Colonel.
Hayatta kalma eğitimi aldı Albay.
I can't opt out of sere.
Olmaz.
serena.Serena!
Sere... serena, bekle.
- We all know you know about cooking.
Biliyor musunuz, bu şere...