Ses translate Turkish
26,541 parallel translation
I heard a voice... tempted me to an eternal sleep.
Beni ebedi uykuya kışkırtan bir ses duydum.
That distortion... the warble on incoming communications...
Bozukluk... Gelen verilerdeki ses dalgaları..
It looks like noise, but it's not.
Ses dalgası gibi geliyor ama değil.
Wait, a voice?
Ses mi?
The call was traced to your cell phone, and voice recognition says it's you.
Arama senin telefonundan yapılmış ve ses tanıma da sen olduğunu söylüyor.
It's subtle, but his inflection changes.
Anlamak zor olsa da ses tonu değişiyor.
He purchased the Storm spoofing software, he bought several audio splicing programs.
Fırtına adlı yanıltıcı yazılımı sipariş etmiş ve çeşitli ses bölme programları almış.
Vocal rest.
Ses dinlen.
Inside you say, "Kill him."
İçinden bir ses "Öldür onu." diyor.
Does this record sound?
Bu ses kaydı yapıyor mu?
That voice may have sounded like Rollins, but he's dead.
O ses Rollins'in sesi gibi gelmiş olabilir ama o ölü.
What is that sound?
O ses ne?
It said that it was from Nicole, so I picked it up and-and no one answered, so I deleted it.
Nicole arıyor yazıyordu, ben açtım ve kimse ses vermedi ben de... -... onu sildim.
You don't gas up the car until it starts beeping.
Ses çıkartmaya başlamadığı sürece arabaya benzin koymuyorsun.
Hey, did you hear that weird high-pitched shriek last night?
Dün gece cırtlak bir ses duydun mu?
Sounds?
Ses?
Definitely sound.
Kesinlikle ses.
Oh, I wanted to tell you, the car's making these noises, like a... kind of a clanking noise...
Ne zamandır diyeceğim, arabadan bir ses geliyor çangırtı gibi...
I have a feeling that... we would work really well together as partners.
İçimden bir ses ortak olarak çok iyi işler başarabileceğimizi söylüyor.
The audio feed is ready.
Ses sistemi hazır.
Just so you know, I got all that on voice memo.
Bilesin diye söylüyorum sürekli ses kaydı alıyorum.
The Abuddinian Women's Forum has been a constructive voice on women's issues for a quarter century.
Abuddin Kadın Fonu çeyrek asırdır kadın sorunlarına dair yapıcı bir ses olmuştur.
But you gave me a voice, and I have to use it.
Sen bana bir ses verdin. Onu kullanmak zorundayım.
No, we're here because you're the purest voice we have for a better Abuddin.
Hayır, buradayız çünkü daha iyi bir Abuddin için sahip olduğumuz en saf ses sensin.
Dude, I have the same thing, but with my mom's voice.
- Bende de aynısı var ama anneminki. - Evet, kendime dediğim gibi cenazeden beri o ses yavaş yavaş çekiliyordu kulağımdan. - Sanki sürekli...
I'm trying to pick up the pieces of my broken life, and something tells me you're about to disrupt that.
Hayatımın kaybolan parçalarını birleştirmeye çalışıyorum ama içimden bir ses senin onu bozmak üzere olduğunu söylüyor.
My husband died a couple of years ago, and my son keeps slipping me these brochures for retirement communities - - a.k.a. where they send old folks to die, but not to make a fuss about it.
Kocam birkaç yıl önce öldü. Çocuklarım bana sürekli huzur evi reklamları yolluyor. Yani yaşlı insanların öldüğü ama fazla ses getirmeyen yer.
What's that sound?
O ses de ne?
No scary sounds.
Ürpertici ses falan yok.
Everybody block out the noise.
Kimse ses çıkarmasın.
Every time you made a right hand turn, you sounded like a female tennis player.
Her sağa dönüşte kadın tenisçiler gibi ses çıkardın.
I replaced the fan belt like you said but, uh, it's still doing it.
Pervane kayışını dediğin gibi değiştirdim... ama hala ses çıkıyor.
We let you,'cause we heard Penguin had your back.
Penguen'in arkanızda olduğunu duyduğumuz için ses etmemiştik.
I object to the question, I object to your tone, and I object that we don't have a cool pitcher of sweet, home-brewed lemonade
Soruya itiraz ediyorum, ses tonunuza itiraz ediyorum. Bizi bu davranışlara mahkum eden ev yapımı, soğuk, bir sürahi limonata suyumuzun olmamasına itiraz ediyorum.
I want to make noise.
Ses çıkarmak istiyorum.
We should've heard back by now.
Şimdiye kadar bir ses vermeliydiler.
Um... hi, voice.
Selam ses.
Yeah, experimental phased-frequency arrow, with noise canceling.
Evet, ses giderici ve faz frekanslı deneysel oklarımdan biri.
[sighs] All right, noise-canceller.
Pekâlâ, ses giderici. Berbat durumdasın.
It's supposed to fool facial and voice recognition.
Sadece yüz ve ses tanıma sistemlerini kandırmaya yaraması gerekiyordu.
You know, something tells me you're still pissed.
İçimden bir ses hala kızgın olduğunu söylüyor.
Says here the sloth has... developed a call that can generate a low frequency infrasound?
Burada dediğine göre miskin hayvanın düşük frekanslı, ses ötesi bir haykırma geliştirmiş.
The case is soundproof.
Kafes, ses geçirmez.
Do moles make a noise?
Köstebekler ses çıkarır mı?
Some kind of voice recognition?
Bir çeşit ses tanıma mı var?
Hope this thing is soundproof.
Umarım bu şey ses geçirmezdir.
His work has been getting a lot of buzz.
Çalışmaları baya bir ses getiriyor.
Then what's that noise?
O zaman şu ses ne?
♪ How sweet the sound ♪
# Ne kadar da tatlı bir ses #
I guess the sound board got...
Sanırım ses sistemi...
The focus totally on the food.
Ses yok, dikkat dağınıklığı yok.