English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Señoritas

Señoritas translate Turkish

86 parallel translation
And the land of beautiful señoritas.
Ve güzel senoritaların.
Señores y señoritas, it is my pleasure to announce that we have with us tonight, direct from Barcelona the great Don Sebastian.
Senores y senoritas, Barcelona'dan gelen ve bu gece aramızda bulunan ünlü Don Sebastian'ı sizlere takdim etmek benim için büyük bir mutluluk.
Pardon me, señoritas.
Afedersiniz, senoritas.
Señoritas.
Senoritas.
- To Spain. Adios, señoritas. Olé.
- İspanya'ya tatile, Ole, Adios, Senyoritas.
I can't wait till I meet Your sweet señoritas Kiss every one
Tatlı senyoritalarınla tanışmak, Hepsini öpmek için sabırsızlanıyorum
I can't wait till I meet your sweet señoritas Kiss every one
Tatlı senyoritalarınla tanışmak, Hepsini öpmek için sabırsızlanıyorum
Señoritas!
Senyoritalar var!
¡ Señoritas!
Senyoritalar var!
Did you meet both señoritas after all?
İki senyoritayla da buluştun mu?
I ploughed and planted a few señoritas there myself.
Orada ben de birkaç sinyoritayı sabanımla işledim.
And all them sloe-eyed señoritas just hungering.
Badem gözlü senyoritalar da etrafında dört döner.
Say, I understand those Mexican señoritas are still pretty as ever down there.
Meksikalı senoritaların burada daha güzel olduklarını görüyorum.
A lot of señoritas dancing the cha-cha-cha.
Cha-cha yapan bir sürü senyorita.
Short, tall, fat, uglies, bonitas, señoritas, big tits...
Kısa, uzun, şişko, çirkin, güzel, bakire, büyük göğüslü...
I don't want those señoritas on board my ship.
O kızları gemime sokamazsın!
Señoritas stare and caballeros sigh
Bakakalır Senyoritalar İç geçirir Caballero'lar
Beautiful señoritas with big tits, small tits- -
Büyük memeli, küçük memeli güzel sinyoritalar...
Merry Christmas, señoritas.
Mutlu noeller hanımlar.
Just keep thinking about all those señoritas and margaritas that are gonna nurse you back to health, OK?
Sadece kızları ve margaritaları düşün..... onlar seni iyileştirecek, tamam mı?
Hey, yo, señoritas, could I get a little medical attention here, please?
Hey, senyoritalar, biraz tıbbi yardım alabilir miyim lütfen?
Drinking margaritas, banging señoritas.
Margarita içip kızların tadına bak.
While you were hunting I was with the señoritas, gathering a little love.
Sizler dışarıda avlanırken ben su çukurunda genç kızlarla konuşup, biraz sevgi topluyordum.
Senoritas, this way, please.
"Señoritas," bu taraftan lütfen.
- Señoritas?
- Bayanlar?
Señoritas?
Bayanlar?
- Señoritas.
- Bayanlar.
This is a noble cause you seek to undertake, señoritas.
Sizin üstlendiğiniz bu iş, çok yüce bir iş, bayanlar.
What's a pair of señoritas like that gonna be doing way out here?
Böyle iki senyoritanın buralarda ne işi olabilir?
Señoritas, I think there is something you should see.
Bayanlar, sanırım görmeniz gereken bir şey var.
- I wish to see the señoritas
- Señoritaları görmek isterim.
- I'm going to serenade the señoritas
- Señoritalara şarkı söyleyeceğim.
Some señoritas.
Biraz kız.
Did a semester abroadin buenos aires. Spent many a nighttangoing my way into señoritas'pantalones.
Buenos Aires'te bir tatilde, çılgınlar gibi gecelere akıp, senyoritalara nasıl tango yapıldığını göstermişliğim vardır.
I humble myself here at Seven Señoritas Cantina, and I ask you, will you marry me?
I humble myself here at Seven Señoritas Cantina, and I ask you, will you marry me?
Plans. Um, yes, called all your girlfriends and called Seven Señoritas.
Evet, bütün arkadaşlarını aradım ve Seven Señoritas'ı aradım.
Senoritas.
Bayanlar.
They could have sent us some senoritas.
Belki de kadın gönderirlerdi.
Them Mexican senoritas, they got nipples on their titties about the size of a confederate silver dollar.
Güneşli havalarda, memelerini ve kıçlarını cesurca sergiliyorlarmış.
: Buenas noches, senoritas.!
İyi geceler, bayanlar!
AII those little senoritas walking around.
Ayrıca çevrede yürüyen bir sürü güzel senyorita...
Bender, think of the senoritas!
Bender, senyoritaları düşün!
At the time of the murder, I was in my studio. Touching up Two Senoritas And A Donkey.
Cinayet saatinde stüdyomda, "İki Kadın ve Bir Eşeğe" rötuş yapıyordum.
Okay, raoul, let's go meet some senoritas!
Pekâlâ Raoul, birkaç senyorita ile buluşsak diyorum!
Yeah, but Oli's got a friend with a flat in Barcelona and he's supposed to hook us up with some hot-ass senoritas.
Evet, ama Oli'nin Barcelona'da evi olan bir arkadaşı var ve bize bir iki İspanyol fıstık ayarlayacak.
Let's send the brown man back across the border to his sweet senoritas and his refried beans.
Haydi kahverengi adamı, sınırın öteki tarafına, tatlı senyoritalarının ve tekrar kızartılmış bezelyelerinin oraya gönderelim.
And our senoritas are better than your fried-chicken-eating mama with the big backyard.
Ve bizim senyoritalarımız sizin kızarmış tavuk yiyen, koca kıçlı annelerinizden daha iyi.
He wants some senoritas.
Birkaç kız istiyor.
Oil, rum, cocaine, beautiful senoritas.
Petrol, içki, kokain, güzel kadınlar.
Fellas, say hello to the senoritas for me.
Beyler, hatunlara benden selam söyleyin.
- Excuse me, Senoritas.
- Affedersiniz, bayanlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]