English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Shadows

Shadows translate Turkish

3,260 parallel translation
Shadows in the dark.
Karanlıktaki gölgeler.
During the credits you saw the reporters'shadows.
Jenerikte iki habercinin gölgeleri görünürdü.
I wanted to be one of those shadows.
İşte ben o gölgelerden biri olmak istiyordum.
Well, it's just shadows in the trees, buddy. Just...
Ağaçların gölgesi olsa gerek, ahbap.
Just tree shadows blowing in the wind.
Sadece rüzgârda kıpırdayan ağaç gölgeleridir.
Negative. You got us jumping at shadows, kid.
- Bizi gölgelerin peşinden koşturma, evlat.
Come on, big boy... out of the shadows, into the light. Come on, baby.
Karanlıklardan ışığa doğru gel koca oğIan.
Shadows of it begin to form, in the light of a new day.
Yeni günün ışığında gölgesi şekil almaya başladı.
I learned how to play with shadows.
Gölgelerle nasıl oynandığını öğrendim.
You know, shadows and leather and at least one gargoyle.
Bilirsin, gölgeler, deri ve bir oluk.
He's putting us both so on edge, maybe we're just jumping at shadows.
Bizi uçurumun kenarına sürükledi, belki sadece gölgelerden atlıyoruz.
Step out of the shadows and be the man.
Ortaya çık ve adımını at.
Watching others try and fail while you hide in the shadows!
Nasıl olsa sen gölge gibi gizlenip izlerken birileri bunlarla uğraşıyor..
UnderFae that hide in the shadows.
Gölgelerde saklanan bir Yeraltı-Fae..
No, I was born in the shadows and I feel that is where I should remain.
Hayır, gölgelerin içinde doğdum. Orada kalmam gerektiğini seziyorum.
And shadows.
Ayrıca gölgeler.
Did you rip this page out of Cassie's Book of Shadows?
Bu sayfayı Cassie'nin Gölgeler Kitabı'ndan mı yırttın?
There was a map in Diana's Book of Shadows that showed the confluence of energy points in Chance Harbor.
Diana'nın Gölgeler Kitabı'nda bir harita vardı kitapta Chance Harbor'da enerji noktalarının birleşimini gösteriyordu.
I, um--I found a symbol in the house's basement that matched a symbol in my Book of Shadows next to a page that she ripped out.
Evin bodrumunda bir sembol buldum. Ve o sembol benim Gölgeler Kitabı'mda onun yırttığı bir sayfanın yanındaki sembol ile uyuşuyor.
Don't they usually stay hidden in the shadows?
Onlar genelde gölgelerde saklanmazlar mı?
Well, the Book of Shadows is still there.
Gölgeler Kitabı hâlâ burada.
It lurks in the shadows... waiting to strike at its prey!
Gölgelerde gizleniyor. Avına saldırmayı bekliyor!
But I'd soon have to get up and check for killers in the bathroom, in the kitchen... in the fridge, or in the hallway, where they kept a low profile, crawling about in the shadows, lurking behind creaky doors.
Fakat hemen kalkıp katilleri kontrol etmeliydim. Banyodaki... mutfaktaki... buzdolabındaki... ya da koridordaki... saklanabilecekleri her neresi varsa! Gölgelerde sürünebilir, gıcırdayan kapıların ardında pusu kurabilirler.
Waiting in the shadows.
Gölgelerde bekliyor.
If I look carefully, I see in the depths shadows that scare me... the soul of a creature that can't stand life, this life that you all put up with so well!
Eğer dikkatlice bakarsam gölgelerin karanlıklarında beni korkutan şeyleri sizlerin epey iyi şekilde tahammül ettiğiniz hayata bu hayata tahammül edemeyen bir mahlukun ruhunu görürüm!
Your weakness has just banished us back to the shadows.
Senin güçsüzlüğün bizi gölgelere yeniden hapsedecek.
- Stay in the shadows.
- Işıklardan uzak durun.
I prefer to lurk in the shadows and appear creepy and weird, do my thing from afar.
Gölgelerde gizlenmeyi, ve işimi yaparken ürkütücü ve garip görünmeyi tercih ederim.
I love the way the fire makes the shadows dance around behind us.
Ateşin gölgelerimizi dans ettirişi hoşuma gidiyor.
She did three days on Dark Shadows and then they fired her and cut her out.
Dark Shadows'ta üç gün çalıştı. daha sonra onu kovdular ve saçını kesti. Çok kötü.
She turns a corner. Those big shadows.
Büyük gölgeler içinde kız köşeyi döner.
Who stabbed you in the back to sleep with Suren, drove her to ground, drove all of us into the shadows.
Suren'le yatarak seni sırtından bıçaklayan Suren'i gömülmeye, hepimizi gizlenmeye iten birisi o.
If it's the shadows again, kill me now.
Eğer yine saklanmamı söyleyeceksen, öldür beni.
Black Obsidian, vengeance of The Night Shadows, the hero's blood runneth like a river.
Kara Obsidian, Kara gölgelerin intikamı Kahraman'ın kanı nehir olup aktı.
They get spooked by their own shadows.
Kendi gölgelerinden ürküyorlar.
Strange that this Lord of Light asks you to work in the shadows.
Işığın Tanrısı'nın, böyle gölgeler arasında çalışmanızı istemesi çok garip.
Shadows cannot live in the dark, Ser Davos.
Gölgeler karanlıkta var olamaz Sör Davos.
Having a president who jumps at shadows...
Bir başkanın gölgeler içinde...
This means the president isn't the only one jumping at shadows.
Bu demek oluyor ki gölgelerin arkasında bir başkanın olmadığı anlamına gelir.
What's the point of staying in the shadows and keeping a low profile when she's just gonna kill us anyway? What?
Onun gelip hepimizi öldürecek olmasına rağmen gölgelerde yaşayıp, dikkat çekmeden yaşamanın ne önemi var?
A gateway opened... Shadows are rising.
Bir geçit açıldı gölgeler yükseliyor.
Where is it? The Gateway to the Shadows.
Gölgeler geçidi nerede?
Shadows.
Gölgeler.
They were just there, in the shadows.
Daha demin şu gölgeliklerin arasındaydılar.
'It was easy to forget the sparks of darkness in the diamond,'the shadows in the corners of the brightest day.'
Elmasın karanlığındaki kıvılcımı unutmak, en güneşli günün kıyısında kalan gölgeleri görmemek kolaydı.
'There were ghosts in these shadows.
Bu gölgelerde ruhlar vardı.
'All charges had been dropped,'all shadows lifted from the mind of Sister Monica Joan.'
Tüm suçlamalar düşürüldü... Rahibe Monica Joan'un aklından tüm karanlıklar kalktı.
You incinerated two of our cities, turning our children into shadows on the walls.
İki şehrimizi küle çevirdiniz, çocuklarımızın yaşamlarını bitirdiniz.
For once, I'd like you to handle one of these meetings while I lurk in the shadows.
Bir defa da ben karanlıkta gizlenirken şöyle toplantılara sen katılıver yahu.
I looked through the Book of Shadows, but there's nothing about contacting ghosts.
Gölgeler Kitabı'na baktım ama hayaletlerle iletişim kurmakla ilgili bir şey yoktu.
This can never happen again.
- Dark Shadows Çeviren : timmytauri Twitter : timmytauri Balık tutmanın neresinde rekabet var? Bunu tekrarlayamayız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]