Shaggy translate Turkish
715 parallel translation
But beneath that shaggy mane of hair, lies the brain of a beast.
Ama bu kabarık saç yelesinin altında bir hayvanın beyni yatıyor.
He's a bit shaggy, but he's clean.
Pejmürde görünür ama temizdir.
A shaggy little guy came up under the rain with 100 pounds of supplies.
Geri dönmek de mümkün değildi. Ve sıska bir çocuk yağmurda titreyerek 50 kilo mühimmatla çıkageldi.
Horses and dogs were becoming shaggy-haired as never before.
Atlar ve köpekler daha önce görülmemiş şekilde tüylenmeye başladı.
The horses and dogs are growin shaggy-haired like never before.
Atlar ve köpekler daha önce görülmemiş şekilde tüyleniyor.
And in spite of all predictions, shaggy hair, and busy beavers to the contrary, the winter of 1867 turned out to be the driest and warmest on record.
Ve tüm bu kehanetlere rağmen aşırı tüylenen hayvanlar, ve arı gibi çalışan kunduzların aksine 1867 kışı, en ılık ve en kurak kış olarak kayıtlara geçti.
Even faced with a shaggy housewife or a stone-deaf old guy to honour the dignity of man.
Saygınlığı şereflendirmek için, tamamen sağır bir adamla ya da saçı başı karmakarışık bir ev hanımıyla bile yüzleşmek.
I only got a glimpse of it, but it's big and shaggy.
Sadece bir an gördüm. Büyük ve tüylüydü.
Come on, Shaggy, we've got to stop him.
Hadi, Shaggy, onu durdurmalıyız.
Shaggy!
Shaggy!
Shaggy?
Shaggy?
- Shaggy!
- Shaggy!
Quick, Shaggy!
Çabuk, Shaggy!
Here, Shaggy!
Buraya, Shaggy!
Look what Shaggy and Scooby brought in on a leash.
Shaggy ve Scooby'nin tasmayla ne getirdiğine bakın.
Shaggy and Scooby sure were mysterious... ... about this big surprise they have for us.
Shaggy ve Scooby'nin bizim için hazırladıkları sürpriz ne merak ediyorum.
You're right, Shaggy.
Haklısın Shaggy.
Shaggy goes through that window up there.
Shaggy pencereye bakacak.
Shaggy, you start up, and I'll get the jack out of the Mystery Machine.
Shaggy, sen başla. Ben de Gizem Makinesi'ne bakayım.
- Hang on, Shaggy.
- Tutun Shaggy.
Shaggy's the swingingest gymnast in school.
Shaggy jimnastik alanında okulda en iyisiydi.
Oh, no, we lost Shaggy.
Olamaz, Shaggy'i kaybettik.
I hope we find Shaggy soon.
Umarım Shaggy'i çabucak bulabiliriz.
There you are, Shaggy.
İşte buradasın Shaggy.
- There's no picture missing, Shaggy.
- Kayıp resim falan yok Shaggy.
Come on, Shaggy.
Hadi Shaggy.
No time to explain now, Shaggy.
Açıklayacak zamanımız yok Shaggy.
This stuff isn't from China, Shaggy.
Bu şeyler Çin'den değil, Shaggy.
Now all we have to do is find Shaggy.
Şimdi ise Shaggy'yi bulmalıyız.
It's Shaggy!
Shaggy!
Shaggy's not a ghost anymore.
Shaggy artık hayalet değil.
While you put two and two together, we better find Shaggy and Scoob.
Sen parçaları birleştiriken Shaggy ve Scoob'u bulsak iyi olur.
A shaggy-haired Maoist.
Dağınık saçlı bir Maocu.
I can't wait to see your shaggy head on the guillotine.
Senin tüylü kafanı giyotinde görmek için sabırsızlanıyorum.
What's wrong, Shaggy?
Sorun ne Tüylü?
- Shaggy, say hello to daddy.
- Tüylü, babana selam söyle.
Shaggy!
Tüylü!
Shaggy?
Tüylü!
Shaggy.
Tüylü.
Shaggy?
Tüylü mü?
Why Shaggy?
Neden Tüylü?
Shaggy, you got a visit.
Tüylü, ziyaretçin var.
Pera Shaggy, nice to meet you.
Pera Tüylü, memnun oldum.
Pera Shaggy.
Pera Tüylü.
Do you know why people call me Shaggy?
Neden bana Tüylü diyorlar, biliyor musun?
Then, kids started to call me Shag, Shaggy and... that nickname stuck.
Sonra çocuklar beni tüy, tüylü diye çağırmaya başladılar... ve bu isim üzerime yapıştı.
Snaggy, shaggy, ratty, matty oily, greasy, fleecy Shining, gleaming, steaming
Dallı, yumuşak, yağlı, yünlü parlak, ışık saçan
My hair's getting a little shaggy, too.
Benim saçlar da uzamaya başladı.
SHAGGY : Like, what's with this eerie fog?
Bu tüyler ürpertici sis de ne?
Catch him.
B çabuk-donma Shaggy ve Scooby'de işe yardıysa belki hayalette de yarar. Yakalayacağız.
Can you see this shaggy one?
Şu kabarık saçlıya baksana.