English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She died when i was

She died when i was translate Turkish

293 parallel translation
She died when I was quite young.
Ben küçükken öldü.
She died when I was born.
Ben doğarken ölmüş.
She died when I was eight.
Ben sekiz yaşımdayken öldü. Her zaman hastaydı.
She died when I was very young.
Ben küçükken öldü.
You know she died when I was three.
- Ben üç yaşındayken öldü.
She died when I was too young.
O öldüğünde ben çok küçüktüm.
She died when I was still a little boy.
Ben küçük bir çocukken ölmüş.
She died when I was very young.
O öldüğünde çok küçüktüm.
She died when I was born.
Ben doğduğum zaman ölmüş.
She died when I was a little girl.
Annem ben küçükken öldü.
She died when I was very young.
Ben çok küçükken ölmüş.
- She died when I was five days old.
- O öldüğünde ben daha beş günlüktüm.
- She died when I was nine.
Ben 9 yaşındayken öldü.
She died when I was very little.
Ben çok küçükken öldü.
- She died when I was born.
- Benim doğumumda ölmüş.
My Mother, She Died When I Was Born.
Annem, ben doğarken ölmüş.
She died when I was 12.
Ben 12 yaşındayken öldü.
- Yeah. She died when I was little.
- Evet, ben küçükken ölmüş.
She died when I was just a baby, a fluke accident during a routine liposuction.
Ben daha bebekken.. vücudundan yağ aldırırken çıkan bir terslik yüzünden ölmüş.
She died when I was in post.
Ben nöbetteyken öldü.
She died when I was a kid!
Ben çocukken öldü o.
She's dead. She died when I was still in Bangkok.
Ben Bangkok'tayken annem öldü.
- She died when I was three.
- Üç yaşımdayken öldü.
And I think she was around the same age as these girls when she died.
Öldüğünde bu yaşlardaydı.
I was going to come to Korea myself, so that I could also meet Hee Joo. But when Han Na came back to England... she told me that Hee Joo had died in an accident.
Hee Joo'yu bulmaya gelecektim ama Han Na geri dönüp Hee Joo'nun araba kazasında öldüğünü söyledi.
She died when I was very young.
Onu da ben çok küçükken kaybettik.
I was only three when she died.
Öldüğünde üç yaşındaydım.
- How old was I when she died, Pop?
O öldüğünde kaç yaşındaydım, baba?
I was at sea when she died.
Öldüğünde denizdeydim.
I was her favorite niece, so when she died she left her fortune to a home for stray cats and the candlesticks to me.
En sevdiği yeğeniydim, öldüğünde servetini sokak kedileri barınağına bağışladı şamdanlar da bana kaldı.
I was born when she kissed me I died when she left me I lived a few weeks while she loved me.
Beni öptüğü gün doğdum beni terk ettiği gün öldüm beni sevdiği birkaç haftada yaşadım.
I was born when she kissed me I died when she left me, I.... I lived a few weeks while she loved me.
Beni öptüğü gün doğdum beni terk ettiği gün öldüm, be beni sevdiği birkaç haftada yaşadım.
She died when I was a kid.
Ben çocukken öldü.
She was so stupid. She said I could have it when she died because I admired it one day.
Budala kadın, beğendiğimi duyunca, tabloyu bana miras bıraktı.
I was in the room when she died.
Öldüğü zaman odasındaydım.
- Yeah, I remember how she was when the dog died.
- Evet, köpeği öldüğü zamanki halini hatırlıyorum.
No. I was glad when she died.
Hayır, öldüğü zaman mutlu oldum.
When she was sick in the hospital and nearly died, I was stuck in Tennessee covering that goddamn Monkey Trial.
Karım hastanede yatarken ve neredeyse ölmek üzereyken ben Tennessee'de Maymun davasının peşindeydim.
She died when I was 8.
Ben 7 yaşındayken, öldü.
Natasha died when she was only 14... but I'll never forget her, or what she said about our brothers.
Natasha 14 yaşındayken öldü... ama onu asla unutmayacağım, ve kardeşlerimiz hakkında söylediklerini!
Her mother embroidered the edge for her I think when she died... she was tied up here
Kenar nakışlarını annesi dikmişti Sanırım ölürken... onu buraya sıkıştırmış
When Mom said she was taking off for two days, I almost died.
Annem iki günlüğüne ayrılacağını söylediğinde, nerdeyse bayılıyordum.
She'd scream louder and louder and then, when she finally died, he looked so satisfied I thought he was gonna light up a cigarette afterwards.
Kadın daha yüksek sesle bağırıyordu. Sonunda ölünce o kadar keyiflendi ki, galiba bir sigara yaktı.
I was with Lt Aster your mother, when she died.
Yüzbaşı Aster'le, annenleydim, öldüğü sırada.
I think when his mom died he just couldn't believe she was gone, so he just iced her down and kept that old TV goin and did what he had to do.
Her halde annesinin ölümünü kabul edemedi. Onu buzla kapladı ve televizyonun sesini sonuna kadar açtı.
I've kept it just the way it was when she died.
Öldüğü günkü gibi muhafaza ettim.
Your mom was mad at me when she died and I...
Annen öldüğünde bana kızgındı ve ben...
Yes, I was surprised to hear she had it in her hand when she died.
Evet, Öldüğünde elinde bu notun olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım.
I was 7 when she died.
O öldüğünde yedi yaşındaydım.
She died exactly when I was born, to the minute.
Tam olarak benim doğduğum anda ölmüş.
She died of malnutrition at the Singha refugee camp when I was three.
Ben üç yaşındayken Singha Mülteci Kampında yetersiz beslenmeden hayatını kaybetti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]