She was my best friend translate Turkish
170 parallel translation
- She was my best friend.
- En iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
Benim en iyi arkadaşımdı.
I'm sick because it wasn't so long ago that she was my best friend.
Kötüyüm. Çünkü kısa bir süre önceye kadar en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend in the whole world.
Dünyadaki en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend... or at least that's what I thought.
Benim en iyi arkadaşımdı- - ya da ben öyle düşünüyordum.
Because I loved her and she was my best friend.
Çünkü ben onu seviyordum ve o benim en iyi arkadaşımdı.
Because she was my best friend.
Çünkü en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
O benim en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
O en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
O benim en yakın arkadaşımdı.
She was my girlfriend and she wasn't. Anyway, she was my best friend.
Hem kız arkadaşım, hem de en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
Benim en yakın arkadaşımdı.
She was my best friend, Alice.
O benim en iyi dostumdu, Alice.
She was my best friend.
En iyi arkadaşımdı.
She was my best friend before Daddy died.
Babam ölmeden önce, o benim en iyi dostumdu.
She was my best friend.
Lucy en yakın arkadaşımdı.
Still, she was my best friend.
Yine de benim en iyi arkadaşımdı.
She was my best friend, and I miss her.
O benim eniyi arkadaşım ve onu özlüyorum.
She was my best friend in Mexico.
Meksika'da en iyi arkadaşımdı.
Yeah, she was my best friend.
Evet, en iyi arkadaşımdı.
She was my mother's best friend.
Annemin en yakın arkadaşıydı.
I told you, that my wife was guillotined... because she'd murdered my best friend.
Karımın en yakın arkadaşımı öldürdüğü için giyotin ile idam edildiğini söylemiştim.
The best friend that my ex-fiancée slept with was my ex-ex-fiancée and she was my business partner, and we started the business with my money.
Eski nişanlımın yattığı o "En iyi arkadaş" ondan önceki nişanlımdı ve iş ortağımdı ve o işi benim paramla kurmuştuk.
She was my best friend.
O benim en iyi dostumdu.
She was my best friend.
Hatta bana, seninle cin içtiğini bile anlattı.
My best friend was Karen Fienstein... and she got her period when she was 12, you know.
En iyi arkadaşım Karen Fienstein'dı. Adet gördüğünde 12 yaşındaydı.
But she's my best friend, Wayne! She was.
Ama o benim en iyi arkadaşım, Wayne!
She was my daughter's best friend.
Kızımın en yakın arkadaşıydı.
You know, the man she mourned for... He was my best friend.
Onun yasını tuttuğu adam benim en yakın dostumdu.
I mean, I never knew anyone that looked that much like a slut. Here she was- - my best friend.
Demek istediğim, onun gibi sürtük görünümlü biri burada ve en yakın dostumdu.
She was like my best friend.
En iyi arkadaşım gibiydi.
My mother was the kind of mother who always said... she was her daughter's best friend.
Annem her zaman kızının en iyi dostu olduğunu iddia etmiştir.
My best friend, or she was until she slept with my boyfriend.
En iyi arkadaşıma. En azından erkek arkadaşımla yatıncaya kadar öyleydi.
No, she was not my best friend.
Hayır, en yakın dostum değildi. Sadece bir arkadaştı.
She showed and explained how she was sorry but she was getting married to my best friend since I was 6.
Hayır, geldi ve ne kadar üzgün olduğunu açıkladı, ama 6 yaşından beri en iyi arkadaşım olan kişi ile evleneceğini söyledi.
Anyway, Felicity was my first real best friend, and then you can understand why I would be so surprised, that she did what she did.
Neyse Felicity benim ilk gerçek arkadaşımdı ve bu yüzden yaptığına neden çok şaşırdığımı anlayabilirsiniz.
She knew that I didn't get along with my mother, she knew I had relationship problems, and she knew my best friend was gay.
Annemle anlaşamadığımı, sorunlu ilişkilerimi, en iyi dostumun gay olduğunu bildi.
She was like my best friend.
Benim en iyi arkadaşımdı.
She was a good girl, Alice, and my best friend as well as my big sister.
Alice iyi bir kızdır. Kardeşim olmasının yanı sıra, en iyi arkadaşımdır da.
She was my ultimate partner... my best friend and lover, and I miss her beyond belief.
En son partnerimdi... en iyi arkadaşım ve sevgilimdi, ve onu inanabileceğinden çok özlüyorum.
Her name is Julie Jaquette and she was your sister's best friend. Iwas my sister's best friend. Yes, well, ahem, you ought to know.
Bu, Bayan Jaquette'in kocanıza yazdığı mektup.
This Persian girl who was my best friend at Archer, till I fucked her brother... she's spending the entire summer in France.
Ben ağabeyiyle yatana kadar Archer'daki en iyi arkadaşım olan İranlı kız... bütün yazı Fransa'da geçiriyor.
And the one standing here is Osaku Yumiko, my best friend when I was at university in America She also works with me now
Ve bu da Amerika'da üniversiteden en iyi arkadaşım Osaku Yumiko.
He was my best friend, so she gave me that.
O benim en yakın arkadaşımdı, bu yüzden bana hak verdi.
She was my mom's best friend.
Annemin en yakın arkadaşıydı.
Because the life that I wrote in that diary was that she was my neighbor, my maid of honor, the Godmother of my children, and my best friend for life.
Çünkü o günlüğe yazdığım hayat bana komşu olması nedimelik yapması, torunlarımın vaftiz anası olması ve hayatım boyunca en yakın arkadaşım olmasıydı.
My best friend in high school, when I told her that I thought that her boyfriend was cheating on her she never spoke to me again.
Okuldayken, en yakın arkadaşıma, sevgilisinin onu aldattığını söylediğimde, benimle bir daha konuşmadı.
She was pregnant with my best friend's baby, and she ended up with him.
En iyi arkadasimin bebegine hamileydi ve sonunda ona vardi.
In the past couple of months, I found out that my dad's best friend is my real dad, my old dad beat the crap out of my mom and threw her out of the house, my parents ruined my relationship with the only woman I've ever loved and then let it slip that not only was she a man, but that one of them slept with her.
Son birkaç ay içinde, babamın en iyi arkadaşının benim gerçek babam olduğunu öğrendim, eski babam annemin boğazına sarıldı ve onu evden attı,... ailem tek sevdiğim kadın ile olan ilişkimi engelledi... ve onun kadından erkeğe döndüğünü gizledikleri gibi,... bir tanesi de onunla yattı.
Alicia Baker tried to kill my best friend twice, and it was because of her meteor-induced abilities that she was able to do that.
Alicia Baker iki kez en iyi arkadaşımı öldürmeye kalkıştı. Meteor kaynaklı yetenekleri sayesinde bunu yapabildi.
She was married to my best friend, Richard.
En yakın arkadaşım Richard ile evliydi.