Shelby translate Turkish
1,888 parallel translation
You think I can't handle Tommy Shelby?
- Tommy Shelby ile baş edemem mi sanıyorsun?
Mr Shelby, sir.
- Bay Shelby, efendim.
You loaded Ada with your bastard because she's a Shelby.
Ada'yı piçine hamile bıraktırdın çünkü o bir Shelby.
Deputy Zack Shelby. This is Sheriff Alex Romero.
Ben, memur Zack Shelby, bu da şerif Alex Romero.
This is Sheriff Romero and Deputy Shelby.
Bu, şerif Romero ve memur Shelby.
Does this top look like I'm trying too hard?
Kasabada memur Shelby ile buluşacağım. Bu kıyafet, çok zorladığımı mı gösteriyor?
BRICK : Shelby was a midlife crisis.
Shelby bir orta yaş kriziydi.
If you want to be with Shelby, screw it, be with Shelby.
Eğer Shelby'le olmak istiyorsan, hiç birşeyi takma, Shelby'le ol.
Shelby, I don't want to sneak around anymore.
Shelby, Artık gizli saklı buluşmak istemiyorum.
This is Shelby, my daddy's receptionist.
Babamın resepsiyonisti.
Shelby, AnnaBeth is young, she's unattached, and she discouraged me from finding the gold-digging trollop, because the gold-digging trollop is her!
Shelby. AnnaBeth genç, bekar ve servet avcısı kadını bulmamı engellemeye çalıştı. Çünkü servet avcısı kendisi.
Shelby.
Shelby.
Now, I don't know Shelby's game...
- Shelby neyin peşinde bilmiyorum...
I don't know Shelby.
- Shelby'yi tanımıyorum.
Yeah, this is Shelby.
Evet, ben Shelby.
Raylan Givens, if you were coming down here anyway, why have Shelby drag me in again?
Raylan Givens, madem buraya kadar gelecektin neden Shelby'yi beni tekrar alması için yolladın ki?
Did Shelby send you?
- Seni Shelby mi yolladı?
I just saw him not 15 minutes ago. He didn't mention anything.
Shelby'yi daha 15 dakika önce gördüm, böyle bir şeyden bahsetmedi.
I still don't entirely trust him.
Shelby'ye hâlâ tam olarak güvenmiyorum.
Is that you, Shelby?
- Sen misin, Shelby?
Hunter and Shelby looked after me when I first come here, on account of that kid, Ollie Kemp.
Hunter ve Shelby, Ollie Kemp denen çocuk yüzünden buraya ilk geldiğimde bana göz kulak olmuşlardı.
A lot of people were looking to put a lot of hurt on me'cause of what I did to that kid, and those two were just partnered up.
Birçok kişi çocuğa yaptıklarımdan ötürü canımı yakmak istiyordu ama Shelby ve Hunter bana arka çıkmıştı.
Even when Shelby took the fall for Hunter,
Hatta Shelby, Hunter için işinden olduğunda bile, bana göz kulak oldukları için...
Shelby did what?
Shelby ne yaptı dedin?
There was all these hard eyes on the sheriff's department, but Shelby took the heat... You know, just acted the scapegoat.
Tüm gözler şerif departmanının üzerindeydi ama Shelby tüm sorumluluğu üstlenip günah keçisi oldu.
That's when Shelby got into mine security.
İşte o zaman Shelby madende güvenlik görevlisi oldu.
And even then, Shelby put a word in for me at the academy.
O zaman bile Shelby benim için polis akademisiyle görüşmüştü.
When I thought that the sheriff's department picked her up, I went down to Shelby and I asked for his help, but she vanished.
Şerif'in adamlarından birinin aldığını düşündüğümde Shelby'ye yardım istemeye gittim... -... ama kız ortadan kaybolmuştu.
No, about Shelby.
- Shelby'yle ilgili olan.
I went to him and his deputies. We looked up the records, but there's nothing on her.
Shelby ve adamlarının yanına gittim kayıtları inceledik ama bir şey bulamadık.
Shelby knew that Ellen May was alive?
- Shelby, Ellen May'in hayatta olduğunu biliyordu? - Evet, biliyor.
- Yes. Him.
Şerif Shelby?
- Sheriff Shelby? My Sheriff Shelby knew that you were looking for Ellen May?
Bizim şerif Shelby senin Ellen May'i aradığını biliyor muydu?
Now, you know Shelby's been angling to get out from underneath us.
- Shelby'nin bizden kurtulmak için fırsat kolladığını biliyorsun.
I'm just gonna have a conversation with the man and see what it is he knows.
Shelby'le konuşup neler bildiğini öğreneceğim.
Shelby?
Shelby?
In the car, on the way up, you were telling Shelby you'd never talk.
Arabada gelirken, Shelby'ye konuşmayacağını söylüyordun.
He's a bad guy, and we will get him.
Shelby pisliğin teki ve onu yakalayacağız.
Everything that happened with Keith Summers, with Deputy Shelby.
Keith Summers'a olan, memur Shelby'ye olan her şeyi biliyorsun.
I began suspecting Shelby of being corrupt a while back.
Bir süre önce, Shelby'nin aslını yitirmesinden şüphe duymaya başlamışım.
This coincided with a violent confrontation between Shelby and Keith Summers, in which Shelby killed Keith, and then he threw his body in the bay.
Bu olay, Shelby ve Keith Summers arasındaki bir çatışma ile aynı zamana denk gelmiş ve Shelby, Keith'i öldürmüş sonra da cesedini denize atmış.
He was hiding her on Keith's boat and I was starting to close in on him at this point.
Kızı Keith'in teknesine saklıyormuş ben de Shelby'yi bu konuda sıkıştırıyordum.
Shelby tried to move the girl.
Shelby, kızı başka yere götürmeye çalıştı.
I kill Zack Shelby with this gun.
Bu silahla Zack Shelby'yi ben öldürdüm. Öyle mi?
Shelby said he shot Jiao. In the woods.
Shelby, Jiao'yu ormanda vurduğunu söylemişti.
The Keith Summers, Deputy Shelby scandal.
Keith Summers ve Memur Shelby skandalını.
Deputy Shelby?
Memur Shelby?
I'm meeting Deputy Shelby in town.
- Ne için?
Mm.
Bu Shelby.
- Not him.
- Shelby değil.
Shelby had one of the girls in his possession.
Kızlardan biri Shelby'ye aitti.