Signe translate Turkish
197 parallel translation
- Nurse Signe said it wouldn't live.
- Hemşire Signe çocuk yaşamaz dedi.
And this is Miss Signe... my niece from Copenhagen.
Ve bu da Copenhagen'dan yeğenim Bayan Signe.
But, Signe, is there a problem?
Ama Signe, bir sorun mu var?
But you said nothing, Signe. I-
Ama hiçbir şey söylemedin Signe.
Dear Signe.
Sevgili Signe.
Should I know something? Signe?
Signe?
Signe, dearest, don't cry.
Signe, ağlama canım.
But it was the same old whore-monger, wasn't it, Signe?
Ama aynı pezevenkti değil mi Signe?
Signe?
Signe?
Signe, would you go and tell the whore-monger that I need the money?
Signe, gidip o pezevenke paraya ihtiyacım olduğunu söyler misin?
And Signe and Sigvard.
Ve Signe ve Sigvard.
- Well, first, you got a 24-month lease signe d up with Sunnyvale Trailer Park
- Birincisi Sunnyvale Karavan Park'ıyla imzaladığın 24 aylık sözleşmen var...
Signe 225 clear.
Signe 225 tamam.
- Where's Signe.
- Signe nerede?
Signe Jönsson's.
Signe Jönsson'un cenazesi.
Signe's niece Siv wrote in the invitation - that Signe had wanted me to attend the funeral.
Signe'nin yeğeni Siv, davetiyeye, Signe'nin cenazesine benim de katılmamı istediğini yazmış.
Auntie Signe, he's here!
Signe Teyze, geldi!
Don't you want any, Signe?
Sen yemeyecek misin Signe?
Will you stay at Auntie Signe's?
Signe Teyzeler'de mi kalacaksın?
Is Signe going to be your mother?
Signe senin annen mi olacak?
Signe.
Ben Signe.
- Signe...
- Signe...
For heaven's sake, Signe...
Tanrı aşkına Signe...
Give Signe another kid, and everything's fine.
Signe'ye bir çocuk daha ver ve her şey yoluna girsin.
Signe, you're the one making him a stranger.
Onu yabancılaştıran sensin Signe.
I was on my way to America once, but I met Mother Signe - and my boots got stuck in this dirt.
Bir keresinde Amerika'ya gidiyordum ama Signe ile tanıştım ve onun pisliğine saplanıp kaldım.
Don't tell Signe.
Signe'ye söyleme.
Don't tell Signe.
Signe'ye söylemeyeceğim.
" Dear Signe, - I hope that you can manage to take care of my son.
" Sevgili Signe umarım oğluma iyi bakabiliyorsundur.
Aunt Signe cooks good food, and I like it here.
Signe Teyze çok güzel yemek yapıyor, ben burayı çok sevdim.
- Signe!
- Signe!
We have been talking, - and there's something we want to tell you.
Signe'yle konuşuyorduk ve sana söylemek istediğimiz bir şey var.
Mother Signe!
Signe Anne!
Signe Jönsson Sweden
Signe Jönsson-İsveç
This, or these - Signe wanted to give me.
Bunu, ya da bunları Signe bana vermek istedi.
Signe. "
Signe. "
" Dear Signe.
" Sevgili Signe.
- Henrik Jørgensen, Robinus.
- Ben de Henrik Johansson. - Signe
- This is Signe.
- Bu Signe. Merhaba. Merhaba Signe, ben David.
Signe...
- Signe?
- It's Signe.
Ben Signe?
Signe Kongsted, 11 Glamstrup Main Road.
Dur diyorum sana! - Signe Kaslat. 1 1 Glamstrup Yolu.
My name is Signe Kongsted.
- Benim adım Signe Kaslat.
Signe Kongsted? Anders Svendsen.
- Signe Kaslat?
Signe, stop.
Signe yapma lütfen.
Signe's daughter Bianca has run awa y.
- Hayır. Signe'nin kızı Bianca evden kaçtı.
Signe...?
Signe?
or Mother Signe will be mad!
Ayakkabılarını çıkarmalısın yoksa Signe Anne kızar!
- Signe.
Henrik Johansson Robinald.
- I'm Signe.
- Ben Signe.
Signe!
Signe?