Silas translate Turkish
1,345 parallel translation
Let him go, Silas. I will find David.
David'i bulup, avlayacağım.
At least god will know I'm angry. He's gone, Silas.
O gitti, Silas bulamayacağın bir yere.
SILAS : Previously on Kings...
Kings'te daha önce...
WILLIAM : Being king is a young man's game, and he's grown old.
Kral olmak gençlerin işi ve Silas yaşlanıyor.
I don't want Silas'money.
Silas'ın parasını istemiyorum.
Sir. SILAS :
- Efendim.
Silas didn't listen, did he?
Silas dinlemedi öyle değil mi?
I think of all the other fathers and brothers who are going to go on living because Silas ended the war and it makes me love our King even more. ETHAN :
Silas savaşa son verdiği için yaşamaya devam edecek olan tüm babalar ve kardeşleri düşünüyorum ve bu kralımızı daha da çok sevmemi sağlıyor.
God gave us this land! Not even Silas can take it away! ( ALL EXCLAIM )
Bu toprakları bize tanrı verdi ve Silas bile onu bizden alamaz!
Polls indicating overwhelming public support for King Silas's decision to return Port Prosperity...
Anketler Kral Silas'ın Refah Limanı'nı geri verme kararının... halk tarafından desteklendiğini gösteriyor. Burası her şeyin olduğu yer...
Silas will fall.
Silas düşecek.
Someday soon, maybe. And I want to know when that time comes, if you can set aside our differences and do what is best for the people. Like we did once when we were young and saw a king in Silas.
- Yakında bir gündür belki de ve o gün geldiğinde farklılıklarımızı bir kenara bırakıp insanlar için en iyi olanı yapabilecek misin bilmek istiyorum tıpkı bir zamanlar gençken ve Silas'ta bir kral gördüğümüzde yaptığımız gibi...
You and I did not make Silas king.
Silas'ı sen ve ben kral yapmadık.
Maybe Silas is mine.
Belki Silas'ta benimdir.
Silas didn't give us a choice.
Silas bize başka seçenek bırakmadı.
What you spied sharply, escapes notice. And what gave you pause, doesn't. And without the counter-valence of warmth, you've grown mean, sir.
Önceleri hemen fark ettiğiniz şeyler gözünüzden kaçıyor ve sizi duraksatan şeyler artık duraksatmıyor ve o sıcaklığın verdiği rahatlık olmayınca zalimleştiniz, efendim ve ben bu soğuk Silas'a nasıl hizmet edeceğimi bilmiyorum ve benim görevim aileyi korumaktır.
Does this mean Silas is canceling the handover?
Bu Silas'ın geri verme işini iptal ettiği anlamına mı geliyor?
Let's see Silas ignore us now.
Hadi şimdi Silas bizi görmezden gelsin de görelim.
Without his blessing, the public will never support a coup against Silas.
Onun onayı olmadan, halk asla Silas'a karşı bir darbeyi desteklemez.
SILAS :
Benim.
Because Silas has grown soft and is no Ionger the man I swore to follow.
Çünkü Silas yumuşadı ve artık takip etmeye yemin ettiğim adam değil.
Certainly king Silas, veteran of the unification wars himself, will do what he can to prevent another war.
Şüphesiz Kral Silas, birleşme savaşlarının gazisi, başka bir savaşı engellemek için elinden geleni yapacak.
King Silas will be visiting with his family after the funeral.
Kral Silas cenazeden sonra ailesini ziyaret edecek.
An offensive was issued two hours ago by king Silas.
2 saat önce Kral Silas tarafından bir saldırı onaylandı.
" that Silas king forged an accord of peace with Gath.
" Silas Gathlerle bir barış anlaşması yaptı.
Silas and his time has passed.
Silas ve onun zamanı geçti.
Errand boy for Silas, combing the South looking for the Charter.
Güneye gelip beratı arayan Silas'ın ayakçısı.
SILAS : You see how much we can accomplish?
Neler gerçekleştirebileceğimizi görüyor musun?
( LAUGHS ) SILAS : Thomasina.
Thomasina...
Silas, he sent me to find it.
Silas... Onu bulmak için beni yolladı. Silas?
Silas? He isn't worth your next trip to the toilet.
Tuvalete gitmene değmez.
My father? He fought in Silas'army.
Silas'ın ordusunda savaştı.
Silas wanted an example made, so he sent our unit to torch a village and scare the rest.
Silas bir ders vermek istedi. Böylece birliğimizi bir köyü ateşe vermeye yolladı. Diğerlerini korkutmak için.
We refused the order.
Silas bunu cezasız bırakamazdı.
Silas wouldn't let that stand.
Ölmeliydik.
( KNOCKING ON PROSTHETIC LEG ) Silas would never do that.
Silas bunu asla yapmaz.
Silas sent your father to get killed, David, just like he sent you out on this mission to get killed.
Silas, babanı Ölüme gönderdi, David. Seni ölmen için bu göreve gönderdiği gibi.
SILAS : Your mother ordered the picture redone three times.
Annen resmi tam üç kez yaptırdı.
Silas falls, and soon.
Silas gidecek, yakında.
Not as Silas would have it, but as fate or necessity or God would.
Silas'ın istemeyeceği ama kaderin.. İhtiyacın ve Tanrı'nın istediği.
Silas falls, and soon.
Silas iktidardan düşecek... yakında.
Shock waves ripple through the nation as King Silas orders David Shepherd to stand trial for espionage.
Kral Silas'ın, David Shepherd'ın casuslukla yargılanmasını emretmesiyle ülke şok dalgalarıyla sarsılıyor.
No more so than Silas will when he hands over our land to the enemy.
Silas'ın topraklarımızı düşmana verdiğinden Daha fazla değil.
He'd lost his father, blamed Silas for everything. JACK :
Babasını kaybetmişti, ve herşey için Silas'ı sorumlu tutuyordu.
Which Silas will take and raise right this time.
Ben...
You're the stone center.
Sen Silas'sın.
You're Silas.
Evet.
Least of all David shepherd.
Bırak onu gitsin, Silas.
The Book of Silas!
Silas'ın kitabı.
SILAS :
Kings'de önceki bölümlerde.
SILAS :
Sen gördün mü?