Silvio translate Turkish
327 parallel translation
Silvio?
Silvio mu?
Uh, look, Silvio, you gotta talk more loud.
Bak, Silvio, daha sesli konuşmalısın.
Now, uh, look, Silvio, if you want I hear, you gotta speak more strong.
Şimdi, bak, Silvio, duymamı istiyorsan daha yüksek sesli konuşmalısın.
- Look out, Silvio!
Dikkat et, Silvio!
- Bye, Silvio.
- Hoşçakal, Silvio.
- I'm Silvio, a partisan journalist writing for "La Scintilla".
- Ben Silvio, gazeteci partizan. "La Scintilla" da yazıyorum.
- Silvio.
- Silvio.
This is Silvio.
Ben Silvio.
- Silvio, look at that rough woman!
- Silvio, bak şu dağlı kıza.
- Goodbye, Silvio.
- Hoşçakal, Silvio.
Come on, Silvio!
Silvio, çabuk!
- Silvio, let's go.
- Silvio, bırak gidelim.
- Silvio, are we eating or leaving?
- Silvio, yiyor muyuz, yoksa gidiyor muyuz?
- Silvio, this is Marquis Capperoni.
- Silvio, Bu marki Capperoni.
- Silvio, we're guests and we're about to eat!
- Silvio, buraya yemek yemeye geldik.
Silvio!
Silvio!
Silvio Magnozzi is sentenced to 11 months of jail for libel.
Silvio Magnozzi onur kırıcı yayın yapmaktan 11 ay... hapse mahkum edildi.
- Silvio!
- Silvio!
Run! - Silvio!
- Silvio!
Magnozzi Silvio, for having taken part in riots, for having attempted to occupy a radio station, is sentenced to 1 year and 3 months in prison.
Magnozzi Silvio, ayaklanmalara iştirakten, ve bir radyo istasyonunu işgal etmekten, 1 yıl 3 ay hapse mahkum edildi.
Jail will be good for your Silvio.
Hapishane Silvio'ya yarayacak.
- Magnozzi Silvio.
- Magnozzi Silvio.
" Dear Silvio, our child has been born.
" Sevgili Silvio, çocuğumuz dünyaya geldi.
" Silvio, I know you desire me, but don't write so in your letters, because mom reads them, and I feel ashamed.
" Silvio, beni arzuladığını biliyorum, ama mektuplarında böyle yazma, çünkü annem onları okuyor, ve benim de yüzüm kızarıyor.
- Silvio, the marsala wine!
- Silvio, şarap!
One day you will hear of Silvio Magnozzi!
Bir gün Silvio Magnozzi hakkında konuşmak isteyeceksin!
I'm Silvio Magnozzi.
Ben Silvio Magnozzi.
- I'm Silvio Magnozzi, you remember?
- Ben Magnozzi, hatırladınız mı?
Hi, Silvio.
Merhaba, Silvio.
Silvio, think about yourself - I'll think about him.
Silvio, sen kendini düşün, ben onu düşünürüm.
- Silvio, isn't that my husband's car?
- Silvio, bu kocamın arabası değil mi?
Silvio...
Silvio...
Is my bath ready, Sillvio?
Banyoyu hazırladın mı Silvio?
My robe, Silvio.
Bornozum, Silvio.
Why do you avert your eyes from me, Sillvio?
Gözlerini neden benden kaçırıyorsun, Silvio?
- Silvio. Did you hear me?
- Silvio, beni duyuyor musun?
Silvio.
- Silvio.
Silvio.
Silvio.
This is Judge Silvio Peters, Councilman Joe Cohen.
Selam Bu Yargıç Silvio Peters, Meclis Üyesi Joe Cohen.
Silvio Peters, Joe Cohen...
Silvio Peters, Joe Cohen...
Silvio Peters?
Silvio Peters mi?
Silvio Peters, Parker Smythe, Daniel Reichmann, Todd Piccone, et Vic Patterson.
Tamam, say bakayım. Silvio Peters, Parker Smythe, Daniel Reichmann, Mm-hmm.
– What about Silvio? – He's okay.
- Silvio ne yapıyor?
– How do you know that, Silvio?
- Bunu nereden biliyorsun Silvio?
I don't like to be kept waiting, Burnett.
( Silvio ) Bekletilmekten hoşlanmam, Burnett.
The cash.
( Silvio ) Parayı görelim..
Did you ever hear of trust, man?
( Silvio ) Senin huyun hep böyle midir?
When Silvio makes Crockett happy.
( Onbaşı Dedektif Stanley "Stan" Switek ) Şu Silvio hırbosu Crockett'i mutlu ettiğinde..
[Silvio On Radio] This stuff " s good.
[Silvio - Crockett'in dinleme cihazından] Bu maldan iyisi yok.
I thought about that.
( Silvio ) Bir düşüneyim bakayım.
You're not making me happy, Silvio.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett - Burnett kılığında ) Beni hiç mutlu etmiyorsun, Silvio.