Sinbad translate Turkish
522 parallel translation
- But I've found Sinbad the sailor.
- Ama denizci Sinbad'ı buldum.
Then we can go with Sinbad tonight.
O zaman bu gece Sinbad ile gidebiliriz.
- Love of Allah, Sinbad!
Acele edin!
- You're in a hurry, are you?
- Allah aşkına, Sinbad! - Demek aceleniz var, öyle mi?
Watch Ali defying death in that death-defying feat... of standing his head upon the head of Sinbad.
Ölüme karşı koyan, ustalığıyla ölüme meydan okuyarak başını Sinbad'ın başının üzerinde tutacak.
Watch Ali very closely as he places his head... upon the head of Sinbad and points his toes to the sky.
Şimdi Ali'yi daha yakından izleyin. Başını Sinbad'ın başının üzerine koyarak ayaklarını göklere uzatıyor.
Come a running!
Koşun! Sinbad!
Sinbad, come!
Buraya gel.
Sinbad.
Sinbad.
Don't tire yourself working so hard, Sinbad.
Bu kadar fazla çalışarak kendini çok yorma Sinbad.
I'd like less Sinbad the sailor, more Sinbad the worker.
- Daha az denizci Sinbad, daha çok çalışan Sinbad istiyorum.
Sinbad, this is no time for tales.
Sinbad, şimdi hikayenin sırası değil.
Sinbad would.
Sinbad eder.
Captain Sinbad is filling his cask with fresh water.
Kaptan Sinbad, fıçıyı tatlı suyla dolduruyor.
Captain Sinbad look!
Kaptan Sinbad, bakın!
My lord Sinbad is a very great prince in his country.
Efendim Sinbad, ülkesinde büyük bir prens.
Three times welcome, Sinbad.
Üç defa hoşgeldin, Sinbad.
For I love Sinbad as my own son.
Çünkü Sinbad'ı oğlum gibi severim.
Sinbad says you are a man of unusual powers.
Sinbad, görülmedik güçlerin olduğunu söylüyor.
Sinbad, what is your opinion?
Sinbad, senin fikrin ne?
Sinbad's word is my word.
Sinbad'ın sözü benim sözümdür.
I love Sinbad more with every sunrise.
Sinbad'ı her yeni günle daha da çok seviyorum.
You have done well, Sinbad.
İyi yaptın Sinbad.
Sinbad, here I am!
Sinbad, buradayım!
Sinbad, look!
Sinbad, bak!
Where will you find a crew, Sinbad?
Tayfayı nereden bulacaksın?
I am Captain Sinbad.
Ben Kaptan Sinbad.
Something troubles your appetite, Sinbad.
Birşey iştahını kapatmış, Sinbad.
Sinbad how can you love a tiny insignificant female, such as I?
Sinbad. Benim gibi küçük fark edilmez bir kadını nasıl seviyorsun?
Captain Sinbad!
Kaptan Sinbad!
Sinbad's men must be trapped.
Sinbad'ın adamları tuzağa düşmüş olmalı.
Sinbad, help!
Sinbad, yardım et!
Help me, Sinbad!
Yardım et!
Sinbad, it is stuck!
Sinbad. Sıkışmış.
It is done, Sinbad.
Açtım, Sinbad.
Why are you troubled, Sinbad?
Üzüntün ne, Sinbad?
Sinbad let me enter the lamp.
Sinbad, lambaya gireyim.
I long to be free to be an adventurer and to sail the seas as Captain Sinbad does.
Özgür olmak, Kaptan Sinbad gibi denizlere açılmak istiyorum.
Mighty Sinbad, the slave of the lamp is yours to command.
Güçlü Sinbad, lambanın kölesi emrine amade.
I knew I could trust your Sinbad to bring the lamp to us.
Senin Sinbad'ın, lambayı getireceğini biliyordum.
Sinbad, I'm here!
Sinbad, buradayım.
Sinbad?
Sinbad?
"Sinbad Avenue." Sinbad the sailor.
Sinbad Bulvarı. Denizci Sinbad.
Sinbad Avenue.
Sinbad Bulvarı.
Kandahar Street... and Sinbad.
Kandahar Sokak... ve Sinbad.
Kandahar Road, Sinbad Road.
Kandahar Yolu, Sinbad Yolu.
Sinbad's.
Sinbad Kulüpte.
Sinbad's.
Sinbad Kulübün.
- No tales, Sinbad.
- Hikaye yok Sinbad.
Sinbad will follow.
Sinbad takip edecek.
Sinbad!
Sinbad!