English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Singin

Singin translate Turkish

251 parallel translation
You know, the birds are singin'... and the - and the flowers... and the river's kind of -
Kuşlar şakıyor çiçekler nehirler...
Now, we're his prisoners, and he's gauleiter of the boat, singin'German lullabies to us while he rows us to his supply ship and a concentration camp.
Şimdiyse biz onun esiriyiz ve filikamızın despot lideri oldu. İkmal gemisine doğru kürek çekerken bize Alman ninnileri söylüyor bizi toplama kampına götürüyor.
Try and bring Mr. Fox along, but I know he's singin'at recruiting rallies all the time.
Bay Fox'u da getirin. Gerçi o mitinglerde şarkı söylüyor.
I was singin'at the rally, gettin'other fellas to enlist and... sang myself right in.
Mitingde şarkı söylüyor, diğerlerini askere aldırıyordum. Şarkıyla kendimi de aldırdım.
And then a guy starts singin'.
Biri şarkı söylemeye başlar.
Then a guy next to you starts singin'.
Sonra yanındaki adam da şarkı söylemeye başlar.
Pretty soon, you're singin'too.
Biraz sonra sen de şarkı söylüyorsundur.
She likes it. She's singin'!
Çocuk şarkı söylüyor.
Singin'in the rain Just singin'in the rain
# Yağmurda şarkı söylemek yağmur yağarken yalnızca şarkı söylemek #
And singin Just singin'in the rain
# Ve şarkı söyleyerek şarkı söyleyerek yağmur altında #
I'm singin'in the rain
# Şarkı söylüyorum yağmurda #
Just singin'in the rain
# Yalnızca şarkı söylüyorum yağmur altında #
Just singin
# Şarkı söylüyorum yalnızca #
Singin'in the rain
# Şarkı söylüyorum yağmurda #
I'm singin
# Şarkı söylüyorum #
And singin
# Ve şarkı söylüyorum #
I'm singin'in the rain Just singin'in the rain
# Şarkı söylüyorum yağmur altında Yalnızca şarkı söylüyorum yağmurun altında #
And singin Just singin'in the rain
# Şarkı söylüyor yalnızca # # Şarkı söylüyorum yağmurda #
Along about now the grass'll be turning, makin'a singin'in the wind.
Şu anda otlar rüzgardan yerlere yatıyor ve şarkı söylüyorlardır.
I hope to be around picking'and singin'for you again real soon.
Umarım yakında tekrar sizin için çalıp söyleyebilirim.
I was singin'country music before the words were invented.
Daha bu tür müzik keşfedilmeden önce böyle şarkılar söylüyordum.
- You made all that money just singin'?
Onca parayı şarkı söyleyerek mi kazanıyordun? Neden olmasın?
Like my singin'?
Hoşuna gitti mi?
Just listen to those songbirds this mornin'... Singin'their heads off.
Bu sabah şu kuşların şarkı söyleyişini bir dinle.
We ought to make him ride up here in front see how much singin he'll do then.
Önde yolculuk etmesine izin verseydik, kafamızı şişirmezdi.
Little Bonaparte and Toothpick Charlie will be singin'in the same choir again.
Küçük Bonaparte, Kürdan Charlie ile cennet korosunda şarkı söyler.
- Does he like singin'too?
- O da şarkı söyler mi?
# Lovin', singin', dancin all of the time #
Severek, şarkı söyleyip dans ederek her dakika
# Lovin', singin', dancin'all of the time #
Severek, şarkı söyleyip dans ederek her dakika
- # Lovin', singin', dancin all of the time #
- Severek, şarkı söyleyip dans ederek her dakika
# Lovin', singin', dancin'all of the #
Severek, şarkı söyleyip dans ederek her
♪ and The Sunrise Kid are singin'it for you
Ve Sunrise Kid Sizin için söylüyorlar
- Singin'.
- Şarkı söylüyorum.
Keep singin', partner.
Şarkına devam et, ortak.
Beside a singin mountain stream
" Dağlardan çağlayan bir ırmağın yanında,
"l'm singin'in the rain"
Sadie!
The whole village is singin'it.
Bütün köy bunu söylüyor.
# Singin'my song #
# Singin'my song #
I got you a job while you were singin'.
- Sen şarkını söylerken, sana bir iş buldum.
To thank her for singin'at the Opry.
Opry'de şarkı söylediği için ona teşekkür etmeye.
Singin'. tellin'jokes.
Şarkı söylüyorsun, şaka yapıyorsun.
In a long helicopter shot, we discover Kermit the Frog. playing'his banjo and singin'. "
Uzun bir helikopter çekiminden sonra, Kurbağa Kermit'i görürüz banjosunu çalıp, şarkı söyler.
I'm not singin'any operas.
Vızıldamıyorum.
Your ex-wife is singin'over in Austin in the next couple of nights. Did you know that?
Eski eşiniz önümüzdeki bir iki gece Austin'de söyleyecek.
When you gonna start singin'again, sir?
Yeniden söylemeye ne zaman başlayacaksınız efendim?
I'm not gonna start singin again, son.
Yeniden söylemeyeceğim evlat.
And I asked them if they could read music, and one of them could, so... I asked him to teach me that song you wrote, as I... I thought I'd try to surprise you by singin'it when you came home.
Nota okuyup okuyamadıklarını sordum, biri okuyabiliyordu bana şu yazdığın şarkıyı öğretmesini istedim sen geldiğinde söyleyip sana sürpriz yapacaktım.
Mama set up a trust fund out of all the royalties she ever earned... Singin'the songs that you wrote.
Annem senin şarkılarını söyleyerek kazandığı telif paralarıyla bir teminat fonu oluşturdu.
I was singin'in any honky-tonk bar that would let me through the door.
Beni kapısından alan her barda şarkı söylüyordum.
I was makin'a few records by then, and she was singin'when I met her, and she said she'd give it up when she got married, but then she recorded a song of mine, and she done well with it...
O zamanlar birkaç plak kaydediyordum, onunla tanıştığımda o da şarkı söylüyordu ve evlendiği zaman bırakacağını söyledi. Ama sonra benim bir şarkımı kaydetti ve çok başarılı oldu ve beş yıl daha şarkı söyledikten sonra bırakacağım dedi.
... bill's wife died in a barroom fight now she keeps singin morning'till night ride around kinda easy ride around... did you ever try a... huh?
Hiç denedin mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]