Slavery translate Turkish
1,104 parallel translation
I wanna have your children and raise them someplace where there ain't even a shadow of slavery.
Çocuklarımızı köleliğin adının bilinmediği bir yerde büyütmek istiyorum.
Drivers couldn't do it in slavery days, nor the rebels in the war, but now I think they beat me.
Kölelik zamanında kâhyalar, savaşta asiler beni yenememişti, ama şimdi galiba mağlup oldum.
Slavery?
Kölelik mi?
I was taught in school where slavery went out when Lincoln was shot.
Bana okulda Lincoln öldürüldüğünde köleliğin de kalktığı öğretildi.
I was taught in school where slavery went out when Lincoln was shot!
Bana okulda şunu öğrettiler : Lincoln öldürüldüğünde kölelik de kalktı.
But in the fullness of time, evil men betrayed God's trust, and in disobedience to His holy word waged bloody wars, not only against theirown kind, but against the apes, whom they reduced to slavery..
Ama tüm zamanın içinde, kötü insan Tanrının güvenine ihanet etti, ve onun Kutsal Dünyasında itahatsizlik etti. Kanlı savaşlarla, ( waged bloody wars, ) hayır sadece savaşlara karşı farklı bir tür, ama insanlara karşı maymunlar, insanlığı kölelikten düşürmek için. Onların köleliğini kimin azalttığı..
But the child ape survived and grew up to set his fellow creatures free from the yoke of human slavery..
Ama çocuk maymun hayatta kaldı, Ve Onun diğer yaratıklarının özgür biraktigini insan, kölesi yaptı. Boyunduruk büyüdü...
I n all ouryears of slavery to mankind, the word "no" was the one word we were electrically conditioned to fear.
Onlar yıllarca insanların kölesi oldu, onlara hep "Hayır" denildi. elektrik kullanarak korkutuldu.
In the bag! I thought slavery had been abolished.
Ben de köleliğin kalktığını sanıyordum.
A French officer sold us into slavery for the sum of 40,000 francs.
- Köle gibi bir Fransız memura 40.000 franka satıldık
My daddy was killed trying to keep slavery out of Kansas.
Babam, Kansas'da köleliğe karşı mücadele verirken öldürüldü.
My daddy hated slavery so much instead of letting'em become slaves he fought to keep all coloreds out.
Babam kölelikten öylesine nefret ederdi ki... ... köle olmasınlar diye tüm siyahları işlerinden kovuyordu.
Slavery :
Kölelik :
...through the years of slavery... ... the Cívíl War...
Kölelik yıllarından İç Savaş'a...
Slavery to freedom.
Kölelikten özgürlüğe.
They're made for slavery like you're made to run this ship.
Kölelik için uygundurlar, nasıl siz bu gemi için uygunsanız.
Slavery's no more!
Artık kölelik yok!
Those darkies they was bad enough under slavery, but now they's useless.
Zenciler köleyken berbatlardı ama şimdi bir işe yaramıyorlar.
There, slavers catch him and they sold him into slavery.
Orada, avcılar onu yakaladı ve köle yaptılar.
And he raised hisself from slavery and became a free man.
Ve o kölelikten dirilerek özgür bir adam oldu.
White slavery, drug trafficking, and homicide.
Beyaz köle ticareti, eroin kaçakçılığı ve cinayet.
They taught me that religion was a farce and a form of slavery. That the time has come to break the chains of superstition.
Bu inancın maskaralık ve bir kölelik biçimi olduğunu ve bu devirde artık bu batıl inanç zincirinin kırılması gerektiğini öğrettiler.
They have chosen to risk death... rather than slavery.
Esir alınmaktansa ölümü göze aldılar.
White slavery, huh?
Beyaz kadın ticareti, ha?
For me, "freedom" is just a another label for the upgrade of slavery.
Sizin için "özgürlük", yeni bir esaretin sadece farklı bir adı.
- There will be no slavery here! I myself will not permit it!
Bu konudaki sözlerimi sizden Birleşmiş Milletler'e iletmenizi rica edeceğim.
Please stay in touch. Everywhere you go will tell you that the slavery is a thing of the past.
Organizasyonu kullanarak beni haberdar edersin.
I'm Brian Walker Anti slavery Society.
Yine de size burada çok yardımı dokunacak bir beyefendi var.
- What? The Anti slavery Society.
Onunla bir görüşme ayarlama zorunluluğunu hissettim.
Justify! Tell me why you send these children into slavery?
Bedeviler mi?
Do you realise I have been kidnapped, cast into slavery and treated like a beast?
Kaçırıldığımın farkında mısınız?
It would have required many social factors at the time to have been different including the common feeling that slavery was right and natural.
Kölecilik anlayışını ahlaki ve doğal kabul eden görüş de dahil olmak üzere birçok farklı temel anlayışın gelişmesi değişik bir yol izleyebilirdi.
In the last two centuries, abject slavery which was with us for thousands of years has almost entirely been eliminated in a stirring worldwide revolution.
Son iki yüzyılda, binlerce yıl bizimle olan... sefil kölelik... dünya çapında olaylı bir devrimle... neredeyse tamamen ortadan kalktı..
The justice of slavery was not.
Köleliğin adaleti sorgulanmıyordu
Slavery, the cancer of the ancient world had sapped classical civilization of its vitality.
Kölelik, antik dünyanın kanseri.. klasik medeniyetin en önemli temelini baltalıyordu
After ten years of slavery a lucky event gave us back to liberty and we returned to Naples where we found all our property sold, and could hear no news of our father.
On yıl esir kaldıktan sonra büyük bir şans eseri özgürlüğümüze kavuşup Napoli'ye döndük. Ama varımızı yoğumuzu satmışlardı, babamızdan da haber alamadık.
Your honest work is slavery.
Senin dürüst işin kölelik.
You were talking just now about damned wage slavery, and saying that we are all outcasts with no room to move.
Az önce rezil ücretli kölelikten bahsediyor ve hepimizin parya olduğunu söylüyordun. Adım atacak yeri olmayan paryalar.
"The attempt to regulate a married couple's sex life by contract and to dictate conjugal obligations, as prescribed by law, is the most abominable and humiliating form of slavery one can imagine". There!
"Evli bir çiftin cinsel hayatını bir kontratla düzenlemeye kalkmak ve kanunen belirlenmiş evliliğe ait yükümlülüklerini zorla kabul ettirmek düşünebileceğiniz en berbat ve aşağılayıcı bir çeşit kölelik şeklidir." Gördün mü?
"The attempt to regulate a married couple's sex life by contract and to dictate conjugal obligations, as prescribed by law, is the most abominable and humiliating form of slavery one can imagine."
" "Evli bir çiftin cinsel hayatını bir kontratla düzenlemeye kalkmak ve kanunen belirlenmiş evliliğe ait yükümlülüklerini zorla kabul ettirmek düşünebileceğiniz en berbat ve aşağılayıcı bir çeşit kölelik şeklidir."
Wanting to be used means voluntary slavery.
Yaralı olmak dediğin gönüllü kölelik.
Drugs, white slavery, contract murder.
Uyuşturucu, kadın ticareti, suikast.
Bapu has always said there were two kinds of slavery in India :
Bapu daima şunu demiştir : Hindistan'da iki türlü kölelik var.
I'm concerned about the slavery of Muslims.
Müslümanların köleliği.
And the tears of slavery burn Which the eyes of orphans shed.
Ve köleliğin göz yaşları yetimlerin barakasındaki gözleri yakar.
And the tears of slavery burn Which eyes of orphans shed.
Ve köleliğin göz yaşları yetimlerin barakasındaki gözleri yakar.
And the tears of slavery burn
Ve köleliğin göz yaşları...
No more slavery.
Artık kölelik yok!
Break the bonds of slavery!
Partizanlar, halkın savaşçıları!
A year ago Malik's family was taken into slavery.
1 yıl kadar önce Malik'in ailesi köle tacirleri tarafından kaçırıldı. Onları Kızıl denize kadar takip etti.
Kidnapping, slavery?
Kölelik diye bir şey kaldı mı artık?