Slippers translate Turkish
1,099 parallel translation
And my slippers?
Terliklerim nerede kaldı?
Slippers.
Terlikler.
They ain't exactly house slippers.
Tam olarak ev terliği sayılmazlar.
You always took risks because you hated lousy pay checks and you just spent five years making slippers for free.
Maaşlı çalışmaktan nefret ettiğin için sürekli risk aldın ve beş yılını içeride bedavaya ayakkabı, terlik dikerek geçirdin.
In me carpet slippers?
Bu terliklerle mi?
In slippers... A fruitless search... "
Başarısız bir araştırma... "
The slippers, mom!
- Bana terliği uzat, canım!
My slippers, sherry and pipe are due at 6 : 02 consistent is the life I lead
6 : 02'de terliklerim, şerim ve pipom hazır olur İstikrarlı bir hayatım var
What the devil have I done with my slippers?
Terliklerimi nereye koydum acaba?
Here are your slippers!
Al terliklerin!
Take your slippers and may you never have a day's luck with them.
Al şu terliklerini de bir gün olsun hayrını görme e mi?
Why did you throw the slippers at me?
Niye terlikleri üstüme attın?
Not as much as them slippers.
Şu teğlikler kadar bile değerim yok.
Those slippers!
Şu terlikler!
Your slippers.
Terliklerin.
She threw the slippers at me.
Terlikleri yüzüme attı.
The slippers came at my head before I uttered a word.
Daha ben bir şey diyemeden terlikler kafama geldi.
I should not have thrown my slippers at him.
Ben olsam ona terliklerini atmazdım.
You want me back to pick up your slippers and put up with your tempers and fetch and carry for you.
Terliklerini bulayım, boyun eğeyim... ve getir götür işini yapayım diye beni istiyorsun.
Where the devil are my slippers?
Nerede şu kahrolası terliklerim?
You want a pipe and slippers?
Pipoyla terlik de ister misin?
Oh, please find me my slippers. Be an angel.
Zahmet olacak ama terliklerimi bulabilir misin lütfen?
Bloody tartan shoe cleaning kit and matching slippers.
Kan rengi ekose ayakkabı temizleme aleti ve uygun terlikler.
Like a cat on carpet slippers.
Bu konuda özel tecrübem var.
A little wife, slippers, a warm bed.
Minyon bir hatun, terlikler, sıcak bir yatak.
Get my slippers.
Terliklerimi getir.
Leave your shoes in the kitchen and put on your slippers.
Ayakkabılarını mutfakta bırak ve terliklerini giy.
I think that David thinks a woman should follow three paces behind with slippers.
Sanırım David bir kadının 3 adım geriden gelmesi gerektiğini düşünüyor.
Those slippers are absolutely beautiful, my darling.
O terliğin kesinlikle çok güzel sevgilim.
Those are his favorite slippers.
En sevdiği terlikleri giymiş.
He's not wearing slippers anymore.
Orada terlik giymiyor.
Pen, yes, and, uh - and slippers and pipe. Mmm.
Terlikleri, piposu...
His slippers.
Onun terlikleri.
The cook can't read without slippers on.
Aşçı terliklerini giymeden okuyamazmış.
Robe, slippers...
Bornoz, terlik...
Slippers.
Evet, terlikler!
- Your slippers!
- Terlikleriniz!
Ah, a pair of slippers.
Ah, çizmelerim.
Here, put on your slippers.
İşte, şunları giy.
Slippers!
Terlikler!
Turn in your glass slippers.
Ayakkabıları teslim edin.
She was found in your dressing gown and slippers.
Bulunduğunda sizin geceliğinizi ve terliklerinizi giyiyordu.
Do you know where Daddy's slippers are?
Babanın terlikleri nerede biliyor musun?
How about some slippers?
Terlik ister misin?
I got some house slippers for you.
Sana göre terliğim var.
Do you think Jan can lend me a pair of slippers?
Jan bana bir çift terlik verebilir mi acaba?
I saw your daughters in their white gloves and patent leather slippers and that aging Vassar-girl wife of yours and her understated little suit.
Kızların beyaz eldivenler ve pahalı deri ayakkabılar giymişti ve senin ihtiyarlamaya başlamış karın ve onun aşırı kısa elbisesi...
Your Glory, these are your wedding slippers.
Efendimiz, bunlar sizin düğün terlikleriniz.
When you come home from work all tired and exhausted... you'll find your slippers by the fire and your evening meal defrosting on the stove. Because to hell with the equality of the sexes.
Yorgun ve bitkin eve geldiğinde... ocağın yanında terliklerini ve fırında akşam yemeğini buzları çözülürken bulacaksın cinsiyet eşitliği denen lanet yüzünden.
And here I am, unmanned and feeble in slippers!
- Bu tatlı aşk, bu gün ve yarın... ve buradayım, kimsesiz ve rahat bir uyku!
Leave my slippers alone!
Benim terliklerimle oynama.