Sloan translate Turkish
1,674 parallel translation
Mark sloan, plastics.
Mark Sloan, estetik cerrahı.
- Sloan. Have you heared from Derek?
- Sloan Derek'ten haber aldın mı?
Dr. Sloan, only one resident?
Dr. Sloan, sadece bir asistan mı alacaksınız?
Uh, Izzie, I don't think you have time to scrub in with Sloan.
Izzie Sloan'la ameliyata girmek için yeterli zamanın olduğunu sanmıyorum.
She gets to work on blowhole because she gave Sloan a- -
Hava Deliği olayında çalışıyor çünkü dün gece Sloan'a- -
Yes, but I cleared my schedule to watch Sloan and dr. Yang do their surgeries.
Evet fakat Sloan'ın ve Dr. Yang'ın ameliyatlarını izleyebilmek için tüm randevularımı temizledim.
Uh, I'm excited about Sloan's face transplant.
Sloan'ın yüz nakli için heyecanlıyım.
Sloan must be freaking out, right?
Lanet olsun. Sloan şu anda kafayı yiyordur değil mi?
Dr. Sloan did the surgery.
Ameliyatı Dr. Sloan yaptı.
Um... Dad, this is Mark Sloan.
Baba, bu, Mark Sloan.
Dr. Mark Sloan.
Dr. Mark Sloan. - O, benim...
No. Detective sloan was before my time.
Dedektif Sloan benim kuşağımdan öncesindeydi.
Detective sloan?
Dedektif Sloan'a mı?
If sloan had that woman's report, Why didn't he just follow up?
Eğer Sloan o kadının ifadesini almışsa neden iddianın peşini sürmedi?
Sloan.
Sloan.
Only he didn't list her name in his report.
Ama Sloan raporunda kadının ismine yer vermemiş.
From the lab, Dr. Sloan.
Laboratuar sonuçları Dr. Sloan.
You didn't like Hahn, and you think Dr. Sloan is a hussy.
Hahn'ı sevmedin. Dr. Sloan'un da edepsiz olduğunu düşünüyordun.
Sloan finds it an honour to work with me...
Sloan, her gün benimle çalışmaktan gurur duyduğunu söylemiş.
Mark sloan.
Mark Sloan.
Does that take place before or after Dr. Sloan's ossicular reconstruction?
Bu Dr. Sloan'ın kemikçik zincir rekonstrüksiyon ameliyatından önce mi sonra mı yapılmalı?
Thank Dr. Sloan.That kind of bleed--not many surgeons could've handled it.
Dr. Sloan'a teşekkür edin. O tarz bir kanamayla her cerrah başa çıkamazdı.
Hey, E, it's Sloan.
- Selam E. Ben Sloan.
I'm just gonna meet Sloan for a coffee.
Sloan'la buluşacağız.
- Was that Sloan that called this morning?
- Bu sabah arayan Sloan mıydı? - Evet.
- So how's Sloan?
- Sloan nasıl?
- You're getting back with Sloan...
- Sloan'la tekrar bir araya geliyorsunuz. - Hayır.
- Are you back in love with Sloan?
- Tekrar Sloan'a âşık mı oldun?
- A meeting which she called for.
- Sloan'ın ayarladığı bir toplantı.
Are you pressing it with Sloan?
Sloan'la mı bastırıyorsun yoksa?
- Martin Scorsese. Sloan?
Martin Scorsese'ye buradan teşekkürler.
She's all over you, huh?
Sloan mu? Tamamen yapıştı sana öyle mi?
- Sloan, I can't rush like this.
- Seninle buluşmak istiyor. - Sloan, böyle aceleye getiremem.
- Bye, Sloan.
- Görüşürüz Sloan.
- Was it Sloan again?
- Yine mi Sloan'dı?
- Yeah, and that was Sloan.
- Evet ve arayan Sloan'dı.
Actually, Vince, I didn't have coffee with Sloan today. - No?
Aslında, Vince, bugün Sloan'la kahve içmedim.
Why? Sloan's got a great house, doesn't she?
Sloan'ın zaten iyi bir evi var değil mi?
Maybe you want to impress Sloan a little bit with your independence?
Belki de Sloan'ı bağımsızlığında etkilemeye çalışıyorsun?
- It's not about Sloan.
- Sloan'la ilgisi yok bunun.
- You know what, actually, Sloan's friend is really hot if you want to roll with.
- Aslında Sloan'ın arkadaşı da bayağı seksi, takılmak istersen tabii.
Night, Sloan.
İyi geceler Sloan.
- Is it about Sloan? - What?
- Sloan ile mi ilgili?
It's actually not about Sloan.
Aslında Sloan'la ilgili değil.
- Hey, Sloan.
- İstediğin yere.
Wow, nice to have friends with flexible jobs, huh?
- Selam, Sloan. - Esnek işleri olan arkadaşların olması iyi değil mi?
- all : Hey. - Hey, Sloan, would you bang Seth Rogen?
Sloan, Seth Rogen'a verir miydin?
- Thank you, Sloan.
! - Teşekkürler, Sloan.
Hey, Sloan, you want to come tonight?
Sloan, bu gece gelmek ister misin?
Looks like sloan was right.
Sloan haklıymış gibi görünüyor.
- Like that you love Sloan?
- Ne fikri?