English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Snips

Snips translate Turkish

83 parallel translation
When the censor snips up to this extent, it seems pretty critical.
Eğer sensör bu raddeye ulaşıyorsa oldukça kritik görünüyor.
Snips and snails and puppy dogs'tails.
Ivır, zıvır, sümüklü böcek ve yavru köpek kuyruğu.
The paper's cut off in two snips with a short-bladed scissors.
Kısa uçlu makasla iki kesik atılmış.
Short as the two snips are, you can distinctly see the same slight curve in each.
İki kesiğin küçük olmasıyla birlikte her ikisinde de ufak kıvrımlar olduğunu belirgin olarak görebilirsiniz.
No, I can take out everything they've got with one clip of the snips.
Ne varsa böylece... hepsini kesmiş olurum. Bir çırpıda.
Snips and snails and puppy dog tails?
Kırpıntı ve sümüklüböcek ve de yavru köpek kuyruğu desem?
Girls are made from sugar and spice, boys are made from snips and snails.
Kızlar şeker ve baharattan yapılır, oğlanlar kırpıntı ve sümüklüböcekten.
Neat job, maybe two, 10 snips most likely.
Temiz iş. Belki 2, büyük olasılıkla da 10 makas kesiği var.
She snips her way gently... aware that the slightest noise may disrupt the gorillas.
Nazikçe kendisine yol açıyor... en ufak gürültünün gorilleri kaçıracağının farkında.
He tried for the lead, it went to me, so he snips at me.
Başrol için uğraşıyordu, bana verdiler, bu yüzden gıcık.
- They were short-bladed scissors since two snips were needed for "keep away".
- Kesikler kısa. "Uzak dur" için iki kesik gerekmiş.
Let me get a few snips in.
Bir iki makas da ben atayım.
And a seldom-Used crab named Lucky, a.k.a. Citizen Snips.
Ve az kullanılmış, Şanslı isminde bir yengeç. Diğer adı, Makasçı Vatandaş.
Citizen Snips!
Makasçı Vatandaş!
He's the man who snips the baby's little winky-dink.
Bebeğin pipisini kesen kişi.
Snips and snails, my dear.
İnce işler, canım.
Then she snips most of the framework threads and holds the fuzzy rectangle between her four front legs.
Çerçeveyi oluşturan liflerin çoğunu keser ve tüylü dikdörtgen çerçeveyi ön dört bacağının arasında tutar.
With billions spent on Homeland Security, it can't be as easy as a couple of snips.
Anavatan güvenliğine milyarlarca Dolar harcanırken bu iş bir iki zincir baklası kesmekle halloluyor mu?
If we survive this, Snips, you and I are gonna have a talk.
Bu işten kurtulursak, seninle konuşmamız gerekecek.
I knew you'd get here, Snips, eventually.
Eninde sonunda geleceğini biliyordum ufaklık.
All right, Snips.
Öyle olsun ufaklık.
- Hop on, Snips.
- Atla ufaklık.
Relax, Snips.
Telaşlanma ufaklık.
Very funny, Snips.
Aman ne komik. İş başına.
A strong attack eliminates the need for defense, Snips.
Güçlü saldırırsan, savunmaya gerek kalmaz ufaklık.
- Very funny, Snips.
- Çok komiksin ufaklık.
Not this time, Snips.
Bu sefer olmaz ufaklık.
Once a shoot is detected, she snips it free and drags it down into her burrow.
Yeni filiz bulunduğunda fare, kökü parçalayarak yuvasına doğru çeker.
When it comes to boys, that " snips and snails and ppdo'il tng is pretty accurate.
Konu çocuksa, bu "yapboz ve yavru köpek kuyruğu" gibi şeyler oldukça mümkün.
Come on Snips.
Gel Ufaklık.
You ready to go, Snips?
Gitmeye hazır mısın Ufaklık?
Of course we care, Snips, but we're still going through that nebula.
Tabii ki önemsiyoruz ufaklık. Fakat hala Nebula'ya doğru gidiyoruz.
- That's kind of true, Snips.
- Bu doğru ufaklık.
Get going, Snips.
Haydi ufaklık.
It's okay, snips
Tamam ufaklık.
I took his fingers with bolt cutters, his toes with tin snips, his balls with a hacksaw, and his penis with a box cutter.
Parmaklarını cıvata keskisi ile hallettim. Tırnaklarını tenekeci makasıyla. Taşaklarını demir testeresiyle.
Once a week, you sit on a couch with your significant other while she snips off your testicles, reaches up inside your chest cavity and goes like this : To your heart.
Hafta bir kez, bir kanepede sevdiğinle birlikte oturacaksın testislerini makasla ayırırken göğsüne ulaşıncaya kadar kesmeye devam edecek ve şu şekilde kalbine yetişecek.
I'm getting stronger all the time, Snips.
Gittikçe kuvvetim yerine geliyor ufaklık.
Snips, get back to the village!
Ufaklık, köye geri dön!
Good to see you, snips.
Seni görmek güzel ufaklık.
Snips?
Ufaklık?
Rex and his men will be right behind you, Snips.
Rex ve adamları tam arkanızda olacaklar.
- Isn't it always, snips?
- Hep öyle olmuyor mu zaten Ufaklık?
You did a fantastic job today, Snips.
Bugün olağanüstü bir iş başardın Ufaklık.
I know you meant well, Snips, but there's a bigger picture you're not aware of.
İyi niyetli olduğunu biliyorum ufaklık fakat ortada çok daha büyük bir resmin olduğunun farkında değilsin.
- It was a trap, Snips.
- Bir tuzaktı Ufaklık.
Snips, I'm gonna need you to...
Ufaklık, sana...
Thanks, Snips.
Sağol Ufaklık.
They will, snips.
Bulacaklar ufaklık. Haydi.
Remember when I reminded you about the giant wall, and you said, "Don't worry, Snips. We won't be anywhere near that."
Dev duvardan bahsettiğim zamanı hatırlayın ve siz de "Merak etme ufaklık, onun yakınında olmayacağız" demiştiniz.
Snips, I never said...
Ufaklık, ben öyle birşey...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]