Snowy translate Turkish
413 parallel translation
In the winter forest the birds do freeze their nests like graves amid snowy trees
Kış soğuğunda orman, kuşlar titriyor Yuvaları, donmuş nehrin tepesinde bir mezar oluyor
I want to see that world - skies, snowy mountains, blue seas, sunshine, palms.
O dünyayı gökleri, karlı dağları, mavi denizleri güneşi, palmiyeleri görmek istiyorum.
- Some snowy night in front of the fire.
- Ateş önünde karlı bir gece.
The little girls hidden under clouds of snowy tulle like whipped cream gathered with the nuns
Krem şanti gibi, kar beyazı tüllerinin altına saklanmış olan küçük kızlar rahibelerle toplanıyorlardı.
One night, one snowy night... I found myself, a young man, in Zurich.
Karlı bir gecede... kendimi genç biri olarak Zürih'te buldum.
And their wings are perfect, and their feathers are snowy white... and they came down from the stars, even if it seemed like only the roof.
Kanatları mükemmel durumda, kar gibi beyaz tüyleri var... çatıdan inmiş gibi görünseler de onlar yıldızlardan geldi.
He was snowy white.
Kar beyazıydı.
And now, after blowing the last leaves from the bald trees, the downy snowy winter has come.
Çıplak ağaçların son yaprakları da dökülürken, yumuşacık kış geldi. Evler beyaz kalpaklar geçirdiler başlarına.
Don't you think so, Snowy?
Sence de öyle değil mi, Milou?
Snowy!
Milou!
Snowy. Come here quickly, Snowy.
Milou, buraya gel, çabuk.
Snowy's got a scent.
Milou bir koku aldı.
You'll guard the motorbike, won't you Snowy? And be good!
Sen motoru koru, tamam mı Milou?
Now, now, Snowy, do you see me worried?
Yeter, Milou.
Give me a hug, Snowy, you saved our lives!
Cesur Milou! Hayatımızı kurtardın!
Snowy's on fire! Ouch! Snowy's on fire!
Milou yanıyor!
What, Snowy? This parcel?
Ne var, Milou?
- Very good. - And Snowy!
- Çok güzel.
Snowy, Snowy!
Milou!
Snowy has been chloroformed!
- Milou'yu kloroformla bayıltmışlar!
Snowy! Snowy!
Milou!
Be quiet, Snowy. Quiet, quiet!
Sus, Milou!
I should inform you, gentlemen, that Tintin, Captain Haddock and Snowy have also disappeared.
Bilmenizi isterim ki, baylar, Tintin, Kaptan Haddock ve Milou da ortadan kayboldular.
Bravo, Snowy!
Aferin, Milou!
Come on, Snowy, here...
Gel, Milou...
What do you have there, Snowy?
O nedir, milou?
And dear Captain Haddock! And Snowy!
Ve sevgili Kaptan Haddock!
Snowy, go quickly and tell Pablito! Quick!
Milou, çabuk Pablito'ya haber ver!
So shows a snowy dove trooping with crows, as yonder lady o'er her fellows shows.
Beyaz bir güvercin kargalar arasında. akranlarından çok başka.
Now she is under the cold and snowy soil.
Soğuk, karlı toprağın altında şimdi.
It's cold and snowy!
- Karın en güzelinden!
Early that morning, they followed the less snowy train tracks checked out the lay of the land and headed to our cottage, thinking they'd get us all.
Hepimiz keşifteydik, arkamızda sadece dört adam kalmıştı. Çünkü yaraları iyileşmemişti. Ve bu dört genç adam Almanlar tarafından götürüldü.
Yuki was born there one snowy night, with one aim, to avenge her mother.
Yuki karlı bir gecede orada doğdu. Tek bir amaçla, annesinin intikamını almak.
Through defiles and over snowy saddles till all at once two giants stood in our way.
Boğazlardan ve karlı belenlerden geçtik. Birden iki dev yolumuza çıkana kadar.
On a snowy hilltop lots of meadows, meadows...
Bu tepe karlı tepe yaylalar Oy yaylalar, yaylalar, yaylalar
On the snowy hilltop, meadows, meadows,...
Şu tepe karlı tepe yaylalar Oy yaylalar, yaylalar, yaylalar
Ye has taken her to the Snowy Peak for treatment
Ye onu tedavi için karlı tepeye götürmüş
Can't you see... if I were not Ye Gucheng if they had no use for me how would they have sent Snowy lotus from Tian Shan... to cure your sickness?
Ye Gucheng olmasaydım.... beni kullanmayacaklardı... ve Tian Shan'daki tedaviyi bulamayacaktım... ve iyileşemeyecektin
Good for you, Snowy, sign yourself on.
Senin adına sevindim Snowy, git ve yazıl.
Snowy!
Snowy!
- This little bloke here is Snowy.
- Bu ufaklık da Snowy.
Hey, you beauty, Snowy.
Hey, güzel şey, Snowy.
So the 8th Prince has a meeting with Chu Liuxiang, they're planning strategies in the Snowy Palace.
Bu yüzden 8'inci Prens, Karlı Saray'da, Chu LiuHsiang'le görüşerek,... isyana karşı stratejilerini geliştirirler.
it must be sunny at night and snowy in August
... geceleri güneşli olmalı ve Ağustos'ta karlı.
He is now forever entombed in a snowy grave.
Ve o şu an bir buz mezarında yatıyor.
What do you think, Snowy?
Sen ne düşünüyorsun, Milou?
Bravo, Snowy.
Aferin, Milou.
But that's Snowy!
...
Aha, Tintin and Snowy!
Tintin ve Milou!
Thank you, Snowy!
Teşekkürler, Milou!
Go, Snowy!
Haydi, koş, Milou!