So here's what i'm thinking translate Turkish
37 parallel translation
OK, OK, so here's what I'm thinking. I'll be Charlie and you can all be my angels.
Pekala, pekala, işte size bir fikir Ben Charlie olayım siz de benim meleklerim
So here's what I'm thinking folks, by now, everybody's supposed to know that when it comes to survival, staying alive, that you know, you have to be, you can't be too picky and choosy
Bakın ne düşünüyorum millet, artık, herkesin şunu bilmesi lazım İş hayatta kalmaya, kurtulmaya gelince, biliyosunuz, yapmanız gereken şey, elinizde tutacağınız şeylerle ilgili çok mızmız ve titiz olmamalısınız.
So here's what I'm thinking.
Bu yüzden, bir fikrim var.
So here's what I'm thinking :
İşte benim düşündüğüm :
So here's what I'm thinking...
Benim düşüncem şu :
So, here's what I'm thinking.
Bak, ben şöyle düşünüyorum.
See, here's what I'm thinking- - scott's a coward, so you could totallyput the scare into him.
Bak ne düşünüyorum. Scott korkağın tekidir, ve sen onu korkutabilirsin.
So, I'm thinking... Here's what I'm thinking.
Düşünüyorum da...
Okay, so here's what I'm thinking.
Planımı anlatayım.
Yeah, so, here's what I'm thinking.
O zaman şöyle yapalım :
Okay, so here's what I'm thinking.
Tamam bak ben şöyle düşündüm.
So here's what I'm thinking. Now, it's gonna sound a little out there, so just hang with me.
Yani, ben diyorum ki birazdan burası fazla sesli olacak, yani benimle irtibatta kalın.
So here's what I'm thinking.
Ne düşündüğüme gelince...
So, uh, here's what I'm thinking.
O yüzden şöyle düşündüm.
So here's what I'm thinking- - the park, the one with the big, honkin'slide?
Düşünüyorum da- - park, büyük olan, hani kaydıraklı?
So here's what I'm thinking.
Aklıma şöyle bir fikir geldi :
So, here's what I'm thinking.
Bakın, şöyle düşündüm.
So here's what I'm thinking.
Bak şöyle düşünüyorum.
So here's what I'm thinking.
Birkaç fikrim var.
All right, so here's what I'm thinking about for the Dani dog, right?
Peki. Dani sosislisi için şöyle bir şey düşünüyorum.
So, here's what I'm thinking - - full immunity from all charges, both past, present, and future.
Ne düşündüğümü söyleyeyim geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki tüm suçlamalardan affedilmek.
- Okay, so here's what I'm thinking.
Tamam, aklıma şunlar geldi.
Okay, so here's what I'm thinking.
Peki, sana ne düşündüğümü söyleyeyim.
So here's what I'm thinking. I want to get back in the art game, and I need a new art consultant.
Her neyse biraz düşündüm ve, sanat camiasına geri dönmek istiyorum, ve yeni bir sanat danışmanına ihtiyacım var.
So look, here's what I'm thinking.
Bak, ne düşünüyorum.
So here's what I'm thinking : you jump on a later plane, and we all go out and have a little family dinner.
Şöyle düşünüyorum, başka bir uçağa biniyorsun ve hepimiz dışarı çıkıp küçük bir aile yemeği yiyoruz.
So here's what I'm thinking.
Şöyle düşünüyorum.
So, here's what I'm thinking. We start at the East Side piers.
Düşündüm de Doğu Yakası'ndaki iskelelerden başlarız.
So, here's what I'm thinking.
O halde şöyle diyeyim.
So here's what I'm thinking.
Şunu düşünüyorum.
So, here's what I'm thinking.
Şöyle düşünüyorum :
Okay, so here's what I'm thinking.
- Pekala, ben şunu düşünüyorum.
So, for the Student Council's Community Outreach Project this year, here's what I was thinking.
Bu sene Öğrenci Konseyi'nin Topluluk Sosyal Yardım Projesi olarak bunu düşünüyorum.
I haven't ruled out archeology yet, so here's what I'm thinking.
Henüz arkeolojiyi göz ardı etmedim bu yüzden şunu düşünüyorum.
So here's what I'm thinking.
Şimdi şöyle düşündüm.
So then here's what I'm thinking.
O hâlde şöyle bir fikrim var.