So how can i help you translate Turkish
129 parallel translation
So how can I help you, Mr. Schanberg?
Size nasıl yardımcı olabilirim, Bay Schanberg?
So how can I help you?
Peki size nasıl yardım edebilirim?
So how can I help you?
O halde saha nasıl yardım edebilirim?
So how can I help you?
Evet... Nasıl yardım edebilirim?
So how can I help you?
Senin için ne yapabilirim?
So how can I help you, Phoebe?
Size nasıl yardım edebilirim, Phoebe?
So how can I help you?
Neyse, size nasıl yardım edebilirim?
So how can I help you get it back?
Ben bunu nasıl geri almanıza yardımcı olabilir?
So how can I help you?
Görüşmede sana söylediğim gibi, yardım etmek için buradayım.
- So how can I help you, Miss...?
Evet, Size nasıl yardımcı olabiliriz... Bayan...
- So how can I help you, gentlemen?
- Evet beyler size nasıl yardımcı olabilirim?
So how can I help you?
Nasıl yardımcı olabilirim?
So how can I help you, jerry?
Sana nasıl yardımcı olabilirim Jerry?
So how can I help you, Craig?
Sana nasıl yardım edebilirim, Craig?
So how can I help you?
Eee, size nasıl yardım edebilirim?
- So how can I help you?
- Peki, sana nasıl yardımcı olabilirim?
So how can I help you?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
So how can I help you? Bro, let me lay it out for you - I've gotta meet some Japanese so I'll need a smart tuxedo, that'd suit the atmosphere.
- Abi, şimdi bizim ihtiyacımız olan şey, Japonları ağırlayacağız da ortamın ağırlığına, ambiyansına uygun uygun bir kıyafet lazım bana.
- So how can I help you?
- Sana nasıl yardım edebilirim?
So how can I help you?
Sana nasıl yardımcı olabilirim?
So, how can I help you? .
Peki çocuklar, ne istiyorsunuz?
So how can my daughter and I help you?
Kızımla size nasıl yardımcı olabiliriz?
So, how can I help you?
- Sana nasıl yardım edebilirim?
I see you're not fat and don't have an attitude, so you can't be looking for me, but how can I help you?
Şişman ve huysuz olmadığınıza göre.. ... beni arıyor olamazsınız ama size nasıl yardım edebilirim?
So, Sergeant Cantone, how can I help you?
Komiser Cantone, sana nasıI yardımcı olabilirim?
So... how can I help you?
Size nasıl yardım edebilirim?
Dad, come and help. You're so troublesome! How can I help you?
Yardım etsene baba, adam heyula gibi.
So, how can I help you?
Size nasıI yardımcı olabilirim?
So, how can I help you?
Peki size nasıl yardım edebilirim?
Come on. So, how can I help you?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Well, so how can I help you?
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
So the question is... how can I help you reposition your brand identity?
Şimdiki soru ise... senin marka kimliğini nasıl yeniden şekillendirebiliriz?
For anybody else I'd send them for a psych evaluation, but with you Johnny, I'm not so sure how I can help.
Başka biri olsa hemen psikolojik değerlendirmeye sokardım, Ama sana nasıl yardım edeceğimden emin değilim, Johnny.
So, how can I help you?
Nasıl yardımcı olabilirim?
So Tom, talking about how you get the most out of life, I can't help thinking that you could use a bit of female company.
Ee Tom, hayattan nasıl nemalandığından bahsedersek, biraz da kızlarla arkadaşlık kurabileceği düşünmekten kendimi alamıyorum.
You seem lonely, and I've got to figure out how I am going to help you, so I can cross you off my list.
Sana nasıl yardım edeceğimi, seni listemden nasıl çıkaracağımı bulmaya çalışıyorum.
So then, how can I help you?
Öyleyse, sana nasıl yardımcı olabilirim?
So, how can I help you with the transition?
Geçiş sürecinde size nasıl yardımcı olabilirim?
So, how can I help you? You could look through these
- Sana nasıl yardımcı olabilirim?
So, tell me how I can help you, Miss... Sullivan.
Size nasıl yardımcı olabilirim, bayan Sullivan?
- So how can I, uh- - How can I help you?
Size nasıl yardım edebilirim?
So, commander, how can i help you?
Baş Komiser, nasıl yardımcı olabilirim?
So, how can i help you, melinda?
Sana nasıl yardımcı olabilirim, Melinda.
You don't have to go to the job site tomorrow, but I'd like you to help me build something so I can show you how cool my job is.
Yarın iş yerime gelmek zorunda değilsin, ama bir şey yaparken bana yardım etmeni ve ne kadar güzel bir işim olduğunu görmeni istiyorum.
- So, how can I help you?
- Sana nasıl yardımcı olabilirim?
So tell me, man with no name, how can I help you?
Eee, söyle bakalım isimsiz adam sana nasıl yardımcı olabilirim?
- Uh, so how can we help you?
- Size nasıI yardımcı olabiliriz peki?
So... how can I help you?
Pekâlâ size nasıl yardım edebilirim?
So, how can i help you, mister, um...
Size nasıl yardım edebilirim, Bay- -
So, how can I, uh, how can I help you kids?
Size nasıl... size nasıl yardımcı olabilirim çocuklar?
So, how can I help you?
Sana nasıl yardım edebilirim?