So i'm just gonna translate Turkish
1,658 parallel translation
And I feel it so hard, I think it's just gonna split me in half.
O kadar şanslı ve minnettarım ki kaldıramıyor gibi oluyorum.
So what, I'm just gonna roll back into town, snatch a Sheriff's wife?
Ne yani, kasabaya geri dönüp Şerif'in karısını mı kaçıracağım?
Well, if I think about it too much, I'm just gonna go crazy, so...
Çok kafa yorarsam delireceğim, bu yüzden...
So what, I'm just gonna roll back into town, snatch the Sheriff's wife?
Ne yani, geldiğim gibi Şerif'in karısını mı kaçıracağım?
Just so you know, I'm gonna kill every single of of these bastards.
Haberin olsun, bu piçlerin hepsini tek tek geberteceğim!
I'm just gonna go out on a limb and guess you've never dressed a corpse before... - so I'm here to help.
Tehlikeye giriyoruz ve daha önce hiç ceset giydirmediğini tahmin ettim ben de yardıma geldim.
Okay, so I'm just gonna put you on speaker
- için asansör gerekiyor. - Sesini dışarı veriyorum.
So, um, I'm just gonna get the kids started painting.
Çocuklara resim yaptıracağım.
So I'm just gonna deal with it. Yeah. You go.
Onu halletmem gerekiyor.
So, if I'm gonna help you get acclimated, I just need to ask you a few...
Eğer alışmana yardım olacaksam sana bir kaç soru...
And just so you know, when this is all over and I get out of here, I am gonna make sure that you are recognized for everything that you did here today.
Bilmeni isterim ki, bunların hepsi bittiği ve ben buradan çıktığımda burada yaptığın her şeyin hatırlanmasını sağlayacağım.
So, I'm gonna go in, and if you want to go, I can just get a ride home.
Bu yüzden ben içeri giriyorum ve eğer sen gitmek istersen, seni eve bırakabilirim.
So, I'm just gonna guess.
Tahmin edeceğim.
- I know that you guys are maybe gonna be making some changes around here, so I just want you to know that while I might look good on paper, I'm not the cream of the crop.
Biliyorum, sizler burada bazı değişiklikler yapacaksınız ama bilmenizi isterim ki ben sadece kağıt üzerinde iyiyim. Ekibin bir üyesi değilim.
You better come out now or so help me, I'm just gonna start shootin'.
Hemen çıksan iyi olur yoksa ateş etmeye başlıyorum.
And just so you know, I'm not gonna be leisure man forever.
Ve biliyorsun ki, sonsuza kadar işsiz kalmayacağım.
If you're afraid that I'm gonna wander out in the street and get hit by another bus, just say so.
Eğer dışarı çıkıp yine bir otobüsün bana çarpmasından korkuyorsan saadece söylemen yeterli.
So, I'm just gonna cut to the chase.
Direkt olarak sadede geliyorum.
- so I'm just gonna use this, okay? - Okay. Now get together, closer.
Biraz yaklaşın
Um, I'm just gonna crash, but thank you so much, Dad.
Çok teşekkürler baba. Seni seviyorum.
- Well, I asked her. She said yes, so you're just gonna have to deal with it, brother.
- Teklif ettim o da kabul etti yani kabullenmen lazım kardeşim.
... so I'm just gonna go back upstairs.
... O zaman ben yukarı döneyim.
Honey, I'm so sorry, but we're just not gonna end up back together again.
Hayatım, çok üzgünüm ama tekrar bir araya gelmeyeceğiz.
I have a friend I can go stay with, so I'm just gonna go pack.
Gidip kalabileceğim bir arkadaşım var gidip eşyalarımı toplayayım.
Sweetie, I don't know if we're gonna have cookies or what's gonna happen so just let me talk and...
Bak tatlım, kurabiye yer miyiz hiç bilmiyorum belki sadece merhaba der gerçekten ne olacağını bilmiyorum, o yüzden bırak ben konuşayım, sonra...
So I'm just gonna say that felt like... The real deal.
Sanki bu on numaraydı.
So I'm just gonna drive up tomorrow.
Yarın arabamla gideceğim.
Okay, I'm just gonna clean this off so I can get a good look at it. It shouldn't hurt. Thank you so much for squeezing us in.
Tamam, iyice bakabilmek için bunu temizleyeyim.
Okay, I don't know how to ask this, - so I'm just gonna put it out there.
Tamam, böyle bir şey nasıl istenir bilemiyorum o yüzden direkt söylüyorum.
So here's what I'm thinking. Now, it's gonna sound a little out there, so just hang with me.
Yani, ben diyorum ki birazdan burası fazla sesli olacak, yani benimle irtibatta kalın.
So you better think about coming clean Or I'm just gonna tell everybody you did it.
O yüzden itiraf etsen iyi olur, yoksa herkese senin yaptığını söylerim.
And... I owe it to you to be honest, So I'm just gonna say
Sana karşı dürüst olmam gerekiyor o yüzden aynen söyleyeceğim.
I mean, I haven't decided if I'm gonna end it or not, so I just went with it, new stuff and all.
Yani, ilişkimizi bitirip bitirmeyeceğime henüz karar vermedim,... bu yüzden ben de bütün o yeni şeylerle işe devam ettim.
I know that I'm gonna lose Travis someday, bu-bu-the thought of it is just so scary that sometimes I act a little crazy.
Günün birinde Travis'i kaybedeceğimi biliyorum,... ama bunu düşünmek o kadar korku verici ki bazen çıldırmış gibi davranabiliyorum.
Well, hate to break it to you, but it doesn't look like anyone's gonna be joining us, so I think we should just call it a day.
Üzülerek söylüyorum ama kimse bize katılmayacak gibi görünüyor. Bence bu günlük burada bırakalım.
So, I'm just gonna go and say this now.
Lafı dolandırmadan söyleyivereceğim.
I was actually gonna surprise you, But then I got so freaked out by how dark and violent it was, So I just left.
Aslında sana sürpriz yapacaktım ama sonra piyesin ne kadar karanlık ve şiddetli olduğunu farkettim ve oradan ayrıldım.
So I'm just gonna, you know...
O yüzden şöyle diyeyim.
Just hear me out. I'm not gonna give the device To isobel so she can give it to john who's gonna turn around and kill me.
- İcadı John'a versin ve sonra John da beni onunla öldürsün diye Isobel'e vermem.
- So, I'm just gonna say this and...
Yani bunu söylemekle beraber bir de- -
You just got back from hell, so I'm gonna let that go.
- Sen de o cehenneme dönebilirsin, ben de ancak o zaman rahatlarım.
Yeah. You know, I'm... I'm soaking wet, and I'm... and I'm sticky, so I'm just gonna, um, I'm gonna just be right back, okay?
Oldukça ıslandı üstüm ve yapış yapışım, o yüzden, gidip hemen dönüyorum,
This is my decision, so I'm just gonna make it myself, OK?
- Altıncı. Bu benim kararım ve kararı ben vereceğim, tamam mı?
So I'm just gonna...
Öyleyse ben git...
Well, there's no way I'm just gonna stand around and watch, so, um...
Ama imkânı yok, böyle etrafta dolaşıp izleyemem...
I'm just gonna talk to Travis and just tell him why I'm so upset.
Gidip Travis ile konuşup, neden bozulduğumu söyleyeceğim.
Okay, well, I would very want to do anything to tempt her, so I'm just gonna go and find a place to stick these. I could think of a place.
Pekâlâ, onu cezp edecek her türlü şeyden kaçınmak isterim onun için şunları saklayacak bir yer bulayım.
So are we just gonna pretend I didn't hear what I know I heard?
Duyduklarımı duymamış gibi mi davranacağız?
I just--I know that there were people tracking me, and I wasn't gonna stick around to find out who, so I ran.
Ben... etrafta izlerimi takip edenler olduğunu biliyordum ve sap gibi orada durup kim olduklarını öğrenemezdim, bu yüzden de kaçtım.
So, I guess the rest of you are just gonna have to get it done Before they manage to kill me.
Sanırım, Hoffman beni öldürmeyi başarmadan bu işi halletmeniz gerekiyor.
So a lot of this stuff is just gonna be, you know, just some random thoughts that I'm having.
Bu kasette, bir çok şey olacak, bilirsin işte, sahip olduğum bazı gelişigüzel düşünceler gibi.
so i'm just gonna say it 18
so i'm told 61
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm done 19
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm told 61
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm done 19
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm here 34
so i'm asking you 38
so i'm thinking 45
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm telling you 18
i'm just gonna 226
i'm just gonna go home 20
so i'm here 34
so i'm asking you 38
so i'm thinking 45
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm telling you 18
i'm just gonna 226
i'm just gonna go home 20