So we're back to square one translate Turkish
54 parallel translation
So we're back to square one.
Yani ilk başa döndük.
- So we're back to square one?
En başa mı döndük?
So we're back to square one.
Başladığımız yere geri döndük.
Great, so we're back to square one!
Harika! Başladığımız yere döndük.
So we're back to square one.
Pek sayılmaz.
So, I guess we're back to square one.
sanırım başladığımız yere geri döndük.
So we're back to square one.
Öyleyse başladığımız yere döndük.
So now we're back to square one.
Şimdi başladığımız noktaya döndük.
All right, so we're back to square one.
Tamam, en başa geri döndük.
- So we're back to square one?
- Yani en başa mı döndük?
So, we're back to square one.
Yani başladığımız yere döndük.
So we're back to square one.
Başlangıç noktasına geri döndük.
So basically, we're back to square one.
Basitçe, başlangıç noktasına geri döndük.
And unfortunately I've had to use all the profits from the nigel soladu fund, so we're back at square one.
Ne yazık ki Nigel Soladu'dan gelen bütün para gitti. Yani tekrar başa döndük.
so, we're back to square one, again.
Yani, başladığımız yere döndük. Yeniden.
- So we're back to square one.
- Yani başa döndük.
It's not P. O. T. S., so we're back to square one.
Başa döndük.
Great. So now we're back to square one.
Mükemmel yani başladığımız yere geri döndük.
So we're back to square one.
Yani tekrar başa döndük.
So we're back to square one.
- Yani 1. sahneye geri mi döndük?
So we're back to square one?
Yani başladığımız yere geri mi döndük?
So, now we're back to square one.
Öyleyse başladığımız noktaya döndük.
So we're back to square one?
Tekrar en başa döndük.
So, gentlemen, we're going back to square one, starting over till we find him.
Beyler, bu adamı bulana kadar en başa dönüyoruz.
So I'm checking Tariq, but we're back to square one.
Tariq'i kontrol ediyorum ama başlangıç noktasına geri döndük.
So we're back to square one on this one.
Başa döndük gene o zaman.
So, looks like we're back to square one.
Öyleyse, görünüyor ki başladığımız noktaya döndük.
So, I guess we're back to square one.
Sanırım en başa dönüyoruz.
So it looks like we're back to square one, huh?
Başa döndük demek.
So, we're back to square one?
Yani en başa geri döndük.
So we're back to square one.
Başladığımız yere döndük.
So we're back to square one? Lydia, what's wrong?
- Yani başladığımız yere geri döndük.
So we're back to square one.
O zaman başa döndük.
So, we're back to square one.
Başa döndük yani.
So, we're back to square one.
Yani tekrar başa döndük.
So we're back to square one.
- O zaman yine başa döndük.
- So we're back to square one.
- Yani yeniden başa döndük.
So we're back to square one.
- Yani tekrar başa döndük.
So we're back to square one?
Yani sıfırdan mı başlıyoruz?
So we're back to square one.
Yani başladığımız yere geri döndük.
So, I guess we're back to square one.
O yüzden başa döndük sanırım.
So now we're back to square one.
- Başa döndük.
So, we're back to square one.
Başladığımız yere geri döndük.
- So, we're back to square one.
- En başa döndük desenize.
So, we're back to square one.
- Demek en başa döndük.
So if Morris isn't the killer, then we're back to square one.
Katil Morris değilse başladığımız yere geri döndük.
So, we're back to square one.
Gene başa döndük.
Fiona's dead, so... looks like we're back to square one.
Fiona öldü, yani başladığımız noktaya geri döndük gibi görünüyor.
Oh, so we're back to square one?
- En başa mı döndün yani?
So we're back to square one.
Yine eskisine geri döndük o zaman.
So, aside from knowing that he'll go to prison for soliciting a murder, we're back to square one.
Yani cinayete teşvikten hapse gireceğini bilmek dışında en başa döndük.