English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / So you lied to me

So you lied to me translate Turkish

157 parallel translation
So you lied to me!
Bana yalan söyledin!
So you lied to me and : you admit it without any shame :
Yani bana yalan söyledin, şimdide utanmadan itiraf ediyorsun.
So you lied to me with your fancy stories.
Demek o süslü püslü sözlerinle bana yalan söyledin.
So you lied to me : You have money :
Yani bana yalan söyledin, oysa paran var.
So you lied to me! You lied to Hadass!
Bana ve Hadass'a yalan söyledin!
So you lied to me.
Bana yalan söyledin.
- So you lied to me about the shelter.
- Barınak hikayen bir yalandı.
So you lied to me?
Öyleyse bana yalan söyledin.
- So you lied to me.
- Sen de bana yalan söyledin.
- So you lied to me?
Yani bana yalan söyledin.
So you lied to me, Stan.
Bana yalan söyledin Stan.
So you lied to me before?
Bana yalan mı attınız?
So you lied to me to punish me? !
Beni cezalandırmak için bana yalan mı söyledin?
So you lied to me?
O zaman bana yalan söyledin?
- So you lied to me...
- Yani bana en başından beri yalan söyledin.
So you lied to me instead.
Bu yüzden, bunu yerine bana yalan söyledin! .
So you lied to me. No.
Bana yalan söyledin.
So you lied to me?
- Yani bana yalan söylediniz?
I just lied I asked my guys to do a small trick and you fell into my trap so easily and showed me the Blade
Temin yalan söyledim Adamlarıma numara yapmalarını söylemiştim ve sizde tuzağa hemen düştünüz ve kılıcı ortaya çıkardınız
- This man here was so anxious to have you he lied to me.
- Buradaki bu adam oyunumda oynamanız hakkında çok endişeli ve bana yalan söyledi.
You lied to me and used me to distract those monks. So that you could steal the pearl.
O keşişlerden inciyi çalabilmek için... bana yalan söyledin!
He lied about West Point so you'd wait to marry me.
Eğer evlenmezsen sana yardım edeceğini de söylemişti.
So as far as you knew, you lied to me first.
Yani senin açından düşünüldüğünde önce sen yalan söyledin.
- So you sort of lied to me.
- Yani bana yalan söyledin.
So why don't we just pretend I've lied about it... you've caught me in your web of ineluctable logic and cut to the point.
Neden benim bu konuda yalan söylediğim seninse beni köşeye sıkıştırıp mantıktan bahsettiğin kısmı geçip sadede gelelim.
The last time you questioned me, I lied, so... you have no real reason to believe that what I'm saying is the truth.
Beni son sorgulayışınızda size yalan söyledim o yüzden dediğimin doğru olduğuna inanmak için elinizde hiç asıl bir sebep yok.
So are you, you lied to me.
Pislik sensin, bana yalan söyledin!
I tried to reach you, but l- - You lied to me, so I lied to you!
Sana ulaşmaya çalıştım ama... Sen söyleyince ben de söyledim!
So, you lied to me.
Bana yalan söyledin.
So you've lied to me.
Bunca zamandır beni kandırıyordun!
So you lied to me?
Buradan defolup gitmeliyim.
- So not the time. - You lied to me.
- Bana yalan söyledin
So I didn't tell you so you wouldn't have to lie for us. You lied to me so I wouldn't lie to Mrs. Kim? - Yeah.
- Bayan Kim'e yalan söylemek zorunda kalmayayım diye mi bana yalan söyledin?
- But I so tried to... you lied to me.
Yalan söyledin.
So you lied to me about school.
Yani okulla ilgili yalan söyledin bana.
You've lied to me, I know you lied to Libby so forgive me if I don't give a flying fart what you think.
Bana yalan söyledin, Libby'ye yalan söylediğini biliyorum o yüzden ne düşündüğüne osuruk kadar değer vermezsem beni affet.
So, you lied to me.
Son ziyaretinin üstünden bir hafta geçmemiş.
- So, you've lied to me for the last 39 years.
O kadar işte. Yani son 39 yıldır bana yalan söylüyorsun.
You heard about the foreclosure... and you knew I lied about the doll expo, so you came up here to help me move my stuff.
Bizim haciz olayını duydun ve bebek fuarıyla ilgili yalan söylediğimi bildiğinden taşımaya yardım etmeye geldin.
So maybe you don't mind me asking you how come you lied to me... about being a student?
Sorun olmazsa, neden öğrenci olmak konusunda yalan söylediğini bilmek istiyorum.
But you lied to me repeatedly for weeks, so your credibility's been shattered.
Ama haftalardır bu konuda yalan söylüyorsun. Güvenilirliğin sarsıldı.
So you both lied to me?
İkiniz de bana yalan söylediniz demek?
So the other day at the movies you lied to me?
yani geçen gün sinemada bana yalan mı söyledin?
So the other day at the movies you lied to me.
yani geçen gün sinemada bana yalan mı söyledin? .
Well, you lied to met about her before, so why should I believe you you don't believe me?
şey, bana daha öncede yalan söyledin, neden şimdi sana inanayım? bana inanmıyor musun?
You just lied to me so you could fuck me, you arsehole!
Benimle yatmak için bana yalan söyledin!
You've already lied to me once, so how do I know that you're not one of the bad guys?
Bana bir kez yalan söyledin. Senin de kötü adamlardan olmadığını nereden bileyim?
So, you were a late bloomer, and I get that, but, Cohen, you lied to me for, like, the gazillionth time about something important.
Yani sen gençliğe geç adım attın ve bunu anlıyorum, ama Cohen, bana sanki önemli bi konu hakkında sentrilyarlarca kere yalan söyledin.
Oh, so great, you lied to me.
Harika, bana yalan söyledin.
So you people lied to me.
Yani bana yalan söylediniz.
You figured out Frank and I lied to you, so to get even, you're trying to get me naked on the roof and leave me there.
Frank ve benim sana yalan söylediğimizi anladın ve intikam almak için beni çatıda çıplak bırakmaya çalışıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]