English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sober

Sober translate Turkish

3,721 parallel translation
I got sober through Narcotics Anonymous and joined the priesthood.
Adsız Madde Bağımlıları'nda uyuşturucuyu bıraktım ve rahipliğe katıldım.
You're sober but you drink and smoke?
Bıraktın ama içki ve sigara mı içiyorsun?
Any sober human being looking at the two of them would have decided neither was actually a cosmopolitan figure.
Bu ikisine bakan aklı başında bir insanoğlu her ikisinin de kozmopolit olmadığına karar verirdi.
Are you sober?
Ayık mısın?
We'll find your keys. You'll be sober. And you can drive home then.
Anahtarlarını buluruz AyıIırsın Ve sorun olmadan evine gidebilirsin.
¶ Put him in the rain till he gets sober ¶ You still don't remember me?
Beni hala hatırlamadın mı?
- Not yet, but it's a distinct possibility. Sober up.
- Henüz değil, ama bu da ihtimaller arasında.
- Well, I'm sober now.
- Artık ayığım.
- You should go'fore they sober up.
- Şunlar ayılmadan buradan gitmelisin.
I was rarely clean or sober.
Ayık ya da temiz olduğum gün yok gibiydi.
Sean, you're not even sober.
Sean ayik bile degil.
Still, if I can't put up a bunny mobile sober, what kind of shot does this kid have?
Eğer tavşan oyuncağını bile asamıyorsam çocuğuma nasıl bakacağım?
And uh... is a shining example of how to stay sober one day at a time.
Ve her seferinde bir gün nasıl ayık kalınırın parıldayan bir örneği.
Hey, look. You're gonna learn in the meetings that just because somebody gets sober and clean, it doesn't mean they're not assholes.
Bak, toplantılarda birinin ayık ve temiz olmasının, onun serseri olmadığı anlamına gelmediğini öğreneceksin.
I'd rather die drunk, broke at 34 and have people talk about me... than live to be rich and sober at 90 and nobody remember who I was.
34 yaşında sarhoş ve beş parasız şekilde ölüp insanların yemek masasında benden bahsetmesini 90 yaşında zengin ve ayık şekilde ölüp kimse tarafından hatırlanmamaya tercih ederim.
He's been sober for 15 years.
15 senedir ağzına sürmemiş.
Sober?
Ayıkken mi?
Then you go for a walk, non-smoking, sober, and get hit by a chunk of ice.
Sonra yürüyüş yap, sigarayı bırak, ayık ol, ama kafana buz düşsün!
I'm working hard at staying sober.
Ayık kalmak için çok uğraşıyorum.
I want to point out that I'm only 5 months'sober.
Şunu belirtmek isterim ki İçkiyi bırakalı sadece 5 ay oluyor.
She had been 10 weeks sober, so I texted her saying, "are you sure that's a good idea?"
10 haftadır ağzına içki sürmemişti, dolayısıyla kulübe gitmenin iyi fikir olup olmadığı konusunda ona mesaj atmıştım.
I should do this sober.
Bunu ayık yapmalıyım.
But I'd like to ask you this question first. How do you think being sober has affected your career?
Ama önce sana şunu sormak istiyorum ayık olmak kariyerini sence nasıl etkiledi?
He's been 20 years sober.
20 yıldır içmiyordu.
To a sober, recovering alcoholic.
Alkol tedavisi gören ayık birine.
I've been sober now for two years.
İki yıldır içki kullanmıyorum.
You're a terrible judge of character, especially when you're sober.
İnsan sarraflığında berbatsın, özellikle de ciddi olduğunda.
I wanted to make sure you showed up for work you know, on time, reasonably sober.
İşe vaktinde, ayık bir şekilde gittiğinden emin olmak istedim.
He's never made it sober.
- Ayıkken hiç yapmadı ki.
I am an addict... and today I'm sober for one year.
Ben bir bağımlıyım ve bugün ayık olarak bir yılı bitirdim.
My sober family.
Beni ayık tutan aileme.
I've been sober for two months.
İki aydır ayığım ben.
And how are you more sober than me?
Sen benden daha ayık nasıl oluyorsun ki?
And once he's sober, I'll be putting one or two hard questions his way.
Bir ayılsın, bir iki zorlu sorum olacak kendisine.
Hannah, do you want me to stay sober?
Hannah ayık kalmamı istiyor musun?
- A sober one.
- Ayık alkolik.
You let Caprice, six months sober, go out drinking with a baby?
Sadece altı aydır ayık olan Caprice'i yanında bebekle içmeye mi gönderdin?
Did you like the sober coach the hospital sent over?
- Hastanenin gönderdiği bakıcıdan hoşlandın mı?
We're gonna make sure you get the help you need to stay sober.
Ayık kalman için ihtiyacın olan yardımı aldığına emin olacağız.
Turns out the county likes their paramedics sober.
Parametrik ölçümleri gibi kasabada herşey değişiyor.
" Well, always do sober what you'd do drunk.
" Her zaman sarhoş halini ayıkken hatırla.
" Only do sober what you'd do drunk.
" Her zaman sarhoş halini ayıkken hatırla.
Mr. Battes was stone-cold sober.
Bay Battes tamamen ayıktı.
Moulton said he was sober and insightful half an hour later.
Moulton, 1,5 saat sonra ayık ve normal olduğunu söyledi.
Ian was clean and sober.
Ian temiz ve ayıktı.
Your mother-in-law said that he was clean and sober.
Kayınvalideniz onun temiz ve ayık olduğunu söyledi.
I'm sober.
Ben ayığım.
- I'm sober, too, Frank.
- Ben de ayığım, Frank.
More important than staying sober? No.
- Ayık kalmandan daha mı önemli?
Your mother was havin'trouble sleeping with me in there, while she's gettin'sober.
Annen ayıkken birlikte uyumakta zorlanıyordu.
And you didn't lend me that money, you gave it to me to get sober, and I'm grateful for that.
Ayrıca o parayı bana borç vermedin. Parayı bana verirken gayet kendindeydin. Bunun için de müteşekkirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]