English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sofia

Sofia translate Turkish

2,100 parallel translation
EVA : Sofia, please forgive me for what I'm about to do.
Sofia, lütfen yapacağım şey için beni affet.
I don't think I would have survived this long without you, Sofia.
Sensiz bu kadar yıl yaşayamazdım, Sofia.
Sofia, hi.
- Sofia, merhaba.
Sofia, Sofia, stop.
Sofia, Sofia, dur.
Yeah, that was Sofia.
Evet, Sofia'ydı.
Hi, Sofia.
Merhaba, Sofia.
Sofia.
Sofia.
There's Ethan. SOFIA : Hello, Ethan.
- Merhaba, Ethan.
SOFIA : One, two, three.
Bir, iki, üç.
These were taken yesterday in Sofia, Bulgaria.
Bu fotoğraflar dün Bulgaristan, Sofya'da çekildi.
We're still hoping one of our sources in Sofia will turn up something from the hotel registries and rail passenger lists, but, uh, I don't think we should be holding our breath on that one, you know.
Hâlâ Sofya'daki bir kaynağımızın otel girişleri tren yolcu listeleri gibi şeyleri göndermesini bekliyoruz ama umudumuzu buna bağlamamız gerek diye düşünüyorum.
Well It's all a logical move for a Russian gangster, but... it still doesn't explain what he's doing in Sofia... with George Boeck.
Bir Rus mafyası için gayet normal bir hareket ama hâlâ George Beck ile birlikte Sofya'da ne yaptığını açıklamıyor.
We ever get confirmation on the third party from George and Yuri's meeting in Sofia?
George ve Yuri'nin Sofya'daki buluşmasında yer alan üçüncü kişiyle ilgili bilgi aldık mı?
I've got her in Sofia the night of the original meet.
Yakaladım, Sofya'da buluşmanın yapıldığı gece.
So, she's the third party in the Sofia photo.
Yani Sofya'da çekilen fotoğraftaki üçüncü kişi Tanaz.
Sofia Stepanova.
Sofia Stepanova.
Any sign of Sofia?
- Sofia'yı gördün mü?
- Any sign of Sofia? - No, no. Are you mad at me?
Sofia'dan iz var mı?
I see Sofia stays in the Presidential Suite.
Sofia ülke başkanları süitinde kalıyor demek.
Do, you know, clearly, because Sofia felt comfortable enough to settle herself in, and it's only a hotel room.
Örneğin Sofia yerleşmekte hiçbir sakınca görmemiş. Üstelik burası sadece bir otel odası.
Miss Sofia, could we have a moment to talk?
Bayan Sofia acaba biraz konuşabilir miyiz?
I have something I need to tell you.
- Size söylemem gereken bir şey var Bayan Sofia.
Miss Sofia, I love you.
Sizi seviyorum.
Sofia was one step ahead of us.
Sofia bir adım önümüzdeymiş.
Sofia unpacked everything except for that one sequined dress.
Sofia tek bir pullu elbise hariç hepsini yerleştirmişti.
If Sofia is hiding the dress in one of those collections, it should be in one of the backstage areas.
Sofia elbiseyi bu koleksiyonlardan birinde saklıyorsa sahne arkasında olmalı.
No, I didn't mess up anything with Miss Sofia, okay?
Hayır, ben hiçbir şey mahvetmedim.
Whoa, what are you talking about... the ones that put her in Sofia with George and Yuri?
Neden bahsediyorsun sen? George ve Yuri ile birlikte Sofya'da olanlar mı?
First he takes your train, then your Sofia.
Önce trenini elinden alıyor, sonra da Sofia'nı.
Why do you need Sofia so badly?
Sofia ile niçin bu kadar ilgilisin?
Sofia'll make minced meat of her!
Sofia kızın hoşafını çıkaracak.
We got a Vincent Harrah of West 91st Street and a Sofia Calso of Park Avenue.
91.caddenin batısından Vincent Harrah ve Park Avenue'den Sofia Calso.
Sofia Calso?
Sofia Calso siz misiniz?
Sofia Calso.
Sofia Calso.
First one went to a local woman named Sofia Archuleta.
İlkini ada yerlilerinden Sofia Archuleta isimli bir kadınla yapmış.
We need to get an address for Sofia.
Sofia'nın adresini bulmamız gerek.
I got that address on Sofia Archuleta.
Sofia Archuleta'nın adresini buldum.
You like pancakes, Sofia?
Sen krep sever misin, Sofia?
Well, I wasn't talking to you, I was talking to Sofia.
Seninle konuşmuyordum ki ben, Sofia'yla konuşuyordum.
Sofia, we know that you spoke to Dawkins this morning, and you seem like a reasonable, nice lady, who's just made some bad relationship decisions... which I can totally relate to... so we're gonna give you a break.
Sofia, bu sabah Dawkins'le konuştuğunu biliyoruz. Mantıklı, nazik bir hanımefendiye benziyorsun. İlişkilerin konusunda bazı kötü kararlar almışsın ki bunu anlayabiliyorum.
Okay, Sofia, Dawkins has this guy Craig right now, and he's gonna kill him, all right?
Sofia, Dawkins bu Craig denen adamı kaçırdı ve onu öldürecek, tamam mı?
You out-kicked your coverage with Sofia.
Sofia'yı çok seviyorsun.
Like, I'm gonna take Sofia this weekend and I'm gonna give her a
Aynı onun gibi, bende bu haftasonu Sofia'ya bir...
When we were dating, all you wanted to hear was sex details about Sofia.
Sofia ile çıkarken, tek duymak istediğiniz Sofia ile seks hayatımdı.
And you, my friend, got a little foot jibber from Sofia.
Sen de Sofia'dan ayak muamaelesi gördün.
- Hi, Sofia.
- Merhaba, Sofia.
- Sofia, you can start to prepare.
- Sofia, hazırlanmaya başlayabilirsiniz.
Sofia, Bulgaria.
Sofya, Bulgaristan.
Miss Sofia?
Bayan Sofia?
You messed things up with Miss Sofia.
Bayan Sofia'nın işlerini mahvettin.
Sofia!
- Sofia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]