Softie translate Turkish
142 parallel translation
I happen to know that man very well, and he's a total softie.
Onu iyi tanıyorum. Çok yufka yüreklidir.
He's a good fellow, if a bit of a softie.
Biraz yufka yürekli olsa da iyi bir dosttur.
I'm a complete softie.
Ben çok dayanıksızım.
If that's what it takes to make a softie, there's two of us.
Eğer bu bizi dayanıksız yapacaksa o zaman ikimiz de öyleyiz.
You're a real softie.
Çok yufka yüreklisin.
Underneath it all, I think you're a real softie.
Bence siz gerçekten yufka yüreklisiniz.
What say we go down to the ice cream shop and get a, uh... softie.
Neden dondurmacıya gidip de yumuşak dondurma almıyoruz?
- You big softie.
- Seni yufka yürekli.
He's a big softie.
Koca bir aptal.
Not good enough to hang around that bleeding-heart-softie-on-crime Senator Adler, but good.
Gerçi yufka yürekli, suça karşı tavizkâr Senatör Adler'in etrafında olmak kadar değil ama iyi işte.
She's a softie.
Altın gibi bir kalbi var.
Big fuckin'softie.
Lanet koca yumuşak.
Bill was like the definition of a softie.
Ya da hizmetçiyi yönetecektim. Bill tam anlamıyla yumuşak tanımına uyuyordu.
Oh, you're such a softie.
Ne yumuşak kalplisin.
Call me a big softie, but I decided I like you after all.
Bana büyük bir yumuşak kalpli de ama... bütün bunlardan sonra senden hoşlandığıma karar verdim.
Underneath it all you're just a big old softie?
İçinde ihtiyar bir yumuşak mı yatıyor?
You're right, I'm a big softie.
Haklısın, pek bir aptalım.
You old softie.
Seni yufka yürekli.
Your heart, big softie.
Kalbin çok yumuşak.
Hey, Mrs Softie, at least I'm getting laid.
Bak Yumuşak'ın Karısı hiç olmazsa biriyle sevişebiliyorum.
Don't be such a softie.
Bu kadar yumuşak olma.
Let's see who's the softie.
Kimin yumuşak olduğunu görelim.
I'm not just a naive old softie, dear.
Sadece saf ve yufka yürekli biri değilim, canım.
You're a big softie, Frank.
Çok yufka yüreklisin, Frank.
SHE'S A SOFTIE.
O çok narin.
You grew up a malnourished high-school softie.
Lisede de sıska, çelimsiz herifin tekiydin.
All right. Mrs. Limestone, being a big softie, you know, loves walks in the park, bedtime stories, big romantic. Loves Chet.
Bayan Kireçtaşı, parkta yürümeye, masallara ve satranca bayılır.
You softie, how do you manage it here?
Seni softa, hep böyle mi kalacaksın?
- Sure, you big softie, come on.
- Tabiki, seni koca pofuduk, gel.
I'm going with a softie.
Bir yumuşakla çıkıyorum.
She was lost, beautiful, under-aged and had Mr. Softie who really loved her.
Kaybetti, güzelliğini, yılların ardından Sonra Bay Yumuşak'ı buldu, onu gerçekten seven.
I guess Grams really is a softie underneath it all.
L tahmin Gram gerçekten tüm altında bir softie olduğunu.
She's a real softie at heart.
Aslında çok yumuşak kalplidir.
Dammit, I'm such a softie.
Kahretsin, çok yufka yürekliyim.
Soft little... softie.
Yumuşak.
That's why I always say you are a softie, everything was packed but you are still here, what a mess!
Bu yüzden, her zaman, senin yufka yürekli olduğunu söylüyorum, Bütün eşyalar toplandı ama sen hala buradasın. Ne karmaşa!
Move aside, softie.
Kenara çekil, muhallebi çocuğu.
A softie as usual.
Her zamanki gibi muhallebi çocuğusun.
A softie to the end...
Sapına kadar muhallebi çocuğu...
a hopeless softie.
Umutsuz vaka.
He looks dangerous but... he's a softie at heart.
Tehlikeli görünür ama kâlbi yumuşaktır.
You are a bigger softie than me.
Sen benden daha korkaksın
And for those of you who don't know, you can produce sperm with a softie.
Bilmeyenleriniz için söyleyeyim, yumuşakken de boşalabilirsiniz.
I had no idea you were such a softie.
- Bu kadar sümsük olduğunu bilmezdim.
But really. Complete softie.
Ama aslında tamamen yumuşaktır.
He's a total softie, but he looks like he eats babies.
Tamamen bir yumuşak kalpli, ama sanki bebek yiyen gibi gözüküyor.
You're just a big softie, really, aren't you?
Oldukça yufka yüreklisin değil mi?
Check you out, you big softie.
Hadi bakalım, seni kılıbık.
If there is a god, he may not be a softie, but he's certainly a very good mathematician.
Eğer bir tanrı varsa O asla yumşak biri değildir Ama müthiş bir matematik zekası olduğu muhakkak
Such a guy turns out you aren't softie.
Duygusal olduğunu saklayan bir çocuk.
Big softie, isn't he?
Çok iyi kalplidir değil mi?