Sonar translate Turkish
767 parallel translation
The sonar is in this direction with the bow of the anti-air ship as reference.
Bu gökyüzünü takip etmek için. Ve şu da sonarı takip için.
I was at sea on a volunteer mission making test runs with that new sonar equipment when my son was born.
Oğlum doğduğunda, ben denizde gönüllü vazifedeydim, yeni sonar sistemimizi deniyorduk.
- Sonar gear manned and ready.
- Sonar odası hazır.
Sonar, Captain.
Sonar, kaptan konuşuyor.
Lowering sonar projector.
Sonar indiriliyor.
Sonar searching beam to beam, sir.
Sonar dalgaları gönderiliyor efendim.
- Who's on sonar, Mr. Ware?
- Sonarda kim var bay Ware?
Sonar lash, Herr Kapitén.
Sonar dalgaları kaptan.
Sonar, Captain. He's using some kind of a decoy.
Sonar, sahte yem sinyal yolluyor.
Sonar's lost him, Captain.
Sonarda onu kaybetti kaptan.
Sonar, this is the captain. Secure, but keep a close listening watch on the hydrophone.
Sonar, hidrofondan kesin ve tam bir dinleme istiyorum.
- Bridge, Sonar.
- Köprü, burası sonar.
- Go ahead, Sonar.
- Devam et sonar.
Bridge, Sonar.
Köprü burası sonar.
Sonar reports screwy noises from the target.
- Sonar hedeften garip sesler bildiriyor.
Sonar, we may have hit him hard.
Sonar, belki de onları hakladık.
Go ahead, Sonar.
Devam et sonar.
Sonar, any contacts topside?
Sonar, yukarıyla bağlantı kuruldu mu?
- Check sonar.
- Sonarı kontrol et.
Establish sonar contact.
100 feet ( 31 metre ). Sonar bağlantısı kur!
Captain, Sonar says they're picking up something like babies crying.
Sonar, bebek ağlamasına benzer sesler duyduğunu söylüyor, Kaptan.
Now, on this side that is radar. This is sonar.
Bu tarafta ise, şu radar, bu da sonar.
Sonar keeps us from running into anything under the water.
Sonar, su altında bir şeye çarpmamızı önler.
- Sonar?
- Sonar?
It's dangerous not to wait. Radar and sonar are both knocked out.
Radar ve sonar, ikisi de çalışmıyor.
As for sonar and radar these are safe waters.
Sonar ve radara gelince, buralar güvenli sular.
- Captain, this is Sonar.
- Kaptan, burası Sonar.
Sonar, switch pickup into the P.A.
Sonar. Bağlantıyı PA'ya ilet.
Captain, this is Sonar. We're picking up something else, real close.
Kaptan bir şey algılıyoruz
How close would you move to the Greenland coast to confuse any tracking destroyer's radar and sonar search?
Grönland kıyısına ne kadar yaklaşırdın, civardaki destroyerlerin ve sonar sisteminin radarlarını aldatmak için?
And run a series of maximum sonar searches.
Ve bir seri maksimum sonar taraması yapın.
Light up the sonar.
Sonarı devreye sokun.
- Start sonar.
- Sonarı devreye sok.
- Captain, I have a sonar contact.
- Kaptan, sonar bağlantısı kurduk.
Sonar contact at entrance to Jacobson's Fjord.
Jacobson Fiyort'unun girişinde sonar bağlantısı kuruldu.
Sonar contact bearing 3-0-1 steady.
Sonar bağlantısı mil yatağı 3-0-1, sabit.
He's killed his sonar.
Sonarını kapattı.
- Turn on sonar.
- Sonarı açın.
I've lost sonar contact.
Sonar bağlantısı kesildi.
- Now kill sonar.
- Sonarı kapat.
No sonar, no engines, no nothing.
Sonar yok, motor yok, hiçbir şey yok.
From the silence, I gather you have lost your sonar contact.
Sessizliğe bakılırsa sonar bağlantınızı kaybetmişsiniz.
Start radar and sonar search to maximum range and somebody take Queffle's comic book away from him.
Radar ve sonar taramasını maksimum seviyeye çıkarın ve birisi Queffle'ın elinden o çizgi romanı alsın.
Queffle, do you hold sonar contact?
Queffle, sonar bağlantısı kurdun mu?
Sonar speaker on.
Sonar hoparlörü açık.
Take her just enough off the bow to miss our sonar.
Sonarımızı ıskalayacak şekilde pruvanın ötesinden geçsin.
- How's the sonar?
- Sonar nasıl?
Sonar operating.
Sonar devrede.
- Sonar.
- Sonar.
Sonar contact, sir, bearing 0-2-0.
Radar bağlantısı 0-2-0'da seyrediyor.
Turn on sonar.
Sonarı aç.