Sora translate Turkish

I... I followed Taylor and Paul after they quarrelled here at the house.

Ben... burada münakaşa ettikten sora Taylor ve Paul'ün peşinden çıktım.

Can you tell me anything -

Bir şey sora -

But I was only going to ask...

Ama ben sadece birşey sora- -

The servants had their own party, after the wedding

Düğünden sora, hizmetkarlar içinde bir eğlence düzenlendi.

I certainly didn't want to go north, then east down the Missouri... just to make a big, safe swing through Pawnee country.

Sadece Pavne bölgesinden güvenli bir şekilde dolaşmak için önce kuzeye, sora da aşağıdaki Missouri'ye gitmek istemediğimi biliyordum.

He took out this hunting license... the day after Perry said he dropped dead on the tennis court.

Perry'nin tenis kortlarında öldğünü söylediği günden bir gün sora, bu avcılık lisansını almış.

Actually, I'm from Sora, between Naples and Rome.

Aslında ben Soralıyım. Napoli ve Roma arasında.

Er, cast this line off down here and then hop aboard.

Şu halatı çözün, sora da tekneye atlayın.

- Garber, what's the matter with you?

Sora size sınav yapacağım.

All right, but I have to go see my mother at the hospital after work.

Pekâlâ, ama işten sora hastaneye gidip annemi görmeliyim.

Then we'll go traveling, me and my kid.

Sora oğlum ve ben seyahate çıkacağız.

Take a hot shower later.

Sora sıcak bir duş al.

Wearing hose to play?

Kıyafetlerinden oyuna sora gelicek mi?

After'll be entered into spaæu room oboriæu on the bed, poèeæu the toes, after that I'll lick the...

Sora yatak odasına götüreceğim. Yatağa yatıracağım ve ayaklarından yalamaya başlayacağım.

Sora was sent to tell me I must rake and cover the latrine.

Sora helayı tırmıklayıp üstünü kapatmamı söyledi.

And he'd sit down to a steak pizzaiol'right after.

- Soyulduktan sora deliye döndü.

Homer, 1 4 and a half big ones as the crow flies, inside the fence hold the backflips until you see the driver, slide one big one due east.

Homer, trabzanı geçinceye kadar 14 feet yukarı zıpla trabzanı geçtikten sora ters takla atıp bir feet doğu yönünde ilerle.

I seen him ride off yonderways right after sunup.

Gün doğumundan sora onu oradaki yolda gördüm. Atındaydı.

Sure. Does it have to be good?

Baba, sena önemli bir şey sora bilirmiyim?

Could I have your...

Bir şey sora...

I asked.

Sora sora.

But then what?

Peki sora, ne?

After that, he was possessed by the eye.

Bundan sora gözlere karşı saplantılı oldu.

You had one chance to talk to the eternal creator of time, space and the infinite universe and all you asked is where he got his shoes?

Zaman, uzay ve sonsuz evrenin ebedi yaratıcısıyla konuşma fırsatını yakalayıp sora sora ayakkabısını nerden aldığını mı sordun?

Lt D'Sora just gave me what could be considered a very passionate kiss in the torpedo bay.

Üsteğmen D'Sora az önce torpido hangarında bana, çok tutkulu denebilecek bir öpücük verdi.

Should I pursue a relationship with Lt D'Sora?

Üsteğmen D'Sora ile bir ilişkiye başlamalı mıyım?

However,..... Lt D'Sora serves under my command.

Yine de,... Üsteğmen D'Sora benim komutam altında.

We can rock out after breakfast.

Kahvaltılardan sora rock yaparız.

"kono sora wo daite kagayaku shoonen yo shinwa ni nare"

100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare

Kono sora wo daite kagayaku. So boy, stand tall and embrace the fire of legend...

Ve, çocuk, ayağa kalk ve ateşin efsanesini kucakla.

150 ) } Kono sora o daite kagayaku who embrace these heavens and shine

Ve, çocuk, ayağa kalk ve ateşin efsanesini kucakla.

Kono sora wo daite kagayaku. So boy, stand tall and embrace the fire of legend...

100 ) } Bu göğü sarmala ve parılda.

- We were just in here, and then, um, freak accident.

- Biz buradaydık ve sora ımm görünmez bi kaza oldu.

I won't laugh anymore.

Bundan sora gülmeyeceğim.

After all you have done, I must ask one more service.

Bütün yaptıklarından sora, senden bir ricam daha olacak.

Yuri Georgievich, why all the fuss, just ask me, and I'll tell you.

Yuri Georgievich, bu telaş nedir, sora bana anlatayım.

Sora?

Sora?

Sora.

Sora.

In a hurry, Sora?

Acelen mi var, Sora?

You're a long way from your home, Sora.

Evinden çok uzaklardasın, Sora.

But at least it's somewhere, Sora.

Ama en azından orasu bir yer, Sora.

See you later.

Sora görüşürüz.

So what are you doing now with the leader?

Pişman olacaksın az sora, atın elden gidecek?

May I ask you a personal question?

Kişisel bir soru sora bilirmiyim?

And then you shot the wart hog.

Sora da yaban domuzunu vurdun.

They too get wet first and then they fall in love.

Önce ıslanırlar, sora aşık olurlar.

Sora!

Sora!

I'll order one this afternoon.

- Öğleden sora bir tane alayım

Could you ask him?

Ona sora...

Shonen yo shinwa ni nare. Embrace the universe like a blazing star!

100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare

Young boy, become a legend.

100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare