Source translate Turkish
9,640 parallel translation
A perpetually stabilised black hole - - that's your power source.
Sürekli olarak stabilleştirilmiş kara delik. Enerji kaynağın bu demek.
- More than a power source.
- Enerji kaynağından daha fazlası.
But information is only worth anything if you trust the source that it came from.
Ama gönderen kaynağa güveniyorsanız bilginin bir değeri vardır.
I felt the people should have an alternate source of income.
İnsanlara alternatif gelir kaynakları vermek istemiştim.
He's probably using it... to boost the transmission signal, but the source would have to be centralized.
Muhtemelen onu yayın sinyalini arttırmakta kullanıyor ama kaynağın yine de tespit edilmesi gerek.
Never show them my source code.
Onlara asla kaynak kodumu göstermemek.
All you had to do was "view source" on your browser and there it was, the code.
Tarayıcı üzerinden kaynağı görüntüleye basmanız yeterliydi. Alın size kod.
View source.
Kaynağı görüntüle.
Share the intel, trace the virus to its source.
Bilgiyi paylaş, virüsün kaynağını bul.
Culebras think they're key to some ancient blood source.
Yılanlar, bunların eski bir kan kaynağının anahtarı olduğunu düşünüyorlar.
You should just tell me where the rest of the map is, we can find this blood source, and then...
Sadece haritanın geri kalanının nerede olduğunu bana söylemelisin. Böylece kan kaynağının yerini bulabiliriz ve ondan sonra ödülü paylaşacağız.
There may also be a source within our very walls.
Kendi duvarlarımız içinde de bir bilgi kaynağı olabilir.
Unfortunately, the only source of food also thinks I'm food.
Ne yazık ki tek yemek kaynağı beni yemek olarak görüyor.
So I was hoping against all hope that today, you would confirm a high-level source from within S.H.I.E.L.D., but you claim you have none.
Bugün tüm umudumla S.H.I.E.L.D. içinden bir kaynağın olduğunu onaylamanı beklemiştim. - Ama olmadığını iddia ediyorsun. - Çünkü dürüstüm.
Is that why you're using a photon power source in this thing?
Bu yüzden mi bu şey üzerinde bir foton güç kaynağı kullanıyorsun?
It's time we turn our attention to the source of these quakes.
Dikkatimizi bu dalgaları oluşturan kaynağa verme zamanı geldi.
Always good to have a back-up nuclear power source.
Her zaman yedekte bir nükleer gücünün olması çok güzel.
But you're nowhere near a source of electricity.
Fakat herhangi bir elektrik kaynağına çok uzaksın.
Tell me what and when you're hitting it, and once it's reported by a reliable source, then I'll know I can trust you.
Ne zaman, nereyi vuracağınızı söyle, adamlarım tarafından onaylandıktan sonra sana güvenebilirim.
Lying there in those pods, people are a ready-made food source.
Kapsül içine uzanarak, insanlar bu şeyler için bir besin kaynagi haline geliyor.
My source wanted to see what I would do.
Kaynağım ne yapacağımı görmek istedi.
Who was the source of the leak?
Bu bilgiyi sızdıran kimdi?
Your source hacked into a government database.
- Kaynağın hükümet veri tabanına sızdı.
Doctor Wells's original stabilizer to quell the reaction, but I don't know what he used as a power source.
Reaksiyonu bastırmak için Doktor Wells'in kullandığı dengeleyiciyi kullandım. Ama enerji kaynağı olarak ne kullandığını bilmiyorum.
I couldn't find another power source for the cane and that thing's running out.
Baston için başka enerji kaynağı bulamadım, gücü bitmek üzere.
Its food source is tarnished. It cannot survive.
- İyi beslenemediği için ortadan yok oluyor.
The only way to know for certain is to examine Nevins'source material.
Emin olmanın tek yolu Nevins'in kaynağını araştırmak.
Presumably, the mystical source he was tapping was Pandora's box.
Muhtemelen peşinde olduğu mistik güç Pandora'nın kutusuydu.
I don't trust the source, but I... trust you.
Kaynağa güvenmiyorum ama sana güveniyorum.
Our most brilliant scientist, Zeep Xanflorp, has developed a source of energy that makes gooble boxes obsolete.
En zeki bilim adamımız, Zeep Xanflorp Gooble kutularını tarihe karıştıracak yeni bir enerji kaynağı geliştirdi.
R-Rick was hoping to see your new energy source.
- Rick, senin yeni enerji kaynağını görmek istiyordu da.
That wasn't the source of my confusion.
Şaşkınlığımın sebebi o değildi.
Especially since we have these amazing little boxes now with 24-hour access to the world's largest source of information.
Özellikle de dünyanın en büyük bilgi kaynaklarına tüm gün erişebilen bu küçük kutulara sahip olduğumuz için.
My source for the documents screwed me.
Kaynağım, belge işinde beni kekledi.
I'm asking Jonas to help me track down my source so we can get a look at the rest of those documents.
Jonas'tan kaynağımın izini sürmesi için yardımcı olmasını istiyorum böylece geri kalan belgeleri de görebilelim.
The patient misconstrues his doctor as the source of all his agony.
Hasta can çekişmesinin sebebini hastalık yerine doktorunu görüyor.
It's the source of our tragedy, and what tortures your soul!
Trajedimizin sebebi de, ruhumuza eziyet eden de bu.
It turned out to be a top secret document. - Who was the source of the leak?
- Sızıntının kaynağı kimdi?
Last I heard, she was reaching out to her source.
Son duyduğumda kaynağına ulaşmaya çalışıyordu.
- Hmm? - I need to know the source of your intel.
İstihbaratının kaynağını öğrenmem gerek.
Maybe your source was shopping his wares to someone else.
Belki kaynağın elindekileri başkasına satıyordur.
Source protection.
Kaynak koruma durumu.
This is the source of the radiation spike.
Bu radyasyonun kaynağı.
My source told me that Vikram arrived a little before 4 : 00 P.M. yesterday.
Kaynağım Vikram'ın dün akşam 4'den biraz önce girdiğini söyledi.
We were able to recover some residue from Dr. Palmer's dwarf star alloy, and use it to fashion into a power source.
Dr. Palmer'ın Cüce Yıldız alaşımından kalıntılar elde ettik ve güç kaynağı haline getirebildik.
I suppose it's to be expected unless the source of your ire is the threat I made against your little pet.
Ama Rebekah'a yaptıklarımı düşünürsek sanırım bu beklenen bir şey tabii öfkenin kaynağı küçük evcil hayvanına yönelttiğim tehdit değilse.
Given the First and Fifth Amendments, it's unlikely that you would ever be outed as the source of the leak, but who else makes sense?
Birinci ve beşinci yasalar uyarınca sızıntının kaynağın siz olduğunun ortaya çıkması mümkün değil. ama başka kim olabilir?
♪ Eager waves keep on crashing ♪ We found the source of the unknown transmission.
Bilinmeyen iletimin kaynağını bulduk.
Your source, Chamberlain?
- Kaynağınız kim Hazinedar?
- It's a natural source of heat.
Doğal sıcaklık kaynağı.
So why don't you share your source?
- Neden kaynağını paylaşmıyorsun?