Spitter translate Turkish
115 parallel translation
So there's another spitter, is there?
Görünüşe göre etrafta bir lama daha var.
Here's my spitter.
- İşte dönen topum.
I call for the spitter.
Tükürücüye ( topu atan ) sesleneceğim.
- It's gonna be a spitter.
- Tükürük olacak ama.
Spitter?
Tükürük mü?
That there had to have been a second spitter.
Bu yüzden orada ikinci bir tükürükçü olması gerekiyordu.
If the spitter was behind you, as you claim that would've caused your head to pitch forward.
Eğer tükürükçü arkanda olsaydı, iddia ettiğin gibi bu kafanın öne doğru gitmesine neden olurdu.
You know, there had to have been a second spitter.
Aslında, ikinci bir tükürükçü olması gerekiyordu.
The spitter.
Tüküren adam.
We could make out arrest warrants for every mugger, turnstile jumper and sidewalk spitter, using little swatches of genetic code.
Her hırsız, gişelerden atlayan her bedavacı ve yere tüküren her adamı, genetik kodla tutuklayalım.
Wear a mask, he's a spitter. Right.
Onu yirmi dakikada bir kontrol et.Ve maske tak.Tükürüyor
- You mean the spitter?
- Tükürükçüyü mü?
should we call the spitter?
Tükürükçüyü mü arasak?
SHE'S A SPITTER.
O kız tükürüyor.
And by the way, this cunt's a spitter.
Hatırımdayken, bu amcık tükürükçüdür.
Well, I'd say you're a natural, brave fire-spitter!
Sen doğuştan cesur bir savaşçısın bence!
Fire-spitter, did You wrong-turn?
Yanlış dönüş mü yaptın? Sen söyle.
So, we go on a scavenger hunt... because a fire-spitter stood too long... in front of his forge?
Yani bir ateş tüküren ısıya fazla maruz kaldığı için ava mı çıkacağız?
fire-spitter. What a waste.
Zaman kaybı.
I think we have a spitter, my friend.
Sanırım bir tükürük örneğimiz var, dostum.
Oh, a spitter, huh?
Tükürük ha?
Well, fire-spitter, we can't say you didn't show us the city.
Pekala ateş püskürtücü, bize şehri göstermediğini söyleyemeyiz.
We owe the fire-spitter that much.
Ateş tükürene bu kadarını borçluyuz.
If you do, then I'm gonna tell cousin Drew... a.k.a. The Power Spitter, that you like him.
Söylersen ben de tükürükçü Kuzen Drew'a ondan hoşlandığını söylerim.
deploy, spitter, deploy, deploy!
Kalk bakalım kalk kalk!
You could probably just sit this one out, spitter.
Buna katılmak zorunda değilsin.
It's actually a great question, spitter.
Aslında harika bir soru sordun üye.
Spitter...
Üye...
Spitter, hey, you kicked ass, man.
Üye onları mahvettin!
Spitter!
Rusty!
Spitter!
Çaylak!
Nice goaling, Spitter.
İyi sayı çaylak.
I mean a Spitter can take him down for pedal.
Eğer çaylak onları haklayabildiyse
It's a big game, Spitter.
Bu büyük bir maç çaylak.
Suit up, Spitter.
Giyin çaylak.
Spitter.
Çaylak.
Spitter, Run!
Çaylak koş!
Come on, Spitter.
Haydi çaylak
Courtesy of our little buddy, the volcanic mastermind, Spitter himself,
Minnettarlığımız küçük dostumuz, volkanların efendisi, sevgili çaylağımız
Spitter, spitter, spitter!
Çaylak, çaylak!
I'm in a funk, spitter.
Havamda değilim çaylak.
Light, spitter.
Işık, çaylak
Spitter, cut it out.
Çaylak, kes şunu.
Nice one, spitter.
Kolay gelsin çaylak.
I think I can handle her, spitter.
Onunla baş edebilirim çaylak.
- No one appreciates a showoff, spitter.
- Kimse gösterişi sevmez çaylak.
- The house is a mess, spitter.
- Evi bok götürüyor çaylak.
Be careful, spitter.
Dikkatli ol çaylak.
In here, spitter.
Buradayım çaylak.
Spitter, what possessed you to ignore my advice?
Çaylak, benim tavsiyelerimi göz ardı etmene ne sebep oldu acaba?
Spitter, that's impossible.
Bu imkansız.