English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sponges

Sponges translate Turkish

231 parallel translation
I hired it out to a feller to fish for sponges.
Bunu temizlik işini bitiren bir arkadaşa vermiştim.
Fellow will be glad to know them sponges finally come in handy.
Bu serseriler bir işe yaradığı için dostum çok sevinecek.
Yes, sir, these sponges is wonderful.
Evet efendim, bu süngerler harikadır.
But first, bring me about half a dozen sponges and a few pounds of soap.
Ama önce bana yarım düzine sünger ve birkaç kilo sabun getir.
- Also some big sponges.
- Büyük sünger de.
- More sponges.
- Daha sünger verin.
By 6 : 30, diving for sponges.
6 : 30'da sünger için dalmak.
Hey, what's sponges?
Sünger nedir ki?
- I've got fresh sponges.
Albay yemekte.
The finest Mediterranean sponges. $ 300.
En kaliteli Akdeniz süngeri. $ 300.
$ 300 for the sponges.
$ 300 süngerler için.
Not for all those sponges out there.
Bütün şu ortalıkta gezinen sömürgenler için değil.
Do we have enough sponges?
Yeterince süngerimiz var mı?
If the kids have energy and want to do something, we'll give them all brooms, we'll give them all sponges, and they can do something that is publicly productive, useful and that would earn for them the respect and approbation of their fellow citizens.
Eğer bu çocuklar sahip olduğu enerjileriyle birşeyler yapmak isteselerdi, hepsine süpürgeleri verecektik, hepsine süngerleri verecektik, ve onlarda bu şekilde yapacaklardı kamu için yararlı, kullanışlı ve onlar için saygı kazandıran ve kendi vatandaşlarının övgüsünü alan.
The sponges migrated a foot and a half.
Süngerler 30 cm göç ettiler.
And plenty of sponges.
Ve bolca sünger.
Sponges?
Süngerler.
You know, sponges?
Sünger ne demek biliyor musun?
Sponges.
Süngerler.
Ah, Mr. Santana, you're sponges have arrived.
Bay Santana, süngerleriniz geldi.
( Frankie ) General, how come all the sponges?
General, bu süngerler nereden çıktı?
"A heavy tax shall be levied against all parasites and sponges, " such as the elderly, the infirm, "and especially little children."
"Bütün parazitler ve asalaklardan, yaşlılardan, zayıflardan ve özellikle de küçük çocuklardan ağır vergiler alınmalı"
They ´ re like sponges, Gil, just waiting to absorb.
Aynen sünger gibiler, emmek için bekliyorlar.
Sponges.
Tamponlar.
His hands were so calloused that he didn't need sponges.
Öyle elleri vardı ki süngere gerek kalmazdı.
Get the peroxide and sponges from the cabinets over there.
Şuradaki dolaplardan peroksit ve gazlı bez getir.
We'll need some sponges.
Biraz sünger lazım.
Your sterile sponges came in.
Steril gazlı bezlerin geldi.
I told you I don't like these sponges.
Sana söyledim, bu süngerleri sevmiyorum.
Close him up. Count the sponges.
Kapatın şunu, tamponları da sayın.
At these depths, in permanent darkness, they encounter a world dominated by stalk sponges.
Daimi bir karanlığın hüküm sürdüğü bu derinliklerde sap süngerlerin kuşattığı bir dünya ile karşılaşırlar.
Just for these Sponges?
Sadece Sponge için mi?
Do you have any Today Sponges?
Today Sponge'ınız kaldı mı?
Do you carry Today Sponges?
Today Sponge taşır mısın?
- Do you have any Today Sponges?
- Today Sponge'ınız var mı acaba?
A case of Sponges?
Bir kasa Sponge mı?
- Twenty Sponges should be plenty.
- 20 tanesi yeter herhalde.
- Yeah, 25 Sponges is just fine.
- Evet, 25 Sponge iyi olur.
Just get me some Sponges, please.
Birkaç tane Sponge al, lütfen.
- Did you get any of those Sponges?
- Hiç, Sponge bulabildin mi?
Yeah, Jerry, I have to conserve these Sponges. - But you like this guy.
Evet, Jerry, Sponge'ları elimden geldiğince boşa kullanmamalıyım.
- Isn't that what the Sponges are for?
- Sponge'lar bunun için değil mi?
You know, you're nuts with these Sponges.
Biliyormusun, Sponge konusunda aklını kaçırmışsın.
Elaine and her Sponges.
Elaine ve Sponge'ları.
I'll keep my crappy sponges, thanks.
Berbat süngerlerimi tutacağım, sağ ol.
One box of biscuits, one box of drop tablets. one box of pralines, 16 chocolate sponges.
Bir kutu kurabiye, bir kutu şeker, bir kutu pralin, 16 çikolatalı kek.
- Debra... they make sponges with the scrubby sides.
- Debra... Bir tarafı telli olan süngerlerden varya.
We need Merocel sponges.
- Merocel süngere ihtiyacımız var.
I got soap and sponges and rags and carnauba wax and polishing compound.
Tabi, sabun, sünger ve bezlerim var hatta pasta cilam bile var..
They're colonies of thousands of tiny creatures that build one upon another all reaching out into the moving water for food corals gorgonians sponges
Bunlar birbiri üzerine gelişmiş on binlerce küçük yaşam formu. Hepsi hareket eden suya erişip yiyecek arıyorlar. Mercanlar, gorgonianlar, süngerler...
Few sponges.
Sadece birkaç sünger.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]