English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Studying

Studying translate Turkish

5,665 parallel translation
I think I'd be studying abroad.
Sanırım ben yurtdışına okumaya giderdim.
He says he'll support your studying.
Sana eğitiminde yardımcı olacağını söyledi.
It should've been enough for you to focus on studying.
Eğitimine odaklanman için yeterli olmalıydı.
My Dad said that studying history was a waste of time.
Babam tarihle ilgili çalışmanın zaman kaybı olduğunu söyledi.
You're smart, you should be studying.
Sen zeki çocuksun, okula gitmelisin.
What are you studying?
Ne dersi görüyor peki?
Yeah, I don't want to keep you from studying.
Evet, seni çalışmandan alıkoymak istemem.
At that time, I was a recently graduated dude with no career from graduate school studying literature and philosophy.
O zamanlar, yeni mezun ve kariyeri olmayan biriydim. Okulda edebiyat ve felsefe okumuştum.
As you know, he's still at the university studying English literature, and, uh, he's getting pretty good grades, but he still doesn't have a social life and he spends most of his time just locked up in his room.
Bildiğiniz gibi hala Üniversite'de İngiliz edebiyatı okuyor. Notları gayet iyi ama hala bir sosyal hayatı yok ve zamanının çoğunu odasında kilitli bir şekilde geçiriyor.
You're studying.
- Çalışıyorsun demek.
I am studying day and night.
Ben gece gündüz çalışıyorum.
So what are you guys studying?
Ne okuyorsunuz siz?
She's studying to be a doctor.
Doktor olmak için çalışıyor.
Oh, she's studying to be a doctor.
Ah, doktor olmak için mi çalışıyor.
And Amit has become Ray's protege, studying all his methods, good and bad.
Ve Amit onun himayesinde çalıştı, iyi ve kötü yöntemlerini öğrendi.
I should be studying for finals, but I thought I needed a break.
Finallere çalışmam gerek ama, biraz mola vereyim dedim.
Have you ever though about studying abroad, Gi?
Hiç yurtdışında eğitim görmeyi düşündüm mü, Gi?
I was thinking about studying abroad.
Öğrenci değişim programına katılmayı düşünüyorum.
Well, I was studying botanical medicine in Paris, where, incidentally, I read part of your first book.
Paris'te bitkisel tıp okuyordum ki tesadüfen kitabınızın bir bölümünü de o sırada okumuştum.
Did he tell you that before I took him on he was studying to be a hairdresser?
Onu gruba almadan önce kuaför olmaya çalıştığını söyledi mi?
When being a Congressman didn't come as easy as maybe he thought it was gonna be, he found himself having to apply more of his attention in studying, and researching and reading and staying up nights learning.
Meclis üyesi olmak o kadar k olay bir iş çıkmadığında kendini araştırmalarına, okumalarına ve akşam geç saatlere bilgisini geliştirmeye adadı.
It was almost like he was studying you.
- Sanki seni okumaya çalışıyor gibiydi.
I've been studying Tarot cards and symbols for years and this, this right here, this freaks me out.
Tarot kartları ve semboller üzerine yıllarca çalıştım ve buradaki şey beni korkutuyor.
What are you studying?
Ne okuyorsun?
- What's he studying?
O hangi bölümdeymiş?
My brother is studying for law school.
Abim hukuk okuyor.
It's like studying when mom is watching.
Tıpkı annen bakarken ders çalışmak gibi.
She was studying law.
Hukuk okuyormuş.
I'm going. I have studying to do.
Çalışmam gereken şeyler var.
Been studying my ass off.
- Üzgünüm. Canım burnumdaydı.
Uh, I have some studying to do, but mostly I just wanna relax, see some old friends. You know, the usual.
- Yapacak ödevlerim var fakat çoğu zaman kafamı dinlemek istiyorum birkaç eski arkadaşımı göreceğim.
Still studying fantasies with that quack of a teacher of yours, darling?
Hala şarlatan hocalarından biriyle fantaziler üzerine mi çalışıyorsun, hayatım?
Now, these kids take this shit, and they get laser-focused for about four hours of studying, and then they party like it's goddamn 1999.
Bu çocuklar bu boku kullandıklarında, Korkunç derecede 2 saatliğine odaklanıp ders çalışabiliyorlar. ama sonra, 1999 da gibi parti yapıyorlar.
Up until a couple of years ago, I was studying.
Birkaç yıl öncesine kadar öğrenciydim.
.. studying architecture here..
mimarlık okuyorum ben de
yes papa. he is studying architure here.
evet baba. Burada mimarlık okuyor.
We have to stop studying together!
Biz beraber ders çalışmamalıyız!
I'm just studying.
Çalışıyorum.
Researchers at Princeton University have been studying how rats change their eating behavior if they're allowed to drink sugar water...
Princeton Üniversitesi'ndeki araştırmacılar farelerin şekerli su içtiklerinde yeme alışkanlıklarının nasıl değiştiğini inceliyor.
During my years at Illinois, I spent more time working on The Daily Illini than studying.
Illinois Üniversitesi'ndeki yıllarımda ders çalışmaktansa "The Daily Illini" de daha fazla zaman geçiriyordum.
I remember studying the Laurent-Schwarz-Dirac curve.
Laurent-Schwarz-Dirac eğrisi eğitimini hatırlıyorum.
Girls and boys sitting in the same room, studying the arts, that's a sin in their eyes.
Kızlar ve erkekler aynı sınıfta birlikte oturuyor ve sanat eğitimi alıyorlar. Bu onların gözünde büyük bir günah.
What you need to know is that we met very early at Sandusky we proposed studying literature and theology.
Bilmeniz gerekir ki o üniversitedeyken... edebiyata ve din bilimine ilgi duyardı.
I'm studying for my test.
Sınava çalışıyorum.
Studying for the surgical boards is no joke, Maggie.
Kurul sınavına çalışmak şakaya gelmez Maggie.
You know, I've spent my entire life studying the brain, Alex.
Hayatım boyunca beyin üzerinde çalıştım Alex.
Between rounds and all this extra call, I'm working full time, I'm studying full time.
Mesaimin ve fazladan nöbetlerimin arasında sürekli ders çalışıyorum.
I WAS IN MEDICAL SCHOOL STUDYING OBSTETRICS WHEN I WAS PREGNANT WITH MY SECOND CHILD, A BOY, DAVID.
İkinci çocuğum, oğlum David'e hamileyken tıp fakültesinde kadın-doğum eğitimi alıyordum.
AND ME AT MEDICAL SCHOOL. I WAS STUDYING TO BE A DOCTOR THAT DELIVERS BABIES FOR A LIVING,
Tıpta okuyan ben... hayatını kazanmak için bebek doğurtan bir doktor olmak için çalışan ben.
I thought that you were at home studying?
Neredeydin? - Seni de evde ders çalışıyor sanıyordum.
Is she studying abroad?
- Yurt dışında mı eğitim görüyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]