English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Style

Style translate Turkish

9,268 parallel translation
In terms of your leadership abilities, I'm concerned that you have an off-putting style.
Liderlik yeteneklerine gelince korkarım çok itici bir tutumun var.
I'm sure that your energetic drive and your unique personal style will be greatly rewarded in another work environment.
Eminim enerjik mizacın ve benzersiz stilin başka bir çalışma alanında karşılığını bulacaktır.
It has that... that, like, look-down-style viewing screen, you know, and a hand crank to advance the film.
Tepeden görüntüleme özelliği ve fotoğrafı ileri almak için döndürme kolu var.
That's what I call riding in style.
İşte ben buna 1. sınıf hizmet derim.
♪ He had a boogie style that no one else could play ♪
Ateşliydi tarzı kimsenin olamayacağı kadar.
N as in "Nancy Reagan," First Lady with a lot of style.
"N" dediğimiz "Nancy... Reagan," çok klas bir first lady'ydi.
I popped my shoulder back into place "Lethal Weapon" style, so good to go there.
"Ölümcül Silah" filmindeki gibi omzumu yerine koydum.
Okay, I know it's not your style to be the center of attention, but you worked for this.
Tamam, ilginin merkezinde olmak sana göre değil biliyorum ama bunun için çalıştın.
Style is often determined by the wearing of the chin... ~ Never mind.
- Şıklık sıklıkla çeneniz için seçtiğiniz elbise tarafından belirlenir. - Boş ver.
Doctors at Valley Hospital reported no improvement in the condition of Gwen Skokie, the wife of murder victim Matt Skokie, nearly a month after the two were attacked in a home-invasion-style robbery.
Valley Hastanesi doktorları cinayet kurbanı Matt Skokie'nin eşi Gwen Skokie'nin durumunda herhangi bir iyileşme olmadığını bildirdi, bu ikili yaklaşık bir ay önce bir ev baskını soygununda saldırıya uğramışlardı.
- but we only do the doggy-style.
- Ama biz sadece köpekleme yapıyoruz.
This bandage is just not really my style, you know?
Bu bandajlar pek benim tarzım değil, bilirsin.
- He don't know our style...
- Bizim tarzımızı bilmiyor...
And "b"... having you in the room will cramp my style.
Ve "İki"... odada olman benim tarzıma sıkıntı verecek.
Well, it appears that Jenna had appropriated your wife's personal style.
Jenna, eşinizin kişisel tarzını benimsemiş olduğu görünüyor.
If you don't like it I can get you a different style.
Hoşlanmadıysan daha farklı şeyler getirebilirim.
He's got a confrontational style.
Agresif bir tarzı var.
Which perfectly sums up your teaching style, Schuester.
Ki bu da senin öğretme stilini mükemmel bir şekilde özetliyor, Schuester.
You make good style choices.
Stilin güzelmiş.
♪ She sees them walking in a straight line ♪ ♪ That's not really her style ♪
# İzliyor yürüyüşlerini düz çizgide Aslında bu tarzı değil pek de #
And may I say, brother, I like your style.
İzninizle bir şey diyeceğim. Kardeşim, tarzını beğendim.
I mean, mainly because if Klaus hurts you, I'm gonna have to seek vengeance psycho-ninja style.
Eğer Klaus seni incitirse manyak ninja tarzında intikam almak zorunda kalacağım.
Your fighting style, it- - it reminds me a bit of Sara.
Dövüşme tarzın bana Sara'yı andırıyor.
That smock suits your... quirky sense of style.
Bu önlük ilginç tarzına uymuş.
You know, taking down hats, traveling in style.
Bilirsin, şapkaları çıkartmalar seyahatler falan.
Jackie o never goes out of style.
Jackie o modası hiçbir zaman geçmez.
Look, my teaching style may be unconventional, but...
Öğretmenlik yöntemim olağandışı olabilir ama...
- Tad : Yeah, no, I really dig the analog style.
Analog tarz daha bir hoşuma gidiyor.
- Tad on radio : Yeah, no, I really dig the analogue style.
Analog tarz daha bir hoşuma gidiyor.
We got to take care of him high style, right?
Onun lüks modasına sahip çıkmalıyız, değil mi?
We can copy his style.
Onun yazısını taklit edebiliriz.
I know this dive-y joint that serves military-style shit on a shingle.
Ordu usulü ekmek üstü et hazırlayan ucuz bir lokanta biliyorum.
Lebanese style.
Lübnan usulü.
I've changed my style.
Tam bir stil değişiminde, değil mi anne?
- Young love, Texas style.
- Genç aşıklar, Teksas stili.
Judge, as much as I admire my colleague's cowboy style, I want results too.
Hakime hanım, meslektaşımın kovboy sitiline hayran kaldığım kadar sonuçta istiyorum.
Or are you gonna kill me Sam-style?
Ya da Sam gibi beni de öldürecek misiniz?
Let them handle it. But... nah..... not my style.
Üstesinden gelmelerine izin vermeliydim.
- I'm curious how you did it. - With style.
- Nasıl yaptığını merak ediyorum.
Not really your style.
Pek senin tarzın değil.
What is your study style?
Senin ders çalışma tarzın nedir?
I was thinking you could do sort of like a Tom Wolfe-style piece from the kids'point of view.
Çocukların bakış açısından Tom Wolfe tarzı gibi şeyler yazabilirsin.
Trust Harrison Wells to build a particle accelerator with a bit of style.
Harrison Wells'e bir parçacık hızlandırıcı inşa etmesi için güvenmek özellikle.
I did not know she meant "take care of it" tony-soprano style!
Ben nereden bileyim mafya tarzı halledeceğini!
I even had that elusive thing called "style."
Bu anlaşılmaz şeye "stil" bile dedim.
I like your style.
Tarzını sevdim.
BRANDO : And the style of acting changed completely.
Oyunculuk tarzı tamamen değişti.
Time for some ninja training, farmhouse-style. Watch and learn.
İzle ve öğren.
- Old Style.
- Old Style.
He is ugly. He has no style at all.
Lanet olsun, ne kadar aptal.
It's got style.
- Çok tarzdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]