English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stylish

Stylish translate Turkish

451 parallel translation
- One stylish valet.
- Bir motifli vale.
- Stylish.
- Motifli
One year an ailment's stylish, and the next year it ain't.
Bir sene bir hastalık yaygın, bir dahaki sene bakmışsın eser yok.
Sometimes I feel like if I just had me a stylish dress to be buried in I'd be ready to find me a nice place to lay myself down in and die. Get out of the way.
Bazen diyorum ki, gömülmek için şık bir elbisem olsa güzel bir yer bulup yatarım ve ölürüm.
One of the neighbours told my wife it's stylish to eat three meals a day.
Komşularımızdan biri karıma günde üç çeşit yemek yemenin moda olduğunu söylemiş.
If I were, for instance, a suit of clothes, you wouldn't call me a stylish cut.
Örneğin bir elbise takımı olsaydım, beni iyi kesim diye nitelemezdin.
You folks are getting pretty stylish, having dinner later every evening.
Gelenekleriniz gittikçe kendine özgü bir hal alıyor. Her akşam yemeği geç yiyorsunuz.
I didn't have time to get some stylish underwear.
Güzel iç çamaşırı almak için zamanım yoktu.
Milly-dealing that. Must be punctual, stay stylish.
Beni dinle alışveriş yaparız.
Stylish nail polish color?
Kendini boyamazsan farkedilmeyeceğin mi?
Well, certainly looks like you raided some stylish shops in Paris, Blanche.
Paris'teki şık mağazaları talan etmiş gibisin.
She's stylish She's chic
# O şık, ve modaya uygun biri #
Oh, they're so stylish!
Bunlar çok şık!
It would be vey stylish.
Çok şık olur.
Not stylish, but presentable.
Son moda değil ama idare eder.
You have a good personality, you're stylish... you know how to live. In short, you have a lot going for you.
İyi bir kişiliğin var, havalısın nasıl yaşanacağını biliyorsun.
The party continued in a stylish and congenial tone, heightened by the presence of notable figures -
Tanınmış kişilerin varlığıyla atmosferi yükselen davet şık ve hoş bir havada devam etti.
I don't care if she's a little bit too plump or not such a stylish dresser.
Biraz tıknazmış ya da manken gibi giyinirmiş umurumda değil.
She wasn't a very stylish lady.
Pek şık bir hanım değilmiş.
It can be sleek or windswept, but it must be stylish.
Pürüzsüz ya da dalgalı olabilir, ama bir stili olmak zorunda.
If that's so, who do you want to be stylish for?
Öyle bile olsa neden bir stil sahibi olmak istiyorsun ki?
I have the most stylish corner of the filthy storeroom out back.
Arkadaki pis deponun en lüks köşesine sahibim.
Dear Mrs. Watchett always able to suggest a tie but never wearing anything more stylish than what she's worn for years.
Sevgili Bayan Watchett. Kravatımı hep o seçer ama kendisi yıllardır giydiğinden daha şık bir giysi seçemez.
2-E, you're a very stylish girl.
Tooley, sen çok zarif bir kadınsın.
I am a very stylish girl.
Ben gerçekten çok zarif bir kadınım.
We-well, if we drop the uniform but keep our hats, it'd be s-stylish,
Savaştan sonra sen sivil olarak... Gezeceksin ama ben şapkam ve üniformamla... Yine havalı olacağım...
You're so stylish.
Çok şıksınız.
No, you're the stylish one.
Yok canım, asıl şık olan sizsiniz.
I'll make my ideal shoes... durable, yet stylish.
İdealimdeki ayakkabıyı yapacağım, dayanıklı ve daha şık.
That's pretty stylish for a Quaker.
Bir Quaker için oldukça iddialı.
White aprons are more stylish.
- Beyaz önlükler daha zarifdir.
Looked kind of stylish on you.
Sana yakıştı da.
That's all you know, if something's stylish, gaudy or sober.
Modaya uygun, şatafatlı ya da ılımlı kısaca hepsini biliyorsun.
I'll be able to dress properly and on Sundays I'll go for a walk with one of those fancy stylish hats.
Doğru dürüst giyineceğim ve Pazar olunca şu şık şapkalardan takıp yürüyüşe çıkacağım.
In fact, it's stylish to raise your skirts and bob your hair.
Modanın yönü belli : Saçlarını kes, eteğini kısalt.
It won't be A stylish marriage
İstemem sıradan törenli bir evlilik
You chose that place because you thought I wouldn't make a fuss in front of all those mink hats and snobbish waiters and stylish fags.
Orayı seçmiştin çünkü orada kavga çıkaramayacağımı biliyordun orada, o mink şapkaların, züppe garsonların ve modaya uyan ibnelerin önünde...
Kind of a stylish pad to take off from.
Dünyadan çekip gitmek için çok güzel bir yer.
Enjoy them. November, "Better Homes and Gardens"... tells you about the invasion of the stylish furniture from Spain.
Siz de evinize onlardan alın... istilacı İspanyol mobilyalarının keyfini çıkarın.
Italians are stylish warriors. I wish they'd keep their women on a leash.
İtalyanlar çetin savaşçılardır, ancak kadınlarını başıboş bırakmazlar.
Ladies, check the balloon sleeves on those stylish aeronauts in the basket.
Sosyetik balon pilotu hanımlar, balonun iplerini kontrol etmeyi unutmayın.
You look very stylish, Missy.
Çok şık görünüyorsun Missy.
Well, that sounds very stylish.
Günün modasına pek uygun.
That's some price to pay for being stylish!
Modaya uymak için ağır bir bedel!
He wasn't very stylish.
Pek tarzı yoktu.
Classy hotel, stylish staff, great mountain view.
Mükemmel hotel, şık personel, harika dağ manzarası.
The Transcontinental people were some stylish guys... that wanted to drift away from this building.
Bu Transcontinental'da çalışanlar asortik tiplerdi. Buradan hemen kaçmak ister gibi bir havaları vardı.
What makes you believe that they were "stylish guys"?
Asortik olduklarını nereden anladın?
I What was once juvenile-ish I Is grown up and stylish
Bir kez çocukluktan çıkıp Büyüyüp şıklaştın mı
Some of their regional pasta dishes are good, too... good with salads, very stylish all'round.
Bölgesel makarna çeşitleri iyi salata çeşnileriyle de harika, etrafta tarz sahibi olarak biliniyorlar.
Awful stylish language, there.
- Süslü sözler öğrenmişsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]