Surprised to see you here translate Turkish
215 parallel translation
I'm kinda surprised to see you here, that's all
Seni burada gördüğüme şaşırdım sadece, hepsi bu.
I'm surprised to see you here, disreputable dive like this.
Seni burada gördüğüme şaşırdım. Üstelik bu kılıkta.
I'm surprised to see you here
Seni burada görmek çok sürpriz oldu.
Mr. Knight, why is it that I am not surprised to see you here?
Bay Knight, sizi burada gördüğüme neden şaşırmadım?
Mr. Johnson, I'm surprised to see you here.
Bay Johnson sizi burada görmek beni şaşırttı.
Why, Fletch, I'm surprised to see you here, sir.
Fletch, burada olmanıza şaşırdım.
Well, Mr Halstead, surprised to see you here.
Vay, Bay Halstead sizi burada gördüğüme şaşırdım.
Pete, I'm surprised to see you here, last night.
Pete, dün gece seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm surprised to see you here.
Seni gördüğüme şaşırdım.
I really am very, very surprised to see you here, you know.
Ben, gerçekten seni burada görünce çok şaşırdım.
Commander, I'm surprised to see you here.
Yarbay, seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm surprised to see you here.
Seni burada görmeyi beklemiyordum.
After all, I am not surprised to see you here.
Ben seni burada görmeyi bekliyordum.
To be honest, I'm kind of surprised to see you here.
Açıkçası seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm just surprised to see you here.
Seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm kinda surprised to see you here.
Seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm surprised to see you here, Captain.
Sizi burada gördüğüme şaşırdım, Kaptan.
I'm so surprised to see you here.
Seni gördüğüme çok şaşırdım.
Hey, Johnstone, I'm surprised to see you here after the old bowsprit affair.
- Johnstone, son olanlardan sonra... -... seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'm surprised to see you here.
Sizi burada gördüğüme şaşırdım.
I'm not surprised to see you here.
Seni burda gördüğüme şaşırmadım.
I wasn't implying anything. I was just surprised to see you here.
Yani aslında, seni burada gördüğüme şaşırdığımı söylemek istemiştim.
Why am I not surprised to see you here?
Seni burada görmek beni niye şaşırtmadı?
I mean, I was so surprised to see you here, waiting tables.
Yani, seni burada gördüğüme çok şaşırdım, garsonluk yaparken.
I'm surprised to see you here.
Seni burada görmek sürpriz oldu.
I'm surprised to see you here on a Sunday.
Pazar günü seni burada gördüğüme şaşırdım. Ben sürpriz doluyum.
Seven. I'm surprised to see you here.
Seven. Seni burada görmek saşırtıcı.
Why am I not surprised to see you here?
Sizi burada görünce neden şaşırmadım acaba?
I'm surprised to see you here.
Seni burada gördüğüme şaşırdım.
I was just surprised to see you here.
Ben sadece seni burada görünce biraz şaşırdım.
I must say I'm surprised to see you here.
Seni burada gördüğüme şaşırdım.
I'M SURPRISED TO SEE YOU HERE.
Seni burada görmek şaşırtıcı.
I'm surprised to see you here, what with your busy schedule and all.
Seni burda gördüğüme şaşırdım çok yoğun bir programın var.
- Surprised to see you here. - Yeah, I'm surprised, too.
- Seni burada gördüğüme şaşırdım.
You know, i'm a little surprised to see you here
Seni burada görmek beni şaşırttı.
- Teachers. - I'm surprised to see you here.
Öğretmenler.
Well, aren't you surprised to see me here tonight?
Beni bu gece burada gördüğüne şaşırmadın mı?
You said she was surprised to see the body when she came up here.
Hem cesedi gördüğünde çok şaşırdı demiştin.
I'm surprised to see you out here today.
Seni burada gördüğüme çok şaşırdım doğrusu.
I must say, I'm surprised to see you all here.
Hepinizi burada görünce şaşırdığımı söylemeliyim.
I'm just surprised to see you here.
Seni gördüğüme şaşırdım.
Surprised to see you're still here, Mr. Poirot.
Hâlâ burada olmanıza şaşırdım, Bay Poirot.
I'm surprised to see that you're still here.
Senin hala burada olduğunu görmek sürpriz oldu.
You must be surprised to see me here.
Sen de beni gördüğüne şaşırmışsındır.
I'm surprised to see you're still here this late at night.
Gecenin bu saatinde burada olmana şaşırdım.
You must be surprised to see me here.
Beni burada gördüğüne şaşırmış olmalısın.
The you also surprised to see me here and to see how I live... and where I live.
Senin de şaşırdığını biliyorum. Beni burada gördüğüne şaşırdığını biliyorum.
I'm a little surprised to see you. Out here, now.
Ben biraz şaşırdım seni burada görünce Şimdi çıkacağım
Weren't you surprised to see Frédéric Auger here?
- Frederic Roger sizin bir arkadaşınız gibi görünüyor. - Onu burada görmek sizi şaşırtmadı mı?
I can see you're very surprised to see me here.
Beni gördüğüne şaşırmış gibisin.
I'm surprised to see you here.
Sizi burda gördüğüme şaşırdım.