Sushi translate Turkish
1,714 parallel translation
I'm thinking sushi or Indian for lunch.
Öğle yemeğinde suşi ya da Hint yemeği yeriz diye düşündüm.
Sushi.
Suşi.
The sushi rolls are going to be filled with southern bluefin tuna and, like, diamond chunks.
Suşiler Güney orkinosuyla dolu olacak, sanki elmas parçaları gibi.
Uh, I just made a reservation for sushi, but wow.
Suşi için rezervasyon yaptırmıştım Vov.
How about going to Roppongi to eat sushi with some girl?
Roppongi'ye gidip kızlarla suşi yiyelim mi?
Nobody wants greasy pizza and Vanessa's home movies when there's a sushi-and-sake party in the other room.
Kimse yan odada sushi ve sake dururken yağlı pizzalar ve Vanessa'nın ev yapımı filmlerini istemez.
You ruin my sushi party and now you're making your move.
Önce kasti olarak sushi partimi mahvettin. Şimdi de hamleni yapıyorsun.
Sushi.
Sushi!
You tried to bribe people with sushi parties and gift bags, and nobody liked it.
İnsanlara sushi partileri ve hediye verme yoluyla rüşvet vererek arkadaşın olmalarını sağlamaya çalıştın ve bu kimsenin hoşuna gitmedi.
I'm guessing that's not you eating sushi off that naked woman, and not just because you're allergic to mercury.
Sanırım o çıplak kadının üzerinden yediğin suşi değil cıvaya alerjin olduğundan da değil hani.
Do I like sushi?
Sushi'yi seviyor muyum?
How about sushi?
Suşiye ne dersin?
I eat a ton of sushi.
Çok fazla suşi yedim.
What's with the Sushi bar?
Suşi barda ne var?
More so than your awful sushi puns.
Senin iğrenç suşi esprinden çok daha iyi.
This is Genuine Sushi from the Ryukyu Islands
Bu Ryukyu adalarından hakiki suşi.
Kind of like having a sushi bar in your bathroom.
Banyonda suşi barı olması gibi bir şey.
Sushi Arahida.
Sushi Arahida.
Maybe it's this Sushi Arahida.
Belki de bu Sushi Arahida'dır.
When are you going to buy me sushi?
Bana ne zaman suşi ısmarlayacaksın?
Sushi?
Suşi mi?
Buy me some sushi with that, sweetie.
Bununla bana suşi ısmarlasana, cicim.
You know, with your sushi-pun text flirting and all that.
Senin kelime oyunlu suşi mesajlarıyla flörtleşmen ve dahası.
Darren brought us... sushi.
- Dan suşi getirmişti.
Our sushi roll place?
Suşi mekanımıza gidelim?
We're going to the sushi roll place, so I would appreciate you went elsewhere.
Suşi restoranına gideceğiz, o yüzden başka bir yere gidersen sevinirim.
Our... sushi roll place?
Bizim suşi mekanımıza mı?
- Just do me a favor, don't order our sushi roll.
- Bana bir iyilik yap bizim suşimizden ısmarlama.
Then tonight, would it be okay if we... went to our sushi place?
Öyleyse bu gece suşi mekanımıza gidelim mi?
We ordered sushi and learned about the Kombai tribes of New Guinea.
Sushi ısmarlayıp Yeni Gine'deki Kombai kabilesini öğrendik.
Avoid the all-you-can-eat sushi buffet in Bismarck, do not go to the bathroom with your lapel mic still on, and three, at this hour, your entire viewing audience is one half-drunk slob sitting in his underwear, so...
Bismarck'taki "Doyana Kadar Ye" suşi büfesinden uzak dur. Yaka mikrofonun açıkken tuvalete gitme. Ve üçüncüsü de, bu saatteki tüm seyirci kitlesinin iç çamaşırlarıyla oturan hafif sarhoş serserilerden oluştuğu.
Well, I suppose you will be wanting sushi, my little yellow friend?
Tahmin ediyorum sen sushi yiyeceksin, benim küçük sarı dostum?
Sushi..?
Sushi..?
First Sushi in Santa Monica and now the city lights in the background scene.
Santa Monica İlk Sushi ve şimdi şehir ışıkları Arka sahnesinde.
This is some smoked-salmon sushi.
Bu somon sushi.
I cut your uncle like a yellow-tail sushi roll.
Amcanı suşi odasında doğradım.
A bar that also serves sushi and sake.
Bir bar, suşi ve sake servisi de yapabilir.
We have a great sushi buffet on board.. and some dynamite wine you're just gonna'love.
Uçakta mükemmel bir suşi büfemiz ve ve bayılacağınız mükemmel şaraplarımız var.
[Ul Joo Sushi House Bed And Breakfast]
~ Ul Joo Suşi Evi, Yatak Kahvaltı ~
[Ul Joo Sushi]
~ Ul Joo Suşi ~
Do you like sushi, Chloe?
Sushi sever misin, Chloe?
There's this great little place near my school, it's not fancy like this it's just like a cool little hole in the wall, but the sushi is so good.
Okulun yanında küçücük, harika bir yer var. Burası kadar cafcaflı değil. Çok mütevazi bir yer, ama sushisi çok iyi.
I, myself, avoided the sushi.
Ben de şahsen suşiden uzak durdum.
I will get us a little sushi.
Biraz da suşi alırım.
Oh come on Sushi.
Sushi.
Let it be Sushi.
Bırak gitsin Sushi.
Tell Greg to order some sushi.
Greg'e de suşi ısmarlamasını söyle.
I've told that gook-eyed bitch that we serve sour fish sushi!
O kancığa söyledim, alabalıklı suşi yapacağız! Mönüde alabalıklı suşi olacak!
I still do not understand why they are here Sushi with slit eyes work.
Pekala işimize dönelim
Okay. Sam, have you ever had sushi?
Sam, hiç suşi yedin mi?
From your purchase, videos and handing out sushi.
- Bayağı zamandır diyebilrim