Susy translate Turkish
207 parallel translation
"Suzy." Your name is Suzy.
Adın da Susy'miş.
I'm Suzy.
Benimki Susy.
Suzy is your teacher.
Susy senin hocan.
She used to look after me and Susy.
Bana ve Susy'ye bakıcılık yapardı.
Till Susy got killed. - Killed?
Susy öldürülene kadar.
After she killed Susy.
- Doğru. Susy'yi öldürdükten sonra.
Where is Susy?
Susy nerede?
Susy.
Susy.
She drowned Susy.
Susy'yi boğdu.
She said Susy and I had been playing boats in the bath.
Susy ile suda oynadığımızı söyledi.
And I pushed Susy and ran away and hid.
Susy'yi itmişim ve kaçıp saklanmışım.
Know what she did when she found Susy?
Susy'yi bulduğunda ne yaptı biliyor musun?
She had all her clothes on and she was dead.
Susy giyinikti ve ölmüştü.
She bathed her and talked to her while she was doing it, like it was normal.
Sanki her şey normalmiş gibi onu yıkadı ve Susy ile konuştu.
Susy never gives me any trouble.
Susy hiç canımı sıkmaz.
Susy is waiting for you.
Susy seni bekliyor. - Hayır.
I really thought Master Joey was lying at first about Miss Susy.
Küçük Bey'in Susy hakkında gerçekten yalan söylediğini düşünmüştüm önce.
Susy, stop it.
Susy, kes şunu.
No, Susy, I'm not here.
Hayır Susy, burada değilim.
- Hi, Susy.
- Selam Susy.
- Susy?
- Susy?
- You're making it up, Susy.
- Uyduruyorsun Susy.
Come on, Susy.
Yapma Susy.
Susy, she's a kid.
Susy, o bir çocuk.
Susy, give her a chance.
Susy, ona bir şans ver.
- Susy...
- Susy
I don't want you ever to be anything but Susy because that's the way I love you.
Senden Susy dışında bir şey olmanı asla istemem çünkü ben seni böyle seviyorum.
So's Susy.
Susy de şanslı.
I'm sorry, Susy, for being horrid.
Çirkince davranışlarım için özür dilerim, Susy.
- Susy!
- Susy!
Susy, it's Mike Talman again.
Susy, ben yine Mike Talman.
- Susy, what's wrong?
- Susy, sorun ne?
Don't worry.
Endişelenme Susy.
What is it, Susy?
Ne oldu, Susy?
Hi, Susy, I've got the groceries.
Selam, Susy, alışveriş listesindekileri aldım.
Want me to get it, Susy?
Telefona bakmamı ister misin, Susy?
Susy, it's that Sgt. Carlino.
Susy, şu Çavuş Carlino.
Don't worry, Susy.
Endişelenme Susy.
Don't do this to yourself, Susy.
Kendine böyle davranma, Susy.
He must have taken something, Susy.
Bir şey almış olmalı, Susy.
Susy, I think they're watching this house.
Susy, sanırım bu evi gözetliyorlar.
Oh, they're from you, Susy.
Bunlar senden, Susy.
Listen to me.
Dinle beni, Susy.
- Susy, you're making that up.
- Susy, bunu uyduruyorsun.
It's only me, Susy.
Sadece benim, Susy.
Susy, he's coming this way.
Susy, adam bu tarafa geliyor.
Susy, if you need me for anything, just bang on the water pipes in the corner.
Susy, eğer bana ihtiyaç duyarsan, sadece köşedeki su borularına vur.
- Yes, Susy.
- Evet Susy.
Yes, Susy.
Evet Susy.
- Susy, it's me, Mike.
- Susy, benim Mike.
The doll, Susy, where is it?
Bebek, Susy, bebek nerede?