English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tacky

Tacky translate Turkish

644 parallel translation
It's so tacky. I'm going to have to change that.
Değiştirmem gerek.
I didn't want your tacky dress anyhow!
Senin o pejmürde yeşil elbiseni istemiyorum, seni cimri şey!
Them old tacky things?
- Bu zevksiz şeylerle mi?
I can just see Gooper falling for Her Majesty sitting on that brass throne, riding that tacky float down Main Street smiling and bowing, and blowing kisses to all the trash on the street.
Gooper, majestelerine nasıl tutuldu hayal edebiliyorum. Mae, pirinçten tahtına oturmuş, o zevksiz arabayla anacaddeden geçerken... gülümseyerek herkese selam veriyor ve bütün serserilere öpücük dağıtıyordu.
Of course, personally, I think it would be tacky to wear diamonds before I'm 40.
Bence 40 yaşıma gelmeden elmas takmak çok basitlik olur.
Now, I don't want to offend you, but the lady feels that diamonds are tacky for her.
Yanlış anlamayın ama, hanımefendi elmasın kendisini basit göstereceğini düşünüyor.
I'm gonna be famous some day and when I am I don't want folks finding these tacky little pictures even if I was just a child when I painted them.
Bir gün çok meşhur olacağım ve ben o zaman insanların bu boktan küçük resimleri bulmalarını istemiyorum. ... onları çok küçükken yapmış olsam bile.
You've had a hideous marriage, I assume a few tacky affairs along the way.
Berbat bir evliliğin varmış. Bu arada birçok gizli ilişkiye girmişsin.
Well, this place is so tacky.
Bu ev çok eski püskü.
Your only chance encounters are with Wallace fountains which long since ran dry, tacky churches, gutted building sites, pale walls.
Tek görebildiğin, yıllar önce kuruyan Wallace Çeşmesi, viran olmuş kiliseler bitap düşmüş yarım kalan inşaatlar solgun duvarlar.
If it's not you, it'll be some other tacky twerp.
Sen olmazsan başka bir pejmurde de aynı işi görür.
That's a tacky thing to say.
Sözleriniz çok kaba.
It's a tacky world, Mr. Charleston.
Dünya kaba, Bay Charleston.
That's tacky.
Çok rezil.
That's really tacky.
Gerçekten çok rezil.
- Oh, God. Tacky!
- Tanrım...
Tacky.
Boktan.
Gluey? Tacky?
Yapış yapış mı?
Everybody, I'm sorry to put you in such a tacky basement.
Sizleri böylesine pejmürde bir bodruma koyduğum için üzgünüm.
Do you mean my place is tacky?
Yani evim pejmürde mi diyorsun sen?
You tacky package of horse fodder.
Yapışkan, at yemi torbaları sizi!
I know the shop. Now I know you're legitimately tacky.
Senin ne kadar zevksiz olduğunu şimdi anladım.
- That's really tacky.
- Bu korkunç!
What a tacky Herbert.
Yavşak herif.
Probably the best bargain is that tacky garniture set over there, if the Japs don't bid it up.
Herhalde en kelepir mal, şuradaki döküntü garnitür seti... - Ne bu?
No. Tacky.
Hayır, güzel olmaz.
Tacky jobs, ain't they?
Boktan işler, öyle değil mi?
It's tacky.
Çok itici.
- They're tacky as hell.
- Son derece boktan.
An extremely tacky guy.
Son derece boktan bir herifti.
It's not tacky enough.
Yeterince tapon değil.
- Tacky enough to turn me on.
- Beni yeterince azdırmak için. Fazla klas.
Even I think that's tacky.
Ben bile onun boktan olduğunu söylerim.
Just as I thought : tacky.
- Tam düşündüğüm gibi ; dandik!
And if he still keeps on acting tacky well then, you can always drop back and punt.
Ve hâlâ adice davranmaya devam ediyorsa,... işte o zaman, geri çekilip tekmeyi basın.
Actually, I was just gonna hang out here and be tacky.
Aslında, sadece buralarda takılacak ve adilik yapacaktım.
Numbers are so tacky.
Rakamlar sıkıcıdır.
I couldn't stand if those tacky kids Janey and Jeff won.
eğer bu pejmurde çocuklar janey ve jeff kazanırsa yıkılırım.
when your body's found there will be some rather tacky grand guignolwith the mortuary people- - a rubber bag and your ex-wife crying buckets into a handkerchief.
Vücudunuz bulunacağı zaman, oldukça kalitesiz cinayet öyküleri olacak. Kauçuk çanta ve kovalarca mendile ağlayan eski eşiniz.
Tacky, huh.
Biraz yapışkan gibi, huh.
I said it was tacky.
Kalitesizdi.
Uh, Kate, I feel compelled to tell you we are weighing several offers from some big producers, but to drop names would be tacky.
Bu aralar pek çok kişiden teklif beklediğimizi söylemem gerekiyor. En uygun olanı değerlendireceğiz.
I'm still tacky.
Hala yapış yapışım.
- It will be perfect. - You think my broach is tacky?
Broşum çok mu berbattı?
Well, Peggy gave me this tacky peignoir.
Kapatı. Ne kabalık. Yola koyulmuş olmalı.
No grain alcohol, no animal movies. And that tacky stripper, remember. Yuck.
Alkol yok, seks filmleri yok ve o zavallı striptizci yok.
Its tacky!
Bu çok adi birşey!
ltll look tacky.
Kötü görünür.
Is she tacky?
Rüküş mü?
- Tacky!
Çok adi!
- Not tacky enough for what?
- Neye göre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]