Tacos translate Turkish
809 parallel translation
I brought you some chicken tacos.
- Onun yerine tavuklu "taco" getirdim.
Chicken tacos?
- Tavuklu "taco" mu?
I packed an egg sandwich, some tacos, whatever I had.
Yumurtalı sandviç hazırladım, elimde ne varsa koydum.
Want some tacos?
Sos ister misin?
Have some tacos.
Biraz tako ye.
Do you expect the old lady selling tacos to buy your sketches like hotcakes?
Tako satan yaşlı hanımın sizin eskizlerinizi peynir ekmek gibi almasını mı bekliyorsunuz?
We have tacos, enchiladas, chili rellenos, cheeseburgers... bonus burgers, hot dogs, potato chips, barbeque chips.
Tako, enchilada, tavada çili, çizburger, bonus burger sosisli sandviç, patates kızartması, baharatlı patates- -
Two pork tacos, please.
İki domuz dürüm lütfen.
And Billy the Kid is at my table right at this moment eating tacos and green chili peppers with my niece, just like old times.
Billy the Kid şu anda masamda oturmuş eskiden olduğu gibi yeğenimle tako yiyiyor.
I like tacos and'71 cabernet, and my favorite color is magenta.
Taco ve kırmızı şarap severim. en sevdiğim renk ise magenta.
- A football player buy you a couple tacos and a beer.
- Sana tako ve bira ısmarlayacak bir futbolcu.
Football players tacos or beer? What don't you like?
Neyi sevmiyorsun?
I like tacos and I like beer.
Takoyu da severim, birayı da.
Drop your tacos or I'll blow your brains out!
Taco'ları atın yoksa beyninizi patlatırım!
No tacos.
Taco yeme.
I got a couple of tacos in the freezer.
Buzdolabında birkaç tako olacaktı.
Two tacos.
İki tako var.
- Two tacos, a jar of olives... and six and a half jars of mayonnaise.
- İki tako, bir kavanoz zeytin ve altı buçuk kavanoz mayonez.
- and two frozen tacos in her icebox?
-... biri mi söylüyor yani?
They're gonna have helicopters and airplanes and tacos.
Helikopterler ve uçaklar gelecek ve taco.
I hope, uh, that the tacos are okay.
Umarım... bu yemeği de beğenirsin.
No more tacos at lunch for me.
Bir daha öğle yemeğinde, Meksika dürümü yemeyeceğim.
The local Taco Bell was retraining laid-off auto workers... to assemble tacos and chicken fajitas.
Buradaki Taco Bell, işlerinden atılan otomotiv işçilerine tako ve tavuklu fajita "montajının" inceliklerini öğretiyordu.
Come on. Let's get some tacos.
Haydi, gidip biraz taco yiyelim.
Fish tacos.
Balık takoları.
- Our specials are tacos moussaka and franks and beans.
- Bugünün spesyalleri "taco" musakka ve dil sosis ve fasulye.
You can't just exchange tacos for enchiladas!
Taco yemekle enchiladas yemeyi kıyaslamak gibi bir şey bu!
Saturday night I stay up extra, extra late eat an enormous amount of tacos to make absolutely sure there's no way in the world that when I wake up, you'll be next to me.
Cumartesi gecesi çok çok geç saate kadar ayakta kalıyorum. Aşırı miktarda tako yiyorum, böylece uyandığım zaman asla ve asla yanımda olmayacağına kesin olarak emin oluyorum.
You don't have to eat tacos for that, honey.
Bunun için tako yemene gerek yok, tatlım.
Had your fill of tacos?
Tacoya doydunuz mu?
Ed's Tacos and Liquor?
"Ed's Tacos And Liquor" de mi?
Goddamn tacos will kill me.
Yemek öldürecek beni.
Who bought the tacos last week?
Geçen hafta Tacos'u kim aldı?
- Tacos have cheese in them.
- Peynirli börekler.
- Not all tacos have cheese in them, Eddie.
- Bütün böreklerde peynir olmaz Eddie.
There's a special on tacos down at the Taco Mat - hundred tacos for $ 100 - I'm gonna get that.
Taco Mat'te yüz tane tacoyu 100 dolara satıyorlar. Ben onu alacağım.
Tacos?
Taco mu?
Boy, I sure could go for 100 tacos right about now.
Ah be 100 tane tacoyu şu an alıyor olabilirdim.
With the tacos?
Taco mu yiyeceksiniz?
You'll feel much better once you've had my scrambled-egg tacos and Spam patties.
Yumurtalı taco ve etli börek sayesinde kendini iyi hissedersin.
I don't care if you smuggle in fucking tacos.
Tacos bile kaçırsan umurumda değil,
Lobster stuffed with tacos.
Takoyla doldurulmuş ıstakoz.
'Have you ever tried tacos?
"Taco" yedin mi hiç?
Am I gonna see any pussy tonight or am I gonna swing my dick... at you guys eating bacon tacos?
Bu akşam birkaç göğüs görmezsem aletimi size doğru sallayacağım çocuklar.
Not every Spanish person eats tacos and burritos, that's a stereotype.
Lütfen! Her İspanyol taco ya da burrito yiyecek diye bir şey yok.
Yes, but I need to get out of here and eat some tacos and buritos, migusto tacos mucho!
Evet, ama buradan kurtulup taco ve burrito yemeliyim! Me gusta tacos mucho!
I will give you tacos!
Size taco veririm!
Wait till you eat the tuna tacos.
Tachos yememeni söylemiştim
Wait a second. I don't see any strippers passing out free tacos. Lois, you lied to me!
Dur biraz.Ben hiç bir yerde servis yapan striptizci falan görmüyorum.Lois, bana yalan söyledin.
We stop at this restaurant for tacos.
Restoranın birinde Meksika dürümü almak için durduk.
So Ross has about 1 0 tacos.
Ross on tane falan yedi.