Taffy translate Turkish
342 parallel translation
You're all sweaty Your skin sticks like taffy
Her yanın ter içinde. Cildin karamela gibi yapış yapış.
No more of this sentimental taffy.
Senin duygusalligindan gina geldi.
The parsonage was a veritable beehive with our spelling matches, taffy pulls.
Papaz evi tam bir arı kovanı gibiydi : heceleme yarışmaları, şekerleme koparmalar.
Couldn't be a lily Or a taffy daffy dilly
Cehennemin kapısı. Sıva tutmaz yapısı
What is this, a taffy pull?
Hoşlanılan ne ki kızlar, elma şekeri mi?
Do not accept responsability says Taffy.
Sorumluluk kabul etmeyin, diyor Taffy.
Taffy calls it the cancerous coast.
Taffy buraya kanserli kıyı diyor.
- Morning, Taffy.
- Günaydın, Taffy.
- That the lot, Taffy?
- Bu çok iyi, Taffy? - Evet efendim.
Sit down, sis, have some taffy.
Otur bacım, şekerleme ye.
Taffy.
Şekerleme.
You wait, Taffy!
Bekle, Taffy!
- My name is not Taffy.
- Adım Taffy değil.
- I thought you were all called Taffy!
- Hepinizin adı Taffy sanmıştım!
Now, Taffy, you're wounded at losing.
Şimdi, Taffy, kaybettiğin için yaralandın.
" Taffy was a Welshman Taffy was a thief
Taffy bir Gal'liydi Taffy bir hırsızdı
"Taffy come to my house And stole a chunk of beef."
Taffy evime geldi Koca bir parça et götürdü
Go it, Taffy.
Siktir git, Taffy.
So, I think we'll put him in my special taffy-pulling machine.
Sanırım onu benim özel esnetme makineme koymamız gerkecek.
To the Taffy-Pulling Room.
Esnetme Odası'na.
No saltwater taffy.
Akide şekeri de.
My little Taffy...
Minik Taffy'im benim...
Taffy.
Taffy.
Little Taffy.
Minik Taffy. # 00 : 14 : 37,000 - - 00 : 14 : 42,000 Dawn Davenport - Kariyer Kızı 1961 1967 arası # 00 : 16 : 10,000 - - 00 : 16 : 14,000 Dawn Davenport
Taffy, please stop it.
Taffy, lütfen kes şunu.
Taffy, I have told you repeatedly... no jumping rope within 10 feet of me.
Taffy, sana kaç defa söyledim... benim 3 metre yakınımda ip atlamak yok.
Taffy, did you hear your mother?
Taffy, anneni duydun mu sen?
God damn you, Taffy!
Allah belanı versin, Taffy!
You're lucky they came in here, Miss Taffy!
Şanslısın ki misafir geldi, Taffy Hanim!
Hi, there, Taffy.
Naber, Taffy?
She's been a hideous little girl today.
Çok çirkin küçük bir kız oldu Taffy bugün.
Oh, Taffy.
Oh, Taffy.
I just saw you yesterday, Taffy.
Seni daha dün gördüm ben.
Taffy, I can't stand it.
Taffy, canıma yettin.
Shut up, Taffy!
Kes sesini, Taffy!
Taffy, go to your room.
Taffy, odana git.
Hey, Taffy, baby, cool down.
Hey, Taffy, bebeğim, sakinleş biraz.
Hey, Taffy, baby, come suck your daddy's dick.
Hey, Taffy, bebeğim, gel de babacığının aletini emiver.
You pay some respect to your mother, Miss Taffy.
Annenin karşısında biraz saygılı oluyorsun Taffy Hanım.
Oh, yes, you are, Taffy.
Oh, evet, öylesin, Taffy.
Look in the mirror, Taffy.
Aynaya bir bak, Taffy.
Give her the money.
Taffy Davenport! Ona parayı ver.
Look at this mess, Taffy!
Şu keşmekeşe bak, Taffy!
Where did you get this crap, Taffy?
Bu boku da nereden buldun, Taffy?
I'm afraid I'm going to have to be the one... to break the news to you, Taffy.
Korkarım sana flaş haberlerden de... bahsetmem gerekiyor, Taffy.
Someone at such a tender age as you, Taffy... might find it difficult to understand... what a long, hard, painful decision this was on my part.
Senin gibi çocuk yaşta birisi için Taffy, bunun ne kadar zor... ve acı verici bir karar olduğunu anlaması biraz zor olabilir.
I'd like you to meet my daughter Taffy.
Kızım Taffy'i size tanıtmama izin verin.
Taffy, this is Mr. and Mrs. Dasher.
Taffy, bunlar Bay ve Bayan Dasher.
I'm afraid there's not enough for you, Taffy.
Korkarım senin için yeterli peynirimiz yok, Taffy.
- Taffy, Geordie, sir.
- Taffy, Geordie efendim.
Taffy Davenport!
!