English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Taha

Taha translate Turkish

58 parallel translation
With us, instead, we have the son of Kammal, Taha... an honour to his father's memory.
Aramızda onun yerine, Kammal'ın oğlu var, Taha. O babasının anısı için bir onur.
Here is Taha, son of Kammal, since five years... mukhtar of Abu Yesha.
İşte Taha, Kammal'ın oğlu ve beş yıldır Abu Yesha muhtarı.
We've always been friends in this valley, Taha.
- Bu vadide her zaman dost olduk, Taha.
Don't you see? We have to prove to the world that we can get along together.
Taha, görmüyor musun beraber geçinebileceğimizi dünyaya kanıtladık.
They're the same gangsters who murdered your father.
Taha bizzat babanı öldüren adamlar. Onlara bulaşman mümkün değil.
Taha warned us to evacuate here before midnight tomorrow.
Taha yarın gece yarısından önce tahliye etmemizi söyledi.
This is Taha... mukhtar of Abu Yesha.
Bu Taha. Abu Yesha'nın muhtarı.
We have no kadi... to pray for Taha's soul.
Taha'nın ruhuna dua etmek için kadımız yok.
Taha should have lived a long life... surrounded by his people and his sons.
Taha uzun bir ömür yaşayabilirdi halkıyla ve oğullarıyla.
Taha, old friend... and very dear brother.
Taha, eski dostum ve sevgili kardeşim.
It'd be easier if we had Argo. - What?
- Eher Argo bizte olfaytı, taha kofay olurdu.
Taha wants him alive.
Taha onu canlı istiyor.
I mean my boss and yours Taha.
Benim ve senin patronun Taha'dan bahsediyorum.
Taha can go fuck himself.
Taha'nın canı cehenneme.
She's for Taha.
O Taha'nın.
You see Taha, that's the difference between us two.
Göreceksin Taha, Aramızdaki fark bu işte.
Patience, Taha.
Sabırlı ol, Taha.
It's Taha.
Bu Taha.
Taha Ben Mamoud.
Taha Ben Mamoud.
Hand'em over, and you men, keep your eye on Taha.
Ve sen, gözünü Taha'dan ayırma sakın.
Stop that shit, Taha.
Kes zırvalamayı.
Taha.
Taha.
It ain't about that, Taha.
Konu o değil Taha.
Who's got it, Taha?
Kim aldı, Taha mı?
Tell me exactly what Taha's place is like. I'll figure out how to sneak in.
İçeri sızabilmek için, önce Taha'nın kaldığı yeri... tam olarak tarif etmen gerek.
Taha's gonna make you his priority.
Sen Taha'nın dikkatini kendi üzerine çekeceksin.
It's different here, and I know Taha by heart.
Burada herşey farklıdır ve Taha'yı çok iyi tanıyorum.
There's only one thing that works with Taha, and if we use it, it'll give us time.
Kullanabileceğimiz tek şey var. O da Taha'nın zayıf noktası.
I know Taha's place like the back of my hand all the exits, even one I dug out myself.
Taha'nın yerini avucumun içi gibi biliyorum. Tüm çıkışlarını da. Birini ben yaptım.
Taha's got a safety vault for valuable things, and I know how to get in.
Kıymetli şeylerini sakladığı bir yeri var. Nasıl girileceğini biliyorum.
If Taha doesn't finish you off, the pleasure'll be all mine.
Eğer Taha işiniz bitirmezse, ben zevkle yapacağım.
Taha, if I don't punch in the code in an hour, the bomb will...
Taha, o kodu 1 saat içinde giremezsem bu bomba patlayacak.
You don't suppose Taha would've let us out of here?
Taha'nın bizi bırakacağını mı sanıyorsun?
No, but if we think up a good reason to go and see Taha, he'll take us to the elevator, huh?
Hayır, ama Taha'yı görmek için iyi bir bahane bulursak... Yoyo bizi asansörün oradan geçirmek zorunda.
We gotta see Taha.
Taha'yı görmem lazım.
It's for Taha. When he asks me whose fault it was that he lost 20 million euros,
Taha için sordum. 20 milyon kaybetmesine kimin sebep olduğunu bilmek isteyecektir.
We got problems, Taha.
Bir sorunumuz var, Taha.
Taha Taha,
Taha Taha,
Hey Taha, if you're broke, then how the fuck y'gonna pay us this week?
Taha, bu durumda bize paramızı nasıl vereceksin?
A present from Taha.
Taha'nın hediyesi.
You stopped Taha from dumping it, so it's all for us.
Önce Taha'yı devre dışı bıraktın. Şimdi sırada bizler varız.
Tasha got kicked in the stomach until she started coughing up blood.
Kan kusana dek Taha'nın karnına vurmuşlar.
His real name's Arzam Taha al-Bharad.
Gerçek adı, Arzam Taha al-Bharad.
I'm Abdel-Nabi Taha
- Ben Abdül Nebi Taha.
The Indians call it taha-fisaka.
Kızılderililer buna : "taha-fisaka" derler.
Our elder chief Taha Aki... was the only spirit warrior left to save the tribe... after his son was killed.
En yaşlı şefimiz, Taha Aki oğlu öldürüldükten sonra kabileyi kurtarmak için son kalan ruhani savaşçıydı.
Taha Aki's third wife could see that he would lose.
Taha Aki'nin üçüncü karısı onun kaybettiğini gördü.
The third wife's sacrifice distracted the cold woman... long enough for Taha Aki to destroy her.
Üçücü eşi, kendisini feda ederek Taha Aki'nin soğuk kadını yok etmesi için yeterli süreyi kazandırmıştı.
Adam and Eve, not Adam and Steve.
Adem ile Havva, değil ki Adem ile Taha.
Taha, champagne, make it fast.
Taha, şampanya getir, çabuk ol.
What's wrong?
Taha, ne oldu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]