English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Talons

Talons translate Turkish

160 parallel translation
Those are real talons.
Adeta birer pençe.
These talons were a heartbeat away from your throat.
Bu pençeler boğazına değiyordu.
Look at that hawk, looks like he got a snake in his talons.
Şu şahine bak. Bir yılan yakalamış anlaşılan.
The talons are very dangerous.
Pençeleri çok tehlikelidir.
As sweet and tender though she may appear, that Elaine of yours has her talons out, and you're next on the menu.
Ne kadar tatlı ve müşfik görünse de senin şu Elaine pençelerini çıkarmış, ve menüde sen varsın.
And I suggest you do it quickly before my cassowary's razor-sharp talons rend you asunder.
Cassowary'min jilet gibi keskin pençeleri seni parçalara ayırmadan acele etmeni öneririm.
Grasping the child firmly in his talons...
Çocuğu pençeleriyle sıkı bir şekilde kavrayınca...
Away from the talons of the masked man.
Maskeli adamların pençelerinden uzağa.
It is about pride and power and treasure... and about fangs and claws and talons.
Gurur, güç ve hazine hakkında... ve yırtıcı hayvanlar hakkında.
Pull in your talons. We're almost there.
Neredeyse oluyor.
And my adamantium talons scratched it.
Benim Adamantium tırnaklarım ise onu çizdi.
And I ´ m a little dove Falcon wants to get his talons into.
Ben de Falcon'un pençelerini saplamak istediği küçük güvercimim.
Get those talons in and cut the crap.
Sürekli konuşacağına pençelerini sapla.
To take off again, with the fish in its talons, the bird has to beat its wings with all the strength it can muster.
Pençelerindeki balıkla tekrar havalanmak için, kuş kanatlarını var olan bütün gücüyle çırpmak zorunda.
"Limbs with talons, eyes like knives, bane to the blameless, thief of lives."
"Pençe gibi kolları, bıçak gibi dişleri var. Masumların felaketi, canların hırsızı."
I spoke to the owner of a gun shop in Jersey who sold Black Talons.
Dün, Kara Pençeleri satan Jersey'deki silah dükkanının sahibiyle konuştum.
'Three boxes of Black Talons,.44 calibre.'
44 kalibrelik üç kutu Kara Pençe. "
Like I'm the only person in New York who bought Black Talons?
New York'ta Kara Pençe kurşunu alan bir tek benim de sanki!
According to your Audubon book, a raven has four talons.
Audubon kitabınıza göre bir kuzgunun dört pençesi olurmuş.
She doesn't have the talons yet.
Daha pençeleri çıkmadı.
Beautiful to look at, but mess with one of my chicks and I'll use my razor-sharp talons to rip your eyes out!
İzlemek harika, ama birisi yavrularıma zarar verirse,... ben de tıraş bıçağımın jiletiyle onun lanet gözlerini oyarım!
Try declawing scavenged roadkill for three sacred talons.
Üç tane kutsal pençe için çöpleri eşelediğini düşün.
That's correct- - death talons.
Çok doğru. Ölüm Pençesi.
They saw an eagle flying with a serpent clutched in its talons.
Pençeleri arasına bir yılan almış bir kartal görmüşler.
Now, poppy can't make his announcement... with your sharp little talons in his Adam's apple!
Bak, keskin pençelerin babanın adem elmasında dururken baba bu duyuruyu yapamaz!
Do the chickens have large talons?
- Tavukların pençeleri büyük mü?
- Large talons.
Pençeleri.
Now, both suggest that this is some sort of reptile... and yet there are two limbs visible, ending... with what appear to be talons.
Bunlar bir çeşit sürüngen olduğunu gösteriyor. Ancak görünürde... pençe gibi organlarla biten iki bacağı var.
It has wings and talons, not webbed feet... suggesting the palate must be an evolutionary relic.
Kanatları ve pençeleri var, perdeli ayakları yok. Bu da, damağının evrimsel bir kalıntı olduğunu düşündürüyor.
At the height of her climb, they lock talons... and drop in a dazzling free fall.
Dişinin yükseldiği noktada pençelerini kenetleyip... kendilerini hayranlık uyandıran bir serbest düşüşe bırakırlar.
What about half of the cavalry while your talons are out, huh?
Pençelerin dışarıdayken süvarilerin kalanı ne olacak?
A little message in his cute little talons.
Şirin küçük pençelerinde küçük bir mesaj. Düşünsene. Summer bir güvercin fanıdır.
Maybe talons.
Belki de pençe.
Get your talons off me!
Pençelerinizi çekin üstümden! Rezil şahinler!
They make sure you're defenseless, and scoop you up in their razor sharp talons.
Sizin savunmasız olduğunuza emin olup, tek bir hamleyle keskin pençeleri arasına alırlar.
Talons, this is Operator.
Pençeler, Operatör konuşuyor.
Wait, I thought there were only three Talons in existence.
Dur biraz, yalnızca üç Pençe var diye biliyordum.
- Go for Talons.
- Pençeler dinliyor.
Primo says Talons have nothing that will penetrate.
Bilgisayar Pençelerin çatıyı delemeyeceklerini söylüyor.
- Operator to Talons, pull back.
- Operatörden Pençelere, geri dönün.
Operator to Talons, repeat, edi will plant the truncheon.
Operatörden Pençelere, tekrarlıyorum, Roketi EDİ atacak.
Operator to Talons.
Operatörden Pençelere.
Go for Talons.
Pençeler bulun onu.
Talons 2 and 3 are flying at high risk.
Pençe 2 ve 3 yüksek risk altında uçuyorlar.
So the big bad quail doesn't see me? It's like, why can't we hunt something cool like a hawk, or an eagle, or something with some talons? I know.
Koca kaba bıldırcın beni görmeyecek mi?
You'll have to rip it out of my fucking talons.
Lanet pençelerimden söküp almalısın!
Eventually he grew gills, and sharp talons for claws.
Sonunda, solungaçları oluştu. Ve ellerinde keskin pençeler.
Hollow-tips and Talons When it rains it pours
Kuru sıkılar ve Talon'lar Yağmur hep sağanak olur
- So he bought some Black Talons?
O da Kara Pençe mi aldı?
- And the Black Talons you bought.
Aldığın Kara Pençeleri bulduk.
How many talons would you say a raven had?
Sizce kuzgunun kaç tane pençesi vardır?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]