English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tamale

Tamale translate Turkish

117 parallel translation
She looks like a pretty cute tamale to me.
Bana kalırsa çok şeker ve çok güzel bir kız.
"South of the Border" is Mexican grace of black cotton a tamale-colored serape, and a Payon straw hat.
"Sınırın Güneyi" siyah pamuklu bir Meksika zarafeti tamale rengindeki şal ve Payon samanından şapka ile.
I thought that kid would want a tamale.
O çocuk Meksika dürümü ister demiştim.
Tamales, get your hot tamales.
"Tamale" alın sıcak "tamaleler".
Come get your hot tamales.
Hadi "tamale" ye gel.
- Ujo, a tamale.
- Ujo, bir tane tamale.
Tamale.
Etli dolma.
Señora, you cooked the pot of tamales, I just pick up the lid.
Senyora, sen bir tencere tamale pişirdin, bense sadece kapağı kaldırdım.
Hot tamale!
- Evet, sıcak. Ateşli!
This stuff here is guaranteed to keep your tamale waggin'.
Bu malın ölü bile dirilteceğini garanti ederim.
Well, How'd you like to have this hot tamale shoved down your throat?
Bu sıcak tamale'yi boğazından aşağı tıksam nasıl olur?
She must be quite a hot tamale.
Sıcak tamale ( meksika yemeği ) yemiş olmalı.
Ice cream, tamale, arroz, azucar.
Angels'ı Rangers'a. Dondurma, Tamale, pirinç, şeker.
And he was making tamales.
Tamale adında Meksika'ya özgü bir yemek yapıyordu.
I guess you'd like to see the big tamale, huh?
Herhalde uzay gemisini görmek istersiniz, ha?
You're not gonna get away with this, especially not with juror number two leaving a trail of tamale hots from the food court.
Bu yanınıza kalmayacak. Özellikle de iki numaralı jüri üyesinin restoranların birinden Meksika yemeği aşırması hiç kalmayacak!
Try one of these tamales.
Şu, Tamale'den bir tane yesene.
We can eat at my house. I got some tamales in the fridge.
Evde yiyebiliriz, dolapta biraz tamale olacaktı.
What are they eating'? They're showin'em eating'chicken, sausages, pastrami. They never show'em with a tamale.
Tavuk, sosis, bir çeşit pastırma görürsünüz ama tamale'yi göstermezler.
The tamale has never seriously been represented in American cinema.
Tamale, Amerikan sinemasında asla adam gibi temsil edilmemiştir.
Where's the tamale guy?
Dürümcü nereye gitti?
Tamale!
Dürümcü!
San Tamale.
San Tamale.
A tamale maker who got a nice mention in a book. Otherwise, nada.
Schiller'in kitabında adı geçen heyecanlı bir Meksikalı şeften başka bir şey yok.
Whoa! Anna, get your radar gun,'cause that tamale was one tall drink of water.
Su tabancalarınızı hazırlayın, çünkü bu Meksika yemeği sizi çok susatacak.
- Hot tamale!
- Pestili çıktı!
- Chili today, hot tamale?
- Bugün çiy var, yarın pişmiş.
Did you and your hot tamale puerto rican dancing'partner do it?
Sen ve ateşli Portorikolu partnerin yaptınız mı?
You sure are a hot little Tamale.
Sen çok şirin bir şeysin.
Hey, tamale boy, why don't you shut your fucking mouth?
Meksikalı, neden lanet çeneni kapalı tutmuyorsun?
Then I was fixing to drop you like a hot tamale... and share my riches with my little honeybunch here.
Sonra seni terk edip, mirasını tatlımla yemeyi düşünüyordum.
Eddie, get me that chicken tamale and strawberry shake special.
Eddie, bana da tavuklu mısır dolmasıyla çilekli milksake alsana.
A hot tamale out this motherfucker. Kobe's wife is fine shit.
Neyse, şimdi bütün bu magazin haberlerinin sizi uyutmasına izin vermeyin.
I want to make some tamales for Carlos.
Carlos için "tamale" yapmak istiyorum.
How is someone so lame related to a hot tamale like me?
Nasıl olur da bu kadar sakat biri, benim gibi bir kazanovayla akraba olabilir?
Like, right here, there's a great little family-owned restaurant where they hand-make the most delicious tamales.
Örneğin burası, bir ailenin işlettiği küçük bir restorant orda yiyebileceğin en lezzetli el yapımı Tamale'leri ( Meksika Yemeği ) yiyebilirsin.
So where's the big tamale?
- Peki büyük yemek nerede?
Yeah, but I'm the big tamale. Remember?
Tabii ama "büyük yemek" benim, hatırladın mı?
Jasiel, how many tamales do you want?
Jasiel, kaç tane Tamale yersin?
I'm telling you, these are just the most rocking tamales in Echo Park.
Baştan söyleyeyim, birazdan yiyeceğin Tamale'ler, Echo Park'ın bir numarası.
Well, try it with some grasshopper chutney. Wasp tamale?
Tamam, onu biraz çekirge turşusuyla dene.
I'm leaving this job to work at Jolly Tamale because the hours are better and my mom's really sick.
Jolly Tamale'de bir işim çıktı. Mesai saatim bitti ve annem çok hasta.
And For Our Birthdays, She Always Made Tamales.
Doğum günlerimizde hep tamale yapardı.
Now I Make Them Every Year.
Şimdi her yıl ben tamale yapıyorum.
The whole tamale.
Dolmanın tamamı.
Hey, isn't that your hot tamale?
Şu senin seksi hatun değil mi?
Hey. hey- - you're on the clock. tamale. Get to work.
Sana saat başı ödeme yapıyorum, işine dön.
That little hot tamale over there.
Şu karşındaki ateşli kızın.
Chili today, hot tamale.
- Az osurulan yerlerin.
Juanita from the Hot Tamale.
Hot Tamale restoranındaki Juanita.
Let's Go Make Tamales.
Hadi gidip tamale yapalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]