English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tambor

Tambor translate Turkish

51 parallel translation
He's gone with Captain Tully to Electric Boat to inspect the Tambor.
Elektrikli tekne Tambot'u incelemek için Kaptan Tully ile çıktılar.
We appear to be on a course for Tambor Beta VI, a white dwarf star.
Tambor Beta VI'ya doğru yol alıyoruz bir beyaz cüce.
Paralleling the pursuit on Tambor.
Tambor'dan paralel takibe geçiyoruz.
- Boris Tambor.
- Boris Tambor.
Tambor might have made his money in oil, but he's since diversified into mining, media outlets, and his latest venture, arms dealing.
Tambor servetini petrolle kazanmış olabilir ama sonra madenciliğe, medyaya ve son macerası olan silah ticaretine geçti.
Seems Tambor's quite a player.
Tambor çok müsrifmiş.
Tambor keeps his entire operation mobile.
Tambor bütün operasyonunu sürekli taşıyor.
Your mission is to get into Tambor's suite, find out where he keeps the Black Thorine, how he plans to move it.
Göreviniz Tambor'ın süitine girmek,... Kara Thorine'i nerede sakladığını ve nasıl taşımayı planladığını öğrenmek.
I've got a visual on Tambor.
Tambor'u görüyorum.
Guys, Tambor owns the team.
Çocuklar, Tambor takımın sahibi.
Tambor's got a girlfriend.
Tambor'un bir sevgilisi var.
Her shoes cost more than most people's monthly salary, so she either has money of her own or access to Tambor's.
Ayakkabıları çoğu insanın bir aylık maaşından fazla. Yani ya kadın zengin ya da Tambor'un parasını harcıyor.
Tambor's security team saw you.
Tambor'un adamları seni gördü.
They're cloning Tambor's PDA.
Tambor'un el bilgisayarını kopyalıyorlar.
Hey, Tambor's encryption program -
Tambor'un şifreleme programını kırdım.
Tambor is selling the Black Thorine aboard his yacht, the Argento.
Tambor, Kara Thorine'i yatı Argento'da satacak.
I've found some receipts on Tambor's hard drive.
Tambor'un sabit diskinde bazı faturalar buldum.
Oddly enough, it fits perfectly within the vault, so I think it's safe to assume Tambor has a safe within a safe.
Bazı ölçümler yaptım. Çok tuhaf geldi ama gemideki kasayla birebir uyuyor. Yani bence Tambor kasanın içine bir kasa koymuş.
Now, we can assume that Tambor will have it on him, so you're going to need this.
Kart Tambor'da olabilir. O yüzden size bu gerekecek.
Scanning Tambor for the latest combination.
Son şifre için Tambor'u tarıyorum.
Phoenix to base. Tambor and his men are dead.
Anka Kuşu'ndan merkeze, Tambor ve adamları öldü.
- Tambor must have reverse-engineered it.
- Tambor yaptırmış olmalı.
Tambor has a lab somewhere.
Tambor'un bir yerde laboratuvarı var.
The drive is only 20 minutes.
Tambor'a yolumuz yalnızca 20 dakika sürer.
He tastes just like Jeffrey Tambor.
Tadı Jeffrey Tamblor'a benziyor.
- Jeffrey Tambor stopped by.
- Jeffrey Tambor uğradı.
- Excuse me, Jeffrey Tambor.
- Afedersin, Jeffrey Tambor.
Separatist leader Wat Tambor has taken control of the planet Ryloth and subjugates its people through a brutal droid occupation.
Ayrılıkçı Lider Wat Tambor, Ryloth gezegeninin kontrolünü eline geçirdi ve gezegen halkını zalim bir droid işgaliyle boyun eğmeye zorlamakta.
Anakin Skywalker battles the enemies in the skies, while Obi-Wan Kenobi frees villages from the grip of vile Separatist leader Wat Tambor.
Obi-Wan, Kötü kalpli Ayrılıkçı Lider Wat Tambor'un elinden köylüleri kurtarırken... Anakin Skywalker göklerde düşmanla savaşmakta.
Our spies are certain the Separatist leader Wat Tambor - has his command center there.
Casuslarımız, Ayrılıkçı Lider Wat Tambor'un kumanda merkezinin orada olduğuna eminler.
- When taken the city we have, - capture Tambor we must.
- Ele geçirdiğimiz zaman şehri yakalamalıyız Tambor'u.
Tambor has chosen his stronghold well.
Tambor kendisine çok iyi bir kale seçmiş.
Do not become greedy, Emir Tambor.
Kibirli olmayın, Emir Tambor.
Emir Tambor, our bombers are nearly ready for launch.
Emir Tambor, bombacılarımız yakında kalkışa hazır.
Emir Tambor, why haven't you evacuated?
Emir Tambor, neden hala ayrılmadınız?
Wat Tambor spoils for others what he cannot possess.
Wat Tambor sahip olamadıklarını başkaları da olamasın diye yokeder.
I'll go find Wat Tambor.
Ben Wat Tambor'u bulacağım.
I'm afraid Emir Tambor refused to retreat in time.
Emir Tambor vaktinde geri çekilmeyi redetti.
Evil Separatist leader Wat Tambor now rules with an iron fist.
Kötü kalpli Ayrılıkçı lider Wat Tambor şimdi demir bir yumrukla hükmetmekte.
Ari, Jeffrey Tambor called ten times to make sure I paired you with him and his sons.
Ari, Jeffrey Tambor oğullarıyla beraber seninle eşleşmek için 10 kez aradı.
I like the Tambor family.
Tambor ailesini seviyorum.
- Yeah? We were wondering if you could verify Mr Tambor's scorecard.
Bay Tambor'un skorunu teyit eder misiniz diye soracaktım?
Jeffrey Tambor wants a conference call with us.
- Jeffrey Tambor konferans görüşmesi istiyor.
- Jeffrey Tambor's here.
- Jeffrey Tambor burada.
Mr. Tambor, I'm sorry, but Ari's late for an appointment.
Bay Tambor, özür dilerim ama Ari randevusuna geç kalıyor.
My name is Mitchell Tambor.
Adım Mitcell Tambor.
Thank you, Mr. Tambor.
Teşekkür ederim, Bay Tambor.
Uh, Mr. Tambor, uh, how did you purchase this room?
Bay Tambor, bu odayı nasıl satın aldınız?
And you rented Mr. Tambor the room in question?
- Sözü edilen odayı Bay Tambor mu kiraladı?
That is some Jeffrey Tambor stuff, dude.
Bu tam bir Jeffrey Tambor davranisi dostum.
Tambor is still there.
Tambor hala orada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]