English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tamsin

Tamsin translate Turkish

202 parallel translation
As you know, I'm a man of music and Tamsin is a child of song.
Biliyorsunuz, ben müzik adamıyım ve Tamsin bir şarkı çocuğu.
It'll be $ 4,000. Tamsin Corbally called.
Tasmin Corbally aradı.
I'm Tamsin.
- Ben Tasmin
Is Tamsin in?
- Tasmin burda mı?
Tamsin?
- Tamsin!
Tamsin's got a new boyfriend.
Tamsin'in yeni bir erkek arkadaşı var.
That's where tamsin's boyfriend is--dead.
İşte size hikâye.
So, you and tamsin, then?
- Demek Tamsin'le birlikteydin.
Oh, tamsin. Hello.
Oh, Tamsın, selam.
Tamsin!
Tamsın!
Hi, um, is tamsin there?
- Selam, Tamsın orada mı?
So, tamsin, what am i being congratulated for?
Pekala Temsın, neden tebrik ediliyorum?
Tamsin's boyfriend.
Selam, benim. Tamsın'in erkek arkadaşı.
was wondering, tamsin, at that old seminar thing- - yeah?
Dinle, bir şeyi merak ettim. Tamsın şu seminerde... Evet.
Well- - is tamsin there?
Şey... Tamsın orada mı?
Tamsin, it's that girl Susan you met today.
Tamsın, bugün tanıştığın.
The thing is, though, it's been ages since tamsin left.
- Tamsin gideli aylar oldu. - Evet?
Victim is a female child, Caucasian, approximately three to four years old, and she was found in a packing box in a parking lot at the intersection of Cordelia and Tamsin Streets.
Kurban, bir kız çocuğu, beyaz, yaklaşık... 3-4 yaşlarında, ve Cordelia ile Tamsin caddelerinin köşesindeki bir park yerinde... bir kutunun içinde bulundu.
- Tamsin Adams.
- Tamsin Adams.
Tamsin and lola Hillicker.
Tamsin ve lola Hillicker.
Tamsin Borgia- - ring-ring! Of Family Akif, Clan Bukharin.
Tamsin Borgia- - Akif Ailesi, Klan Bukharin.
Rigsby, this is Tamsin Wade.
Rigsby, bu Tamsin Wade.
Like, I blew her off to play Spaghetti Western in Brazenwood with Tamsin?
Mesela, ben onu Brazenwood'daki Spaghetti Western'e Tamsin'e yollamışımdır?
You and Tamsin sitting in Lauren's apartment,
Sen ve Tamsin, Lauren'in evinde oturup,
Really? Well, I thought Tamsin was being awfully neighbourly to bring them by.
Sanırım Tamsin onları getirerek kötü bir komşuluk yapmış.
Why isn't Tamsin in on this?
Neden Tamsin bu görevde değil?
Blame Tamsin!
Tamsin'i Suçla!
Finish the job, Tamsin.
İşi bitir, Tamsin.
Tamsin...?
Tamsin...?
I'm Tamsin.
Ben Tamsin.
Tamsin, what's this about?
Tamsin, bu da ne oluyor?
Hey, Tamsin.
Hey, Tamsin.
- Tamsin!
- Tamsin!
- I mean, Tamsin.
- Yani, Tamsin.
( WALDO'S VOICE ) What you want, Miss Tamsin?
Ne istiyorsunuz Bayan Tamsin?
- from killing themselves, Tamsin...
- şeyi durdurabiliriz, Tamsin...
It's Tamsin...
Bu Tamsin...
We cannot let her leave without approval from her ancestors about the Dyson / Tamsin trial program!
Atalarının onayı olmadan, Dyson / Tamsin deneme programını da sonlandıramayız!
Come on... Tamsin! Watch out!
Hadi ama.. Tamsin!
No, Tamsin, I didn't mean...
Hayır, Tamsin, ben öyle demek..
Tamsin, what are you doing?
Tamsin, ne yapıyorsun?
- Because I know, Tamsin.
- Çünkü biliyorum, Tamsin.
- Tamsin...
- Tamsin...
- Tamsin, what is going on with you?
- Tamsin, senin neyin var?
I think Tamsin's trying to hurt her...
Sanırım Tamsin onu incitecek...
He's dead.
Tamsin'in erkek arkadaşı öldü.
Tamsin?
Tamsın?
Susan, it's tamsin.
Susan, merhaba.
Hi, tamsin.
Selam Tamsın.
tamsin!
Tamsin!
[crying] Bo : Tamsin!
Tamsin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]