English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Taro

Taro translate Turkish

287 parallel translation
They're going to show home movies at his place.
Taro'nun babası bu gece film gösterecek.
Why do you have to bow so much to Taro's father?
Taro'nun babasının önünde kendini niye bu kadar küçük düşürüyorsun?
His father's a big executive in my company.
Çünkü Taro'nun babası müdür.
He pays my salary.
Maaşımı Taro'nun babası veriyor.
Why is Taro's father a big executive and you're not?
Niye Taro'nun babası müdür oluyor da, benim babam olamıyor?
I'm stronger than Taro, and I get better grades.
Ben Taro'dan daha kuvvetliyim, üstelik okulda ondan daha akıllıyım.
If I have to work for him when I grow up, then I'm not going to school anymore.
Taro'nun hizmetçisi olacaksam artık okula da gitmem.
I can take care of myself but not Taro, too.
Ben kendime bakabilirim ama Taro'ya..
That's Taro.
Bu Taro.
Taro seems healthy.
Taro sağlıklı görünüyor.
Can I take Taro back to the island?
Taro'yu adaya götürebilir miyim?
But it would be best for Taro.
Ama Taro için çok iyi olurdu.
Let me take care of Taro.
İzin ver, Taro'yla ilgileneyim.
It's the best way for Taro.
Bu Taro için en iyi yoldur.
But think of how good it would be for Taro.
Ama Taro için iyi olacağını düşünüyorum.
I'll live with Taro no matter what they say!
Ben Taro'yla yaşıyorum ne derlerse desinler!
Then what will Taro do?
Sonra Taro ne yapacak?
Please take Taro with you.
Lütfen Taro'yu yanına al.
Taro, come'ln.
Taro, içeri gel.
That's best, Taro.
Bu en iyisi, Taro.
Go, Taro.
Gidebilirsin, Taro.
Taro!
Taro!
Taro, you go first and Grandad will follow.
Taro, önce sen git büyükbaban sonra gelecek.
Goodbye, Taro.
Hoşçakal, Taro.
You're a good boy, Taro.
Sen iyi bir çocuksun, Taro.
Taro, will you run an errand for me?
Taro, benim için birine gider misin?
Your son Taro has left me.
Oğlunuz Taro beni terketti.
At least Taro will be happy.
En azından Taro mutlu olacak.
Please take care of my Taro, Iwakichl.
Lütfen Taro'ma iyi bakın. Iwakichl.
Taro...
Taro...
L'lsten, Taro...
Dinle, Taro...
Oh Taro...
Oh Taro...
Taro, too.
Taro da.
Take good care of Taro.
Taro'ya iyi bak.
Don't you worry about Taro.
Taro için endişelenmeyin.
Taro has gone with her.
Taro onunla gitti.
Taro.
Taro.
Sayonara, Taro.
Sayonara, Taro.
Farewell Taro.
Elveda Taro.
Here, you do it, Taro.
Taro, bunu sen yap.
A messenger from the minister is coming, and Taro decides to disappear!
Adalet bakanı elçisi geliyor, Taro ise kaybolmayı tercih ediyor!
Where's Taro?
Taro nerede?
Taro-sama!
Sahip Taro!
There you are. A messenger from the minister is about to arrive.
Sahip Taro, bakanın gönderdiği elçi gelmek üzeredir.
This is my son, Taro.
Size oğlum Taro'yu takdim edeyim.
Taro-sama, I have a favor to ask of you.
Sahip Taro, sizden özel bir iyilik isteyeceğim.
Taro-sama... why did you leave your father's house?
Neden ama? Sahip Taro babanızın evinden hangi amaçla ayrıldınız?
Miss Taro, bring me the files on Dr. No.
Bayan Taro, Dr No'nun dosyalarını getirin.
Miss Taro, just leave them here.
- Tamam Bayan Taro.
All right, Miss Taro.
Tamam Bayan Taro.
Because he has money.
Taro'nun ailesi zengin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]