English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tased

Tased translate Turkish

78 parallel translation
The blonde... tased me and the purple girl disabled the security grid.
Sarışın... ve mor kız güvenliği geçtiler.
From now on, children acting up in public places will be lightly tased.
Artık, yürürlükte olan kanunla kim çocuk gibi davranırsa düşük elektrik akımına maruz kalacaktır.
I'll be tased!
Benimle dalga geçecekler!
You won't be tased.
Kimse seninle dalga geçmeyecek.
I think you just tased our new tutor!
Sanırım yeni özel öğretmenimizi vurdun!
No offense, person I don't know, but I just got tased. I don't think coffee's going to...
Alınma ama, adını bilmediğin insan biraz önce vurulduğumdan kahvenin pek bir işe...
I probably got tased seven times.
Büyük ihtimal yedi suçlu avlamışlardır.
It's like being tased in the balls. Tea?
Aynı toplarına elektrik yemek gibi.
Like being tased in the balls, except painful.
Aynı toplarına elektrik yemek gibi. Üstüne bir de canın yanıyor.
How many times can you get tased in the nuts before you can't have kids?
Hayalarına kaç kez şok yedikten sonra çocuğun olmaz?
You tased me, okay?
Beni şokladın.
Tased flesh smells bacon-y.
Şok tabancası, pastırma gibi kokuyor.
I've been tased. I can't feel my legs.
Bacaklarimi hissetmiyorum.
I don't know. They tased me.
- Bilmiyorum, elektrik verdiler bana.
Last time I stepped on a baseball field, I got tased.
En son beyzbol sahasına girdiğimde şok tabancasıyla vuruldum.
That's the chick that tased me!
Beni halleden piliç bu işte!
You tased him, Dan.
Ona elektrik verdin Dan.
You tased me. Yeah.
- Bana elektrik verdin.
This cop... he gets tased, and he does this thing with his arms!
Bu polis elektriği yiyince kollarıyla şöyle yapıyor.
I've been tased and I can't get up! Rrrgh!
Elektrik yedim ve kalkamıyorum.
The man you tased.
Elektrik verdiğin adam.
when you tased me!
Bana elektrik verdiğinde.
And I thought getting tased stung!
Sanırım, elektrik yemiş gibi sersemledin.
You know, I'm really starting to like tased people.
İnsanlara elektrik şoku vermeyi sevmeye başladım.
Actually, I'm not here because of a tased witness.
Aslında ben onun için gelmedim.
I'm unconscious because you tased me.
Hem baygındım çünkü bana şok verdin.
Uh, technically, she tased you.
Teknik olarak sana şok veren oydu.
Tased me in the nuts, you son of a bitch.
Taşaklarımdan şokladın, seni şerefsiz.
You ever been tased in the mouth, Baines?
Hiç ağızdan şoklanmış mıydın, Baines?
Oh, yeah, he just got tased.
Evet, sadece bayıldı.
Some will be tased or shot with rubber bullets, but the ones that do make it- - those lucky few- - will get more drunk, more high, will have more sex than they've had in their entire lives!
Bazılarına şok verilecek veya plastik mermiyle vurulacak ama oradan çıkmayı başaranlar o birkaç şanslı kişi hayatları boyunca olmadıkları kadar sarhoş olacak, uyuşturucu alacak ve seks yapacak!
Hey, sorry I tased you!
Hey, şok verdiğim için üzgünüm!
The little fuck Tased me!
Bu pislik bana şok verdi!
Two policemen kidnapped and Tased me.
İki polis yolumu kesip beni şokladı.
I've never been Tased myself.
Kendimi hiç şoklatmadım.
I've actually been tased, and it is no fun.
Daha önce şoklandım ve hiç hoş değildi.
I got tased twice, man.
- İki kere elektroşok verdi.
Well, I got tased today.
Bugün elektrik şoku yedim.
I just tased my partner and dumped him in a trunk!
Ortağıma az önce şok verip bagaja tıktım!
It wasn't a runner that tased me last time.
Ağzıma s.çan son kişi kaçak değildi.
You should've tased him.
Onu bayıltman gerekirdi.
Toby... tased her.
Toby... elektirik verdi.
And after she tased me and left me to die, I believe her.
Beni bağlayıp ölüme terk ettikten sonra ona inandım.
Fucker Tased me right in the wound.
Piç kurusu tam yaramdan elektrik verdi.
Abe Lincoln's getting Tased.
Abe Lincoln'e şok veriliyor.
Hal went to the first victim's house, tased him.
Hal ilk kurbanın evine gitti ve adamı Taserladı.
You tased me, you maced me.
Benle oynadınız kandırdınız.
I can't believe you actually tased me.
Beni şokladığına cidden inanamıyorum.
I suppose it's too much to hope she tased herself.
Kendini şokladığını söylemek fazla iyimserlik olur sanırım.
And once he got out of his car, I fucking tased him.
Ve arabasından çıkar çıkmaz, onu bayılttım.
Well, you tased me, too, Dan.
Bana da elektrik verdin Dan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]